Halk Bankasını TESKOMB’a Verin Gitsin!

11 Ara 2016 - 12:52 YAYINLANMA

Sayın Kılıçdaroğlu’nun 29 Kasım2016 günü CHP’nin gurup toplantısında esnaf teşkilatları ile ilgili gündeme getirdiği konulara bundan önceki yazılarımda değinerek, bu konuyla ilgili  Sayın Başbakanla işbirliği yapın ülkenin lokomotifi olan esnaf ve sanatkârların kaz gibi yolunmasına imkân sağlayan sistemi revize edin, esnafın sırtından saltanat sürdüren bazı asalak sülüklere mani olun, hesap sorun demiştim.

 

Gündeme gelen TESKOMB’un başkanının yetmiş bin lira maaşı, bilinen bilinmeyen İzmir’deki bazı esnaf kefalet kredi kooperatiflerinden hak etmedikleri halde esnafa faizle verilen devletin parasından elde ettikleri karlardan aldıklarıyüksek maaşlarada dikkat çekmiştim.

 

Sayın Kılıçdaroğlu tek pencereden bakarak fırsatı ganimet bilip Sayın Başbakanı sıkıştırma adına işin politikasını yapsa da özünde çok önemli bir konuya değindiğini, gündeme getirmesinin de esnaf adına bir şans olduğunu söylemiştim.

 

Evet, bugün İzmir ‘deki söz konusu saltanat çetesinden söz edeceğim, gerçekten ciğerler acısı bir tablo var, Ankara’ da TESKOMB’ un başındaki milletvekilinin yetmiş bin lirayı bulan maaşını bırakın İzmir il ve ilçelerin de de dudak uçuklatan maaş alanlar var.

 

Kimin parasından bu maaşlar? Elbette devletin esnafa kredi olarak hazineden aktardığı paralardan söğüşlenen paralardan. Allah aşkına bu Halk Bankası ne iş yapar? Oldu olacak verin bari bu bankayı TESKOMB’ a gitsin… Garip esnafın ödediği faizlerle Bodrum’dan yirmi beş milyona aldıkları Otel yetmiyor bir Otelde Antalya’dan alsınlar, saltanat sadece idarecilerin saltanatı, saltanatlarını sürdürsünler… Esnafta sürünsün!

 

Bu konuda Sayın Başbakan Kılıçdaroğlu’nun çağrısına ne der bilmemem ama umarım benim çağrıma kulak verir ve bu konuda gerekeni de yapar, yapması da gerekir çünkü son günlerde Türkiye zor bir süreçten geçiyor. Dolayısıyla esnaf ve sanatkârda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Hal böyleyken de halk ve özelliklede esnaf hükümete destek amacıyla her tür fedakârlığı yapıyor. Cebindeki ABD Dolarını da bozduruyor.

Bozduruyor da bir kısım uyanık, esnafın yıllık gelirini bir ayda cebine indiriyor…Bu kooperatiflerin adında geçen “KEFALET” kelimesine acayip derecede ‘kıl’ oluyorum. Kime kefalet olduklarını anlamış değilim. Esnafa krediyi ya ipotek ya da memur kefiliyle veriyorlar. Yani normal bir kredi kurumu ya da bankadan farkları yok. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle ‘Faiz Lobisi’  tam da bunlara yakışıyor. Tek gelirleri esnaftan aldıkları faiz olduğuna göre buralardan maaş alanlar küllüm faiz yiyorlar.

Sadece kooperatiflerde mi aynı saltanat? Bu kervana Esnaf Oda Birlikleri de dahil.  Artık bu vebadan bu ülke kurtulmalıdır.

 

Umarım Hükümet esnafa destek amaçlı kredi çalışması yaparken hazineden kredi kooperatiflerine aktarılan paralar üzerinden saltanat sürdürülmesine ve yüksek maaşların alınmasına izin vermez. Yeni vereceği destek kredilerini de bu kurumların aracılığıyla verdirmez.

 

Sayın Başbakanın bakanlığı döneminde zatıâlileriyle zaman zaman karşılaşsak da ortamın müsait olmaması, etrafında bazı içi başka, dışı başkalarının gereksiz konuşmaları yanında resim çektirme meraklılarının çokluğu yüzünden bu konuları yeterince anlatamadım. Umarım en kısa zamanda anlatırım… Makamlar hizmet için vardır. Hizmette başarı ise, sevenlerini Dostlarını dinlemekle sağlanır…

 

Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi milletvekili olarak sadece AK Parti Yozgat milletvekili Abdulkadir Akgül, vekilliği yanında Kooperatif başkanlığını sürdürmüyor, CHP İzmir milletvekili M. Ali Susam’da iki dönem milletvekilliği yanında yüksek maaşla kooperatif başkanlığını sürdürmüştür ve hala da kooperatif başkanıdır…

Sayın Başbakan ve Kılıçdaroğlu bu konuda bir şeyler yapmak istiyorlar ise önümüzdeki günler yani Şubat 2017’de bu kurumların olağan kongreleri başlayacaktır. Bu kooperatiflere aday olan kişilerin çoğu aynı zamanda oda başkanıdır ve % 65’ i de kağıt üzerine esnaf ve herhangi bir ticari faaliyetleri de yoktur. Yani idareciliği iş edinmiş esnaf sırtından geçinen asalaklardır. Oy hesabı yapmayacaklar bu kurumları yakın takibe aldıracaklar.

Bugün İzmir’den vereceğim üç örnekle sanırım konunun önem ve ehemmiyetini anlatmış olurum.

 

İzmir’in fakir semtlerinden Gültepe, Yeşilyurt ve İzmir Merkez Kredi kefalet Kooperatiflerinin başkanlarının konumlarına ve bilinen maaşlarına bakalım, bilinmeyen tarafları da varda; o tarafları ilerleyen zamana bırakalım.

Evet, bu zatlar ki; ne hakim, ne savcı, ne polis, ne asker ve nede akademisyen, üçü de yüksek(!) ilkokul mezunu, ayrıca kâğıt üzerinde esnaf. Ticari faaliyetleri olmayan idareciliği iş edinmiş kişiler. Altlarında son model araba, yüksek maaş dışında, kurum kesesinden reklam, ikram, eşantiyon, saltanat diz boyu, anlayacağınız dalga kıyak…

 

Önce S.S İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve KefaletKooperatifi aynı zamanda kredi ve kefalet kooperatifleri üst birliğinin de başkanı olan zatın maaşına bir bakalım. Bu zat aynı zamanda da TESKOMB’ un başkan vekili, Kılıçdaroğlu’ nun da dediği gibi TESKOMB başkanı 70 bin lira maaş alıyorsa başkan vekili olan bu zat da otuzbin lira maaş alır demektir.

 

Söz konusu zat-ı muhterem maaş olarak 'otuz bin' TESKOMB’dan 'on beş bin' diğerinden de 'yirmi sekiz bin' TL maaş alıyorlar. Bu maaşı garip esnaf bilmiyor. Çünkü kongrelerde üyelerin gözünü boyamak için her tür şov yapılır. Maaşa geldi mi hızlı geçilir, murahhas azaya ve başkana ayda net olarak örneğin: On bin lira denilir. Murahhas üye kim bilinmez, aslında ikisi de aynı kişi...

 

Görülmeyen tarafları bırakmıştık, toplayalım üç yerden tamı tamına 'altmış üç bin' lira… Altmış üç bin lira maaş alan zevatın, başkanı olduğu kooperatifin birisinin faiz gelirleri 2.300.000 TL, gideri 2.168.826. TL. Bir diğerinin de faiz geliri 5.250.000. TL, gideri 5.043.000-TL’dir. Düşünün ki, devletin verdiği paradan 7,5 milyona yakın faiz geliri elde ediliyor. Peki, bu 7,5 milyon iki yüz bin TL gider nereye gider? Cup diye başkanlarının maaşına gider! Birazı da Antalya ve Bodrum’da lüks otellerde saltanat toplantılarına gider. Bu toplantılarda göz boyamak için protokol ve gelen misafirlere izzeti ikram yemekler verilir.Esnaf ise havasını alır, yöneticiler başkanları dinleyip rahat uysunlar’ diye binlerce lüks battaniye ve yatak örtüsü gibi hediyeler, dağıtılır.

Şimdi de Gültepe Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifine gelelim. Düşünün öyle ki bu semtte esnaf ayda on bin lira ciro yapamaz ama başkanı zat-ı muhteremin görünmeyenleri bırakalım görülen net maaşı 'on üç bin' liranın yanında ayrıca Merkez Birliğinden de 'üç bin' lira olmak üzere toplam 'on altı' bin liradır. Bu kooperatifin üyeye verdiği paradan faiz geliri 2.450.000.00.TL, gideri ise 2.090.527.00.TL. Aklı başında biri çıkıpta esnafı yolarak bu kadar faiz elde ediyorsunuz, ediyorsunuz da bu masraf nedir denilmiyor…

 

Üçüncüyü bir sonraya bırakarak, göz ardı edilen bir başka çok önemli  konuya değinmek istiyorum. Çünkü burada da başka filimler var! O filmler ki üzerine gidilmesi gerekir, vatandaş bunlardan para almak için mülkünü ipotek veriyor. Örneğin  değeri yüz lira ise, elli lira karşılığı bu mülk ipotek yapılıyor. Gariban esnaf borcunu iki yıl sürede ödemesi gerekirken gecikiyor yahut ödeyemiyor.  İki yıl içinde o mülkün değeri artmış olsa da; iki yıl önce gösterilen değerden mülk sözde satılıyor. Peki, kim alıyor bu mülkü? İşte esas meselede burada, ilerleyen günlerde sanırım birilerinin fincancı katırlarını ürküteceğiz…

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: