2018 Esnaf Teşkilatlarına Çöreklenmiş Asalakların Yılı Olmamalı…

22 Ara 2017 - 07:02 YAYINLANMA

 

Geneli tenzih ediyorum bunu başta belirteyim ki, alınanlar darılanlar olmasın, benim adam gibi görevini yapıp hak hukuka riayet edenlerle işim yok, namuslu ama koltuğu kaybetmemek için mafya olmuş esnaf baronlarından korkup ses çıkaramadıklarını biliyorum… Bu teşkilatlara seçilecek adam gibi adamların yolu açık olsun, benim derdim vicdansız sülükler.

 

Toplumca pek fazla bilinmeyen, Devlet tarafından da bir türlü görülemeyen, en büyük mafya düzeninin olduğu organize esnaf çetelerinin koltuk koruma savaşlarının yapılacağı yıl, 2018 Yılı; Umarım üyeler dikkatli olur bu asalaklardan kurtulur ama zor! Seçim sathına girildi… Yapacakları iş Ocak- Haziran arası (Eylül’de de TESK) sözde demokratik seçim adı altında bu teşkilatlarda yaptıkları pislikleri genel kurul kararıyla temizlemek, mafya taktikleriylede koltuklarını korumak olacak. tabiki satılık bazı yazılı basında yaldızlı yıldızlı başarı haberlerini yazacak...Ahlaksızlıkların, hırsızlıkların üstüne sünger çekilip methiyeler düzülecek, dört yıl esnaf adına yapılmayan hizmetlerin yerine çok güzel şeyler yapılmış gösterilecek…

 

 

Toplum bu konuda duyarsız olur, basın reklam ikramı ön plana alır dolaysıyla sessiz kalır. Hükümet beklenmedik sorunlarla uğraşırsa doğaldır ki bu sorunlar ikinci plana atılır. Ülkemizde yaşanan her tür olumsuzluk bu sistemden beslenen asalakların işine yarar dolayısıyla bu sülükler toplumun kanını emmeye devam eder.

 

Devlet ve toplumların huzur ve istikrarının reçetesi, adaletle hareket, hak ve hukuka riayet,  Allah korkusuyla kılı kırk yararak yaşamaktan geçer. Her ne iş yapılırsa yapılsın bu kurallara uyulduğu ve uygulandığı zaman devlet istikrar toplumda huzur bulur. Politikacı, memur, amir idareci ne olursa olsun vicdanı cüzdana, adalet makam ve koltuğa, yüce dinimiz gönülde değil, dilde olursa devlet istikrar toplum da huzur bulamaz. Bu yanlışlara da kimse dur diyemez. Bazı soytarılar mafya da olur, bu kurumlarda senelerce de oturur saltanatını da sürdürür.

 

Ülkemiz yıllarca bu değerlerden koptuğu içindir ki birçok asalak at oynatabiliyor. Pişmiş tavuğun başına gelmeyeler bu devletin başına gelebiliyor. Muhtıralar, post dost darbeler, son alçak darbe girişimi bir başka örnek en basit dinimiz adına FETÖ ve benzeri din bezirgânlarına inanmak ve destek vermek. Açıkça söylüyorum, ben dahil bu toplum bunlara yıllarca inandı destek verdi. Aynı namuslu esnaf temsilcilerinin bu teşkilatlardaki asalaklara destek verip hükümdarlıklarının sürmesine vesile oldukları gibi.

 

Evet, bazen değişik konulara değiniyordum ama bundan sonra seçim süresince sadece esnaf kongreleri ve kongre öncesi yapılan ayak oyunlarını kaleme alacağım. Öncelikle de mensubu olduğum ve 16 sene başkanlığını yaptığım İzmir Ayakkabıcılar Odası ve emir erliği yaptığı üst kuruluşumuz olan İzmir Esnaf Birliğinin namlı şanlı başkanı Zekeriya beyefendinin odaların seçimlerinde yandaş odalara destek karşı olan odalara köstek hesaplarına dikkat çekeceğim.

 

Meydanı, turşudan ve yumurtadan vergi rekortmeni olmuş baronlara bırakmayacağım!

 

Her tarafta oyun oynayabilir ama aklı varsa ayakkabıcıların kongresinde şova kalkmaz!

 

Böyle bir düşüncesi varsa ve yüreği de yetiyor ise kürsüye çıkar başta ayakkabıcılar olmak üzere 200 bin esnafın yarınları olan Birleşik Esnaf Tedarik Şirketinin (BESAŞ) içini hisse alım satımlarıyla nasıl boşaltıp kendileri zengin olurken diğer ortakların fakir, şirketin de nasıl iflas ettirildiğini anlatır…

 

 

Çok uzun yazıyorsun diyorsunuz ama konular bitmiyor ki, bizim şark kurnazı Ayakkabıcılar Oda Başkanlığına yeni geldiği halde, geldiği gün emrine girdiği birlik başkanın yolunda gidiyor. Maşallah kabiliyetli aynı ustaları gibi kurumun uhdesinde bulunan tesisleri babasının şirketi gibi ikbali uğrunda kullanmaya başlamış, bunun maharetlerinden söz etmeden olur mu?

 

20 senedir 100‘e yakın öğrenciye eğitim veren okula bırakın yardımı zorunlu olduğu eğitim katkı payını vermeyen sözde Birlik başkanı! Görüntüde Mutlu ancak haksızlık adaletsizlik ve yolsuzluklar karşısında sanırım mutlu değildir. Çünkü vicdan azabı çekiyordur. Bu Mutlu beyefendi İzmir Kalkınma Ajansının yönetiminde olduğu için Devletin parasını eğitimin E’sinin verilmediği okula verdiriyor. Huyuna benzettiği Oda başkanının ihale imalathanesi olarak kullandığı bu okula bu paraların aktarılmasının ve hangi şartlarda harcandığının, amacına uygun harcanıp harcanmadığının hesabı da sorulacaktır!

 

Duydum ki bu beyefendi başkanı olduğu İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği uhdesinde “Bilirkişilik Temel Eğitimi” verecekmiş. Konuyla ilgili bu zat-ı muhteremin şu demecini baya bir tuttum: “…'Bilirkişi' vasıflarına uygun bir kesimi oluşturan esnaf sanatkarlarımız, mesleki bilgileri ve tecrübeleriyle sıkıntılı vakalarda en güvenilir hizmeti verebilme potansiyeline sahiplerdir.” Yahu senin bu ifadende geçen ‘en güvenilir hizmet’ nedir bir açıklar mısın? Sen de bir esnafsın ve hangi güvenilir hizmeti verebilme potansiyeline sahipsin?

 

Senin güvenilir (!) hizmet potansiyelin ancak kargaları güldürür!

Değerli dostlarım, ‘en güvenilir hizmetten’ (!) bahseden Zekeriya Mutlu’nun, Bilir kişilik Temel Eğitiminde neler öğreteceğini az çok tahmin edebiliyorum:

- ‘Yumurta ve turşu satılarak nasıl vergi rekortmeni olunur’

- ‘Esnafın alın teri ile kurulan şirketin paraları nasıl cebe indirilir’

- ‘Hizmete bakılmaksızın yandaş odalara nasıl destek, karşı odalara ise nasıl köstek olunur’

-  ‘Çöreklenilen kurumlarda eş, dost ve akrabalar nasıl istihdam edilir’

-  ‘Kimlere Onursal Başkanlık savsatasıyla peşkeşler çekilir’

-  ‘Size emanet edilen bütçe nasıl çarçur edilir’

Unuttuklarımı siz sıralarsınız…

 

Gelelim şu okul meslesine…Beceriksizlikleri nedeniyle eğitime son verilen bu okula şahsına özel aldığı ihalelerin imalatına katkı sağlaması amacıyla olacak ki, sözde eğitim özde ise kendi ticaretine yatırım amacıyla makine alınıyor. Hem de nasıl alınıyor biliyormusunuz? Makine imalatçısı firmalara yapılan % 30- 40 yüksek fatura kesme teklifi ile… Bu, dedikodu falan değil, bizzat kendi kulaklarımla ve sekiz vatandaşın huzurunda sohbetini dinlerken duydum. Kalbim duracaktı. Şıracı-bozacı hülasası sistemin sülükleri diye hayıflandım ve kendi kendime; “16 sene başkanlık yaptın bu usulsüz işleri beceremedin, becerenlerinde başına bela oldun” dedim. Olmaya da devam edeceğim ve aynen 117 milyon BESAŞ soygunu ve garip Menemen esnafının bir milyon lirasının hesabını adalet önünde hocasına sordurduğum gibi çırağının hesabı da sorulur, takip etmeye devam edin, çok çok önemli konular var.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: