Sessiz Bir Haksızlığın Yankısı

25 Haz 2025 - 06:38 YAYINLANMA

Kendi Kul Hakkına Girmemek de Adalettir

Kul hakkı…
Ne çok konuşulur, ne az hissedilir.
Hep bir başkasının hakkı için titrer dilimiz, ama ya en yakın “kul” olan kendi varlığımıza ne kadar adiliz?

Zulüm, yalnızca başkasına haksızlık etmek değildir.
Zulüm bazen içinden geçip giden bir arzuyu susturmak,
Bazen göz göre göre kendi değerini hiçe saymak,
Bazen de sırf başkaları üzülmesin diye kalbinin çığlığını bastırmaktır.

İnsan kendini ihmal ettiğinde, kendi sesine sağırlaştığında, kendi kalbinin ihtiyacını görmezden geldiğinde - aslında kendi kul hakkına girer.
Ve bu, öyle sessiz bir haksızlıktır ki, çoğu zaman şikâyet bile edemezsin. Çünkü fail de mağdur da sensindir.

Her insanın içinde bir ilahi emanet var: öz değer.
Bu emaneti hor görmek, küçümsemek, kendine zulmetmektir.
İnsanın kalbine inşa ettiği adalet sarayı, önce kendiyle barışık olmaktan, sonra kendine şefkatle ama dürüstçe yaklaşmaktan başlar.

Hz. Ali der ki:

“İnsanın en büyük düşmanı, kendine karşı adaletsizliğidir.”

Bu sözde, hakikatin en yakın düşmanının dışarıda değil, insanın kendi içinde olduğu vurgulanmıştır. Kişi, ne zaman ki:

Zaaflarını inkâr eder,

Nefsinin hatalarını başkasına yükler,

Kendi karanlığını görmezden gelir.

İşte o zaman adaleti en önce kendi içinde çürütmüş olur. Anlatılmak istenen en büyük haksızlık, kendini tanımaktan kaçmak, içindeki yanlışları korumak ya da onlara teslim olmaktır.

İnsan, kendi içine adil olmadıkça dışarıya da adaletli davranamaz.

Kendine karşı adaletli olmak, nefsin arzularına boyun eğmek demek değildir;
Ama kalbinin hakikatiyle, özünün ihtiyacıyla dengede yaşamaktır.

Bazen, "herkesi mutlu etmeliyim" diyerek kendi ruhunu susturmak,
"Buna mecburum" diyerek kendini tüketmek,
"Ben kimim ki" diyerek yüce bir potansiyeli inkâr etmek…
Bunların hepsi, görünmeyen kul haklarıdır. Ve hepsi birer vicdan davasıdır.

Şöyle düşün:
Bir başkasının hakkını gasp ettiğinde tövbe eder, helallik dilersin.
Peki, yıllarca bastırdığın o içsel sesin sana “Hakkımı helâl etmiyorum” demesi neye benzerdi?.

İşte bu, insanın kendi vicdanında yargılandığı mahkemedir.
Ve bu mahkemenin hâkimi hem kalptir, hem akıl, hem de Hakk’ın nuru.

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: