Ak Parti İzmir Teşkilatları Kapatılsaydı Bu Kentte Daha Fazla Oy Alırdı

20 Nis 2017 - 22:16 YAYINLANMA

Sahalara inmeyip koltuklarında oturarak ahkâm kesen bazı sözde Ak Partililerin yansıra sözüm ona partiye yakın akademisyen, kanaat önderi ve bazı yazar-çizerlerin referandumda oy kaybını ülke genelinde teşkilatlara fatura etmesini yanlış bulmama rağmen, bu eleştirileri İzmir İl teşkilatı için yerinde bir söz olduğunu düşünüyorum…

 

Ak Parti, önümüzdeki süreçte sıkıntı yaşamak istemiyorsa özüne dönecek partiyi yüceltmek için değil cüceleştirmek için işgal eden asalaklardan kurtulmalı ve bağırsaklarını bir güzel temizlemelidir. Böylece eski ruhunu yakalayabilir, aksi halde eski sağcı ve muhafazakâr partiler gibi “Lale Devri” yaşayacak, yani Demokrat Parti, Adalet Partisi ve Anavatan Partisi ile aynı kaderi ve kaçınılmaz sonu yaşayacaktır.

 

İktidar olmanın rehaveti yanında özü başka sözü başka ruhsuzların fiili işgalleri bu partileri yüceltme yerine çökertmiş, muhafazakâr kesim başka kurtarıcılar arar duruma gelmiş her birinin ömrü on beş yılı geçmemiştir.  Ak Parti bahsettiğim partilerin yaşadığı tablolardan ders çıkartmalı il, ilçe ve tüm bünyesindeki parazitleri temizlemeli, eski ruhuna dönmeli ve ömrünü uzatmalıdır, ülkenin buna ihtiyacı vardır. İnanın bunları hem bir Ak Parti kurucusu, hem esnaf ve hem de bir vatandaş olarak içten söylüyorum.

 

Bugün İzmir teşkilatları ve bazı Ak Parti milletvekilleri halka, hakka hizmet, partiye katkı için değil geleceklerini garanti altına almak türibinlere oynamakta, Ankara’nın gözüne girme çabası içerisindeler.

 

Başbakan İzmir milletvekili ve İzmir’ de bugüne kadar yapılmayan birçok hizmet Ak Parti hükümetleri tarafından yapılmıştır. En önemlisi ise; biliyorsunuz bu kent suya muhtaçtı, iki binli yıllara kadar su kesintilerini sanırım unutmamışsınızdır. Bizi susuzluktan kurtaran barajlar tamamlanmıştır, yıllarca yapılamayan Menemen İzmir arası raylı sistem, Karşıyaka tüneli, Konak’ı Buca’ya bağlayan tünel, Kemalpaşa ve Manisa tünelleri yapılmıştır, halk duymasa da açıldı, daha da önemlisi deniz altından üç kuyular ve Karşıyaka tüp geçit benzeri bir çok büyük projelerin gerçekleşmesi için bizatihi Başbakan tarafından sözü verilmiştir. Hiç mi bir değeri yok acaba bu hizmetlerin ve verilen sözlerin! İzmir halkı bu kadar mı duyarsızdır!

 

Aksine çok duyarlıdır ancak tepkilere neden olan faktörler vardır, nedir bunlar? Kendi çalıp kendi oynayan teşkilatlardır, bu teşkilatlar halka değil zengin olan, makamı bulunanlara itibar gösterirken seçmen olan halka tepeden bakmayı caka satmayı marifet biliyor.

 

Bunca önemli hizmetler bir yana Ak Partinin her seçim de birinci olduğu kentlerden önemli göç alan bir kentken İzmir, Ak Parti niçin son iki seçimde oy kaybediyor? Kaybeder. Çünkü Ankara’nın göremediği çok şeyler var!

 

Bırakın bu kadar hizmeti ilk kurulduğunda İrtica safsataları propagandalarının gölgesinde dahi o günkü nüfusuna göre İzmir’de % otuz beşe yakın oy alan bu partinin, son iki seçimde bu kentte irtifa kaybının nedeni ne olabilir, sorumlu mevcut teşkilat değilse!

 

Dahası bir başka faktörde hak için, halk için mücadele gerekirken tam tersine hakları hiçe sayan halkı mağdur eden kişilere sahip çıkılması ve  Ak Parti şemsiyesi altına alınıp korunmasıdır, bu kişileri Başbakanın karşısına çıkıp öl de ölürüz vur de vururuz, doğduk evet öleceğiz evet dedirtmenin bu partiye artısı değil eksisi vardır, bunlar ki daha dün yazımın altında sunduğum haber benzeri kıytırık şeyleri bahane ederek bu partiye pervasızca saldıran kişilerdir…

 

Bu malum vatandaşın birisi İzmir’de bırakın İki yüz bin esnafı mağdur etmesini on binlerce garip fakir fukarayı mağdur etmiştir, yaptığı büyük haksızlık ve yolsuzluk ise yargıya intikal etmiştir ve bu kişi yargılanmaktadır.

 

Bir diğeri dedevletin parasını garip esnafa ciğerini sökerek verir, asgari ücretin bin dört yüz lira olduğu ülkede altmış yetmiş bin liraya yakın maaş alır, kurumun kesesinden hovardalık yapar, üst düzey etkili yetkili kişilere izzeti ikramda bulunur, bol keseden eşantiyon dağıtır.

 

Ak Partinin İzmir A takımı ve milletvekilleri mağdurlara değil bu saltanat düşkünlerine sahip çıkar, gelen bakan Başbakanı bu zatlara götürür, yüz binlerce mağduru bu partiye düşman eder, halka da şıracı bozacı dedirtir.

 

Bu kentte Ak Partinin oyu  % 35, MHP nin % 13, Saadet % 1,3 ve Büyük Birlik Partisinin % 0,6 dır. Diğer illeri bırakın tarihi hizmetlerin yapıldığı bu kentte başarı diye lanse edilen rezaleti görmemek gaflettir, hiç kimse bulanık suda balık avlamaya, başarı diye pasta börek kesmeye kalkmasın, ayrıca sağduyu sahibi vatandaşı ve destek olan diğer partilerin katkılarını da göz ardı etmesin, kusur aranacaksa burnu Kaf dağında olan Ak Partili değil AKP’li olanlarda aransın.

 

Geneli tenzih ediyorum, tabi ki ülke genelinde olduğu gibi İzmir’de de bazı ilçeler ve teşkilat mensupları gece gündüz canla başla çalışarak kapı kapı dolaşmıştır, mesele atandığı günden bugüne kadar hata üstüne hata yapan partiye gönül vermiş insanları partiye küstüren, on binlerce mağdur insanları dışlayıp mağdur edenleri baş tacı yapan Ak Parti İl Başkanı ve “Padişahım sen çok yaşa”cı bazı yöneticilerle birlikte haketmedikleri halde bu kentten milletvekili yapılanlardır.

 

Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın referandumun sonucuyla ilgili yaptığı “Maçı 1-0 da kazansanız 3 puan alırsanız, 5-0 da kazansanız 3 puan alırsınız, aslolan maçı kazanmaktır" şeklindeki ifadesi sakın ola Ak Parti yöneticilerini ve tüm teşkilatları sorumluluktan uzaklaştırmasın. Evet, maç 1-0 Ak Partinin galibiyetiyle bitmiştir, ama o bir golü Sayın Erdoğan atmış, takımın tümü sırt üstü yatmıştır.

 

Önemli faktörler diye dikkat çektiğim konuları sanırım duymayan ve bilmeyen bırakın il teşkilatını bilmeyen bir tane milletvekili yoktur, bildikleri halde susmaları ve mağdurlara sahip çıkmamalarının bu seçimlerde etkisi de oldukça çoktur bunun etkisi de en az % beştir, teşkilat için kendi çalıp kendi oynayanlar bunu görmeyebilir, Ankara lütfetsin, Halep oradaysa arşın burada…

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: