Tencere Dibin Kara, Seninki Benimkinden Kara
Sağlık problemlerimden dolayı sizlerden uzak kaldım, yazamadım. Beni merak edip arayıp hal ve hatırımı soran dostlar merak etmeyin, her şey yolunda durmak yok yola devam diyorum…
Evet, bugün kaleme alacağım konuya başka bir yerde yayınlanan yazımda da değinmiştim ama tekrarlamaya değer.
Çok önemli konular bunlar…
Çünkü mağdur binlerce esnafı ilgilendirmenin yanında Türkiye’nin meselesidir bu.
Dostlar 29 Kasım 2016 Salı günü CHP gurup toplantısında Sayın Kılıçdaroğlu partililerin yanı sıra kamuoyuna da seslenirken, Tahsin Güzel olarak tam yirmi yıldır fırsat bulduğum her yerde, TV kanallarında, mahkeme salonlarında ve yazılarımda dile getirdiğim; esnaf ve sanatkarların hak ve hukukunu koruması gerekirken esnafı kaz gibi yolan Oda, Birlik ve Federasyonların bazı namlı şanlı yöneticilerini göz ardı ettiğine ve sadece Esnaf Kefalet Kooperatiflerinden söz ettiğine şahit oldum, konuşmasını sonuna kadar dinledim.
Söz konusu kurumlarda asayiş berkemalmiş gibi sadece Esnaf Kefalet Kooperatiflerinden söz ederek sözü Esnaf Kefalet Kooperatiflerinin üst birliği TESKOMB’ un başkanı aynı zamanda Ak Parti Yozgat milletvekili Abdülkadir Akgül’ ün elli binin üzerindeki maaşına getirdi ve Sayın Başbakanı da göreve çağırdı, esnafın tek dostunun CHP olduğunu da ihmal etmeyerek…
Yıllarca bu kurumlarda idarecilik yapan ve yaşanan rezillikleri yakinen bilen birisi olarak esnafın sahibi bir partinin olması güzel şey! Dedim fakat samimi olmadıklarını bildiğim için güldüm…
Kamuoyu bilir ben Ak Partiliyim, şartlar ne olursa olsun doğruyu takdir eder yanlışa da karşı dururum, TESKOMB’ un başında olan zatın maaşı konusunda Sayın Kılıçdaroğlu’na katılıyor tepkisini de takdir ediyor ve teşekkür ediyorum. Ama bu davranışını maalesef hakkaniyetli bulmuyorum ve keser gibi olmasını kabul edemiyorum. Çünkü bu davranış kesere benziyor ve hep kendine göre yontuyor. Sayın Kılıçdaroğlu yeterli bilgi isterse testere gibi olacaksa beni dinlemesi gerekir, ben 20 senedir bu parazitlere karşı mücadele ediyor ve yazıyorum, anlatıyorum…
Bu kurumlarda yaşanan olumsuzluklarla ilgili bilgi ve belgeleri AkParti başta olmak üzere Sayın Kılıçdaroğlu dahil siyasi parti başkanlarına defaten gönderdiğim halde belgeler esnafın tek dostu CHP diyen Kılıçdaroğlu’na iletilmemiş.
Sayın Kılıçdaroğlu o toplantıda o günkü adıyla Sanayi ve Ticaret eski bakanı Sayın Ali Coşkun’dan da söz ediyor. Sayın Coşkun’un bu konularda çok duyarlı olduğunu bunun içinde bir daha bakan yapılmadığını söylüyor. Çok ilginç, sanırım Kılıçdaroğlu unutmuş! Sayın Coşkun’un zamanında TESK ‘ in başında namı değer CHP Çorum milletvekili Derviş Günday vardı, o muhteremde milletvekili oluncaya kadar Kılıçdaroğlu’nun tabiriyle eski parayla yani söylentiye göre yüzmilyara yakın maaş alıyordu, dahası da var örneğin: Plaka A.Ş.’nin hisse devrinde yaşananlar ve TESK’ in eski hizmet binasının “deve” edilmesi… Bilerek, isteyerek ve tasarlayarak her türlü hatayı yapmasına rağmen astığı astık kestiği kestikti Günday’ın, çünkü Ali abisiyle arası çok çok iyiydi!
Diğer namı değer aynı zamanda TESK yönetim kurulu üyesi ve İzmir Esnaf Birlik başkanı iken CHP İzmir milletvekili olan Mehmet Ali Susam beyefendide eski parayla Oda, Birlik Konfederasyon ve Esnaf Kredi ve Kefalet Kooperatiflerinden otuz iki milyar maaş alıyordu. Buna aynen Kılıçdaroğlu gibi ben o günler tepki göstermiştim, bir partilisi olarak beni dinlemeyen Sayın Ali abisine CHP parti meclis üyesi beyefendi mükâfat olarak Osmanlı tuğralı plaketlerveriyordu.
Kılıçdaroğlu'nun eleştirmeyi moda haline getirdiği Sayın Cumhurbaşkanı o günler başbakandı. Söz konusu esnaf dostu parti meclis üyesi Susam, İzmir’ den kucak dolusu hediyelerle Ankara’ya gidiyordu. Sayın Başbakanla çektirdiği boy boy resimlerle, Başbakana methiyeler düzen yazılarla gazetelere manşet yaptırıyorlardı. Kimin parasıyla? Tabi ki İzmir Esnaf Birliğinin ve esnafın şirketi olan BESAŞ’ ın parasıyla. Evet, yanlışın partisi olmaz yanlıştan doğru da bulmak mümkün değildir, oda yanlış bu da yanlış, Sayın Kılıçdaroğlu.
Sayın Kılıçdaroğlu eğer gerçekten esnaf dostuysanız bende esnafım, dün olduğu gibi bugünde yapılan esnaf şuraları bir aldatmacadır. Sayın Cumhurbaşkanı bu konuda samimiydi ama yalnız kalmıştır. O methiyeler düzdükleri sözde Ak Partili bakan ve malum bürokratlar Sayın Cumhurbaşkanına ihanet etmiştir.
O günler söz konusu yolsuzluk, usulsüzlük ve saltanatlara kısmen de olsa son veren ve 2005 yılında 507 sayılı kanunun yerine getirilen 5362 sayılı kanuna başta CHP olmak üzere malum esnaf baronları tepki göstermiş ve Anayasa mahkemesine götürmüşlerdi…
Kılıçdaroğlu’nun eleştirdiği esnaf kanını emen sülüklere bir bakın hiç birisi esnaf değil, idareciliği yıllardır iş edinmiş asalaklardır. Ülke genelinde otuz iki bin esnaf idarecisinden % 60’ ı idareciliği iş edinmiş,işi gücü olmayıp, kâğıt üzerinde esnaftır.
Esnafa kredi verecek kurumun başkanı elli bin bir söylentiye göre de yetmiş beş bin lira maaş alıyor. Ey Başbakan diyerek Sayın Binali Yıldırım’a seslenen Sayın Kılıçdaroğlu’na bende sesleniyorum, gelin işbirliği güç birliği yapın bu işe el atın, yazdıklarımı da dikkate alın, dahası Google’a Tahsin Güzel yazın ve bu konuyla ilgili yayınlanmış yazılarımı okuyun, okuyun ki gerçekleri görün.
Sözde turşu ticaretiyle nasıl vergi rekortmeni olunur, sözde şoförlükten nasıl servet sahibi olunur görün. Sadece TESKOMB’da değil bu teşkilatlarda kılıfına uydurulup üç beş yerden 70- 80 bin lira maaşlar nasıl cebe iniyor şahit olun!
Sadece TESKOMB değil. İzmir Esnaf kefalet Kooperatif Bölge Birliği başkanının üç beş yerden altmış bine yakın, ilçelerde dahi yirmi bine yakın maaşla sözde esnaf yöneticilerini de gözardı etmeyelim. Bu sözlerim “laf olsun çuval dolsun” değildir. Belge isterseniz gönderebilirim.