Tuzda Koktuysa Ben Ne Yapayım!

20 Ağu 2016 - 15:21 YAYINLANMA

 

İdareciliği iş edinmiş ve o koltuğa oturabilmek için yıllarca, 507 sayılı kanun ve yerine 2005 yılında yürürlüğe giren 5362 sayılı kanuna kılıf uydurarak seçilen İzmir Esnaf Birlik Başkanı Zekeriya Mutlu ile AK Parti  İzmir  İl başkanının son iki yıldır yakın ilişkilerini zaman zaman eleştirip bu dostluğun altında yatan nedir diye sormuştum. Cevabı bende fazlasıyla var ama sizlere aktarabilmek adına kendi kendime soruyorum.

 

Zekeriya Mutlu’nun bunca kanunsuz ve kuralsız işleri yanında yüz binlerce esnafın mağduriyetine sebep olan tarihin en büyük yolsuzluk davasının yargılama aşamasına girildiği süreçte bu dostluğun başlaması ve aşka dönmesinin bir izahatı var. Peki ne olabilir? Dahası Ankara’dan gelen devlet büyüklerini ve üst düzey bürokratları alıp 150 milyon liralık gibi bir yolsuzluk davasıyla yargılanan, (adına kurum diyoruz ya) hatırına gidilen o kurumu dahi milyonlarca lira zarara uğratan bu zata ziyarete götürmeyi vazife edinmenin bir sebebi olmalıdır. Öğreninceye kadar da soracağım.

 

Bir başka önemli konuda bu başkanın son yıllar FETÖ/PDY örgütü mensubu olarak tutuklanan bazı kişi ve kapatılan bazı gazete ve televizyonların yazar ve çizerleriyle dikkat çeken dostlukları, zaman zaman Çarşamba- Perşembe toplantılarına katılma dedikodularının yapıldığı o günlerde söz konusu bu kişinin (Zekeriya Mutlu) AK Parti İl başkanı tarafından AK Partiden milletvekilli yapmak için çalışmaları ve Ankara’ya pazarlama gayretlerinin kamuoyunda konuşulması ve partililer tarafından tepkiyle karşılanması!

 

Bu konuyu İzmir kamuoyu hatırlar partililer de unutmamıştır sanırım…

Enteresan olan Ulaştırma Bakanlığı döneminde, Sayın Başbakan Binali Yıldırım’ın İzmir için önem arz eden Kruvaziyer Limanı projesinin devreye girdiği süreçte, İzmir Kruvaziyer Limanı planlarına 32'si vatandaş olmak üzere 42 itiraz yapıldı ve İzmir’de adeta kıyametler koptu. Bu kıyamet ve çıkarılan yaygaranın başrol oyuncusu yine bu söz konusu zat Zekeriya Mutlu’dur. Konuyla ilgili bol bol reklam ve ikram verdiği gazete ve televizyonlarda boy boy resim ve haberleriyle havasını bastığı günlerde AK Parti İl başkanıyla olan ilişkilerinin başlaması da bir muammadır.

 

Daha da enteresan olan Büyük Şehir Belediye binası merdiveninde, yanına, aşağıda isimlerini yazdığım oda başkanlarını da alarak basına poz verdikleri o süreçte İzmir Esnaf Birliğini de CHP’nin arka bahçesi, CHP ve milletvekillerinin de çalışma sahası yaptıkları dönemdir.

 

İzmir’ e gelen her bakan ve yetkilileri bu zata götürmeyi vazife edinen İl başkanı ve bazı teşkilat mensupları ve hiçbir şeyden habersiz sayın Bakanlar;  önce 26 Temmuz 2012 Perşembe günü vatan kurtarmış komutan edasıyla poz veren başta esnafın yarınlarını yok eden ve bugün kanunsuz o koltuk da oturan söz konusu birlik başkanı Zekeriya Mutlu ve peşine İzmir Bakkallar ve Bayiler Odası, İzmir Büfeciler ve Kantinciler Odası, İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası, İzmir Tuhafiye ve Manifaturacılar Odası, İzmir Kuyumcular Odası, İzmir Terziler ve Konfeksiyoncular Odası başkanlarıyla birlikte sayın Binali Yıldırım aleyhine İzmir’de nasıl kamuoyu oluşturmaya çalıştıklarına baksınlar. Zaten İzmir Kruvaziyer Limanı planlarına itiraz edenlerin başında İzmir Birliği ve bu odalar gelmektedir. Aslına bakarsanız bu odalar neye ya da kime itiraz ettiklerine pek vakıf değillerdir, işleri Zekeriya Mutlu’ya kuyruk olmak…

 

Yayınlanan bir makalede Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Bülent Tüfenkçi’ye hitaben bazı konulara dikkat çekmiştim, Ekonomiden Sorumlu bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi’nin de dikkatini çekiyorum, Sayın bakanlar! Taşıdıkları sıfat ve kullandıkları makamlar nedeniyle kanun kural tanımayanları hizmet adına kurumları soyanları, ayırt etme ve hesap sorma zamanı gelmiştir, bu tiplere hesap sorma yerine sahip çıkma FETÖ/PDY örgütüne sahip çıkmakla eşdeğerdir. Ne yazık ki bunları ayakta tutan bazı partililer ve bazı bürokratlarımızdır.

 

İl başkanı bu konuları yakinen bilen bir kişidir,  bugün ziyaretinde bulunduğunuz kişilerin 150 milyonluk yolsuzluklarının gündeme gelmesinde büyük katkıları olan, o günün esnaf teşkilatlarından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sayın Kapusuz ile konunun görüşülmesinde ve diğer zamanlar yapılan çalışmalardan haberdardır, belgeli ve şahitler vardır. Ne oldu da beyefendi il başkanı olduktan sonra hiçbir şey olmamış, haberi yokmuş gibi bu kişilerle yakın ilişki içine girdi, altında yatan ne olabilir? Yeri geldiğinde bunları kimlerin koruduğunu bu kanunsuzlukların neler olduğunu belgeleriyle yazacağım.

 

Ben yazacağım yazmasına da çok önemli kişilerin iş işten geçtikten sonra;  “Bülent DELİCAN ve Zekeriya MUTLU hakkında yanılmışım, İzmir halkından özür diliyorum” demelerinden korkuyorum.

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: