Görülmeyen Acılar: Sessizlerin Hikayesi

30 Tem 2025 - 21:22 YAYINLANMA

Dünyada iki tür acı vardır

Biri duyurulan, diğeri duyulmayan.

Biri manşet olur, diğeri mezar taşsız bir sessizlikte kaybolur.

Görülmeyen acılar.
Konuşulmayan halklar.
İstatistiklerde birer rakam olarak geçen hayatlar.
Sadece isimleri eksik değil onların, insanlık hafızasında da silinmiş gibiler.

Yemen’de, yıllardır süren savaşın içinde açlıktan ölen bebeklerin adı bile geçmez çoğu zaman.

Filistin’de, yıkılmış evlerin enkazında kalan çocukların isimleri, dünya gündeminde birkaç saatlik haber değeri taşır, sonra sessizliğe gömülür.
Ukrayna’da, soğuk kış gecelerinde bombardımandan saklanan yaşlıların gözleri, "neden?" sorusuna cevap bulamadan donar.

Hindistan’ın “Dalitleri” - “dokunulmaz” denen milyonlar, hala insan dışı muamele görüyor ama küresel vicdanda yankı bulmuyor.
Kongo’da, maden çıkarı uğruna köleleştirilen çocuklar, lityum piller kadar değerli değil.
Papua Yeni Gine, Batı Papua, Orta Afrika, Honduras, Kafkas köyleri.
İnsanlar var, dertleri var, ama dünyada yoklar.

Çünkü onların acısı “ekonomik değer” üretmiyor.
Çünkü onlar kameraların önünde ağlamıyor.
Çünkü bazı acılar görünür oldukça “politikayı rahatsız eder”
Ve dünya çoğu zaman “rahatsız olmamak için” görmemeyi tercih eder.

Ama gerçek şu ki:
Her göz ardı edilen acı, bir başka acıyı meşrulaştırır.
Her sessizlik, bir başka zulme zemin hazırlar.
Ve her unutulan hayat, aslında bizim insanlığımızdan eksilen bir parçadır.

Bugün kimse “Beni de duyun” diye haykıramayan o mazlumların hikayesini biz anlatmazsak,
Yarın bizim çığlığımız da sessizlikte kaybolur.
Dünya, en çok unutkanlığıyla zalimleşir.
O yüzden bazen bir yazı, bir söz, bir dua.
Bazen sadece bir hatırlatma bile, bir halkın varoluşunu yeniden hatırlatır.

Çünkü unutulmak, ölmekten bile daha ağırdır.
Ve hatırlamak, insan kalabilmenin ilk şartıdır.

Ey okuyan,
Şimdi bu kelimelerden uzaklaşmadan, kendi kalbine bir soru sor:
Kaç acıdan habersiz yaşadın bugüne dek?
Kaç kere kendi konforun sessizliğe bahane oldu?
Ve en son ne zaman hiç tanımadığın biri için gözlerin doldu?

Unutma…
Görmediğin bir acı, yok değildir.
Yüzünü çevirdiğin bir halk, bir toplum varlığını kaybetmez, sadece senden biraz daha uzaklaşır.
Ve bir gün bu dünya, sadece konuşanların değil, sessizleri duyanların da omzunda yükselecek.

Şimdi, suskun bir coğrafyada ağlayan o çocuğun gözünden bak bu hayata.
Ve kalbinde hala kıpırdayan bir şey varsa,
Bil ki sen hala insansın.

O halde.
Gözlerini kapatmadan önce, bir ismi an.
Bir yeri hatırla.
Bir halk için dua et.
Ve içinden yükselen o sessiz cümleyi bırak evrene:
“Sizi duyuyorum.”

İşte o an,
Birinin adı hatırlandı,
Bir halk var oldu yeniden,
Ve sen, sadece okuyucu değil,
Bir tanık oldun.
Bir insan.
Belki de bir umut…

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: