Kuzu Postuna Bürünmüş Hainlere Hak Ettiği Ceza Verilmelidir
Ak Parti karşıtı olmak ile Sayın Cumhurbaşkanı R. Tayip Erdoğan’ a karşı olmak ve sevmemek ayrı şeydir. Bu ülkeyi sevmeyebilirsiniz, ama ihanet ederseniz gereği yapılır. Mevcut durum için (Afrin’e operasyon) barış naraları atmak savaşa hayır gibi ifadeler kullanmak düpedüz vatana ihanettir, bu söylemleri dillendirmek politika değildir. Aslına bakarsanız belirli bir zümre var, bunlar Ak Parti bu ülkeyi cennette yapsa dünyanın en güçlü ülkesi haline de getirse ne bu partiyi nede Sayın Cumhurbaşkanını sever, bunlar sapla samanı ayırmayan kasıtlı güruhtur.
Bu toplum zaman zaman sapla samanı karıştırmış, inanç ve ideolojileri ülke menfaatlerinin önüne geçmiş sağcısı, solcusu önemli olan ülkemiz gerisi teferruattır diyememiş, milli davalarda bir araya gelememiş, Türkiye yıllarca tefecinin eline düşmüş müflis tüccarların elinden kurtulamamış, her on yılda demokrasisi askıya alınmış, post modern dost modern darbelerin açtığı yaraların faturası bu millete ödettirilmiştir...
Ülke bu kısır döngüyü yaşadıkça hainler bu ülkenin bırakın imkânlarından yararlanmayı, Devletin her kurumuna kök salmış ve PKK’nın sözcüsü bazı hainler gibi devletin en yüce makamı olan TBMM’ sine girmiş, devlet ve millet adına hizmet yerine hain devletlere diplomat pasaportuyla uşaklık yapmışlardır.
Kaynatmakla şap olur mu şeker cinsine tükürdüğüm cinsine çeker.
Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.
İnsanoğlu unutuyor, tarih boyunca bu hainler fırsat buldukça devlete karşı hep ihanet içerisinde olmuşlardır. Bu devlet kuzu postuna bürünmüş bu hainleri cinsine cibilliyetine bakmadan gerek devlet kurumlarından gerek ekonomik piyasadan ve gerekse de Meclisinden temizlemeli hatta vatandaşlıktan çıkartıp uşaklığını yaptığı ülkelere göndermelidir.Ülkemiz de istikrarın yaşandığı bazı dönemlerde olduğu gibi bugün de mesele Ak Parti ve Sayın Cumhurbaşkanı filan değildir, mesele Türkiye’nin son yıllar gerek ekonomik, gerekse de istikrar açısından çıtasının yükselmesidir…
Türkiye, Cumhuriyet tarihinden bu güne kadar terörle mücadele haricinde, Kıbrıs harekâtı dışında geniş kapsamlı herhangi bir askeri müdahalede bulunmamıştır, o süreçte ülkenin yaşadığı ekonomik sıkıntıları biliyoruz, unutmadık benzin kuyruklarını, silah ve mühimmat için kapı kapı dolaştığımızı, Kaddafi destek vermese uçak dahi kaldıramayacağımız o günleri…
Bugün Türkiye dört milyon Suriyeliye bakıp terörle mücadele yapıyor ve geniş kapsamlı bir savaş yapabiliyor en önemlisi de tüm bunları yaparken ekonomik istikrar bozulmuyorsa bu milletin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor, Ak Parti karşıtlığı ve R. Tayip Erdoğan düşmanlığını bırakmalı, tek vücut olup hainlerin değirmenine su taşımamalıdır.
Ne dedi Sayın Cumhurbaşkanı: “Ey HDP, ey KCK, ey PKK nerede meydana çıkarsanız, biliniz ki güvenlik güçlerimizin sizin boynunuzdadır. İstediğiniz gibi at oynatamayacaksınız bu ülkede. Biz yerli ve milli duruşla şu anda ülkemizin sınırlarına saldıranlara karşı bir operasyon yapacağız, siz bizi içeriden vuracaksınız öyle mi? Nasıl dağdakileri ininden çıkardıysak, sizlere de asla o meydanları bırakmayız. Sakın ha bu çağrıya uyup da meydanlara çıkma yanlışına düşenler olursa bedelini çok ağır öderler, bunu da böyle söylüyorum. Zira bu, bir milli mücadeledir. Bu mücadelede karşımıza kim çıkarsa çıksın ezer geçeriz, bu böyle bilinsin. Taviz yok, en ufak bir esneklik yok.”
Sayın Cumhurbaşkanımızın bu ifadesinden anlıyorum ki, Afrin operasyonunu bahane edip meydanlara çıkacak olanlara sadece güvenlik güçlerimizin değil, vatansever vatandaşlarımızın da bir şekilde müdahale edeceğinden eminim.
Böyle düşünenler var ise akıllarını başlarına alsınlar!
 
                 
            