İnsanlık Bildirisi

26 Tem 2025 - 17:20 YAYINLANMA

Bütün Ayrımcılıklara Son Veren Kalpten Bir Çağrı

Ey insan,
Adın ne olursa olsun, tenin hangi renge çalarsa çalsın,
Kimin çocuğu, hangi inancın yolcusu, hangi memleketin sesi olursan ol
Seni burada tek bir adla çağırmak istiyorum:
İnsan.

Unuttun.
Sınırlara bölündün, renklere ayrıldın, dillerle yarıştın, cinsiyetle savaştın.
Üstünlük kurdun, başkasının acısına sağırlaştın.
Ama hatırla.
Bir annenin rahminde hepimiz aynı karanlıktan (belki de aydınlıktan) geçtik.
Ve doğduğumuzda, ilk çığlığımız evrenseldi.
Hiçbir çığlık, dinini ya da ırkını söylemez.
Sadece der ki: "Ben buradayım. Yaşamak istiyorum."

O çığlığa kulak ver.
Çünkü o çığlık hala savaş bölgelerinde, sığınmacı teknelerinde,
Irkçılıkla öldürülen çocukların nefeslerinde yankılanıyor.

Ey insan,
Din ayrı olabilir, ama merhamet ortaktır.
Dil farklı olabilir, ama gözyaşının tuzu birdir.
Tenin rengi değişebilir, ama korkularımız aynı renkte parlar gecede.

Yeryüzü bir eve benzer.
Her odası farklı olsa da, tavanı gökyüzüdür.
Ve bizler, aynı gökyüzü altında doğan kardeşleriz.

Zenginliğinle övünme, çünkü bir lokma ekmeği paylaşmadığında o sadece yük olur.
İnancınla yargılama, çünkü Yüce Yaradan dillerin sayısını değil, kalbin açıklığını ölçer.
Sözlerin keskin olmasın, çünkü bir kelime bir yüreği sonsuza dek yaralayabilir.

Eğer bir çocuğun ten rengine göre kaderi belirleniyorsa,
Eğer bir kadının kıyafeti, onu insan saymamaya bahane oluyorsa,
Eğer bir mezhep, bir düşünce, bir doğum yeri
bir başka insanı "öteki" yapıyorsa

O zaman insanlık sadece bir tür değil, bir özlem olmuş demektir.

Ama hala geç değil.
Çünkü içimizde, hala “biz” diyebilen çocuk sesleri var.
Hala el ele tutuşmayı unutmayan yaşlı eller var.
Hala düşmanın bile canını acıtmaktan utanan kalpler var.

Ve şimdi,
Bu satırlar bitse de, sana düşen şey yeni başlıyor.
Çünkü bu bir yazı değil sadece bir hatırlayıştır.
İçinde, çok derinlerde, herkesin sustuğu yerde seni hala duyan biri var.
Adını sen koymadın, ama o seni hep bildi.
Sen unuttun, o bekledi.
Sen dağıldın, o topladı.
Sen yargıladın, o affetti.

Ey insan,
Her ne yaptıysan, her neye dönüştüysen
O seni hala "Benim" diyecek kadar çok seviyor.
Ama senin de artık bir adım atman gerek.
Bir bakış, bir iç çekiş, bir “evet” fısıltısı yeter.
Çünkü bazen en büyük dönüşler, en sessiz yerden başlar.
Ve kalbin bir kez "Ben buradayım" derse,
Gökyüzü bunu duyar.

İşte şimdi..
Elini koy göğsünün tam ortasına.
Orada atan şeyin sesiyle sor kendine:
Gerçekten insan mıyım?
Yoksa sadece unutanlardan mıyım?

Cevabı kimseye söylemene gerek yok.
Çünkü bilen zaten biliyor.
Ve bekliyor:
Senin kendini yeniden hatırlamanı.

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: