Elmada ki Çürükler Değil, Kurtlarında temizlenmesi gerekir
VATAN HAİNLERİ DÖRT BİR TARAFIMIZDA!
Anadolu’da, yaşanan bazı olumsuzluklara karşı, sıkça kullanılan bir söz vardır; ‘Yıl, itle uğursuzun yılı’ diye!
Sosyal medyaya bakıyorsun bir sürü zırvalayan hain, politikacılara bakıyorsun ciğerler acısı bir tablo, bazılarının kavgalarına bakıyor utanıyorsun, TBMM’ ni adeta köy kahvesine döndürüyorlar. Aydınlara bakıyorsun her yer karanlık, bazı sözde sanatçılara bakıyorsun aşağılık, bazı yazarçizer gazetecilere bakıyorsun hepsi hain satılık. Ömrünün baharında bu gençler bu hainler caka satsın hava atsın diye mi şehit oluyorlar diye düşünmeden edemiyorsun.
Ülkede Kürt meselemiz yokken Kürtçülüğü mesele yaptılar. Din adına merkez camii imamı rolüne bürünüp ‘Vatan Millet Sakarya!’ diyerek devleteve millete karşı her tür hainliği yaptılar memleketi sattılar…
Milletin vekili diyorsun, devletin her tür imkanını kullandığı halde devleti yıkmaya çalışıyor ve teröre sözcülük yapıyor.
Ülkenin iki yakasının bir araya gelmesini istemeyen harici soysuzların maşaları olan bu densizlerle devlet uğraşırken kurumları arpalık gibi kullanan, esnafı, tüccarı soyan haksızlığın daniskasını yapan uğursuzların dalgası kıyak, hesap soran yok…
Yirmi beş senedir eşkıya dağda, bağda değil devletin kalbi olan Meclis dahil devletin her kurumunda… Hain; memur, polis, asker, çaycı, aşçı, odacı, işçi kapıcı, çarşı pazarda esnaf ve tüccarın içinde dedim...
Arabın başka bir yalellisi olarak da binlerce defa Türkiye genelinde Ticaret Odaları Esnaf Oda, Birlik, Federasyon ve Konfederasyonları yanın da Esnaf Kredi kefalet Kooperatiflerinde saltanatlar sürülüyor. Hırsızlıklar yolsuzluklar yapılıyor, dedim… Bunun gibi düşmanlara kılıcımın iki tarafı da keskin, delikanlı gibi cevap versinler. Hani ne oldu? Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliği Başkanı aynı zamanda AKParti milletvekili Mamak kooperatifi, Ankara kooperatifi ve TESKOMB'dan maaş alıyor! Cevap geldi mi muhatabından? Kocaman bir hayır… Bu ballı maaşı alan şahıs ve buna göz yuman hükümetin esnafın sorunlarını dile getirme hakkı var mı?
Hele bir de Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü var ki, icraatları tam bir evlere şenlik! Kafasından uydurduğu bir uygulamayla çiçekçiyi kasaba, sıhhi tesisatçıyı bakkallar odasına göndermeye başladı. Başındaki arkadaş tam bir kabadayı… Dediğim dedik, çaldığım düdük! Tüm bu olanlara sesini çıkartmayan ama asgari ücretin on katı maaşını almaya devam eden bir de TESK genel başkanı var!
İşte, gördüğünüz gibi dostlar esnaf ve sanatkarın sorunlarına çare bulacak kurumların hali tam da böyle. TESKOMB, TESK ve Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü…Adeta mahşerin üç atlısı!
Yayınlanmış yüzlerce yazımda bütün bu konuları gündeme getirdim, bu konularla ilgili bir Allah’ın kulu çıkıp yahu nedir bu demedi, işin önem ve konumundan ziyade, aman ha dikkat et düşman kazanıyorsun diyenler olmuştur…
Ülkenin en önemli konusu elbette terör ama en az terör kadar da önemli olan bir başka konuda kamu kurumlularında yapılan yolsuzluklardır. Birisi harici düşmanlara maşalık yaparak birlik ve beraberliği bozmaya çalışır, can alır. Diğeri de malını parasını çalarak hayatını karartır…
Demokrasiden söz eden bana değmeyen yılan bin yıl yaşasın diyenler, ömrünün baharında şehadete kavuşan yiğitlerin hakkını nasıl ödeyecekler, demokrasi adına kurulan ve demokratik seçimle vekil oldukları söylenen kişiler kimlere hizmet ettiler?
Hele ki HDP denilen parti. Bu parti eğer fiilen bir parti olabilseydi tüm halkı kucaklardı. Bunlar bir misyonun partisi oldu . Bu da PKK’dır. Dolayısıyla şeklen partinin sözcüsü olanların sözde parlamento temsilcilerinin yaptıkları yanlarına kar mı kalacaktı?
Çok şükür hak ettikleri cezaları görmeye başladılar, yandaşları olan hainlere de sıra gelecek ve gelmeli de.
İkinci meseleye gelince, bizim esnafı soyanlar ve esnaf sırtından saltanat sürdürenlere hesap soran yok dalgaları kıyak havaları yerinde. Silahlı eşkıya ile bunların bir farkı yok. Eşkıyanın tehdit ettiği gibi bunlarda gözünün üstünde kaşın var diyenleri tehdit eder ve etmeye devam ediyorlar. Kamu adına hesap sorduğum halde kartondan kabadayıları ile onlarca defa tehdit edildim, bazı platformlarda yüzlerce insan olduğu ortamda bunlar yaşandı…
Dahası avukatları aracılığıyla sahsıma onlarca dava açma yanında mahkeme salonlarında en hafifinden ‘yazdıklarının bedelini ağır ödeyeceksin’ şeklinde tehdit cüretinde bulunabiliyorlar…
Ey İktidarı, muhalefeti! Sizlere sesleniyorum, siyaset halk adına yapılır. Ben halkım ve halkın hakkından söz ediyorum. Namlı şanlı diyerek yazdıklarına değer verdiğiniz birçok gazeteci yazar çizer ülkeyi sattı, hainlik yaptılar ve Türkiye’den kaçtılar. Ben vatan hainlerine de tepkimi gösteririm esnafımı tüccarımın hakkını yiyenlere de tepkimi gösteririm tehditlere de boyun eğmem…
Bırakalım sanayi ve ticaret odalarını iki milyon esnafın üyesi olduğu, 32 bin maaşlı idareci ordusunun bulunduğu esnaf oda ve birlikleri bir yılda icracı bir bakanlığın bütçesine eş değer para toplar, bu paralar nerelere harcanır?
Odaya üye olurken her fert bin liraya yakın para öder ayrıca evrak, işlem belge parası derken zorunlu aidat adı altında yıllık beş yüzliraya yakın parayı da ilave edersek azımsanmayacak bir bütçe. Kim yer bu paraları?
Esnaf Kredi Kefalet Kooperatiflerine gelince!Devletin parasını hazineden alır esnafa destek amaçlı sözde düşük faizle (!)verir, verirken fon, don, gömlek adına bir sürü kesinti yapar, söğüşlenen bu paralarla bırakın saltanat sürmeyi asgari ücretin beş ile elli katı maaş alınır. Alınmıyorsa bu paralar nerelere gider?
Aynı uygulama zorunlu aidat adı altında ve hizmet karşılığı sözde belge adına ticaret odalarında da var, ama bunu ilerleyen günlere bıraktık…
Mahşerin (şey pardon esnafın) üç atlısının icraatlarını yazmaya devam edeceğim.
 
                 
            