Sadakat mi Adalet mi? Kalbe İhanet Etmeden Yol Almak

27 Haz 2025 - 05:53 YAYINLANMA

Hayatta en zor kararlardan biri şudur:

Sevdiğin birine karşı adil olmak.
Çünkü bazen sevgi, gerçeği görmeni engeller.
Bazen de adalet, sevgiyi yaralar.
Peki insan, kalbine ihanet etmeden ikisi arasında nasıl bir yol bulabilir?

Sadakat..
Kulağa ne kadar asil gelir.
Bir dosta, bir aileye, bir fikre, bir yere bağlılık..
Ama ya o sadakat, bir adaletsizliğin üstünü örtüyorsa?
Ya sessizliğinle bir haksızlığa ortak oluyorsan?

İşte burada vicdan devreye girer.
Çünkü sadakat, kişilere;
adalet, ilkelere bağlılıktır.
Ve vicdan, her zaman kişileri değil, ilkeleri korur.
Ama bunu yaparken de kalbin sesini susturmaz.

Mevlana şöyle der:

“Adalet, suyun susayana verilmesidir.
Sadakat ise o suyu taşıyana sırt dönmemektir.”

Ama ya o suyu taşıyan biri başkasının hakkını alıyorsa?
İşte o zaman bir seçim yapmalısın:
Dostluğa sadık mı kalacaksın, hakikate mi?

Bir kadın yıllar boyu en yakın arkadaşını savunmuştu.
Ona herkes sırt çevirdiğinde bile o yanında durmuştu.
Bir gün bir haksızlık oldu;
ve yaptığı şeyi inkâr eden, o çok sadık olduğu arkadaşıydı.
Kadın günlerce düşündü.
Konuşmadı.
Sonunda bir gün aynaya bakıp şunu fısıldadı:
“Ben ona değil, önce kendime sadığım.
Ve kalbim, artık susmamı değil, adil olmamı istiyor.”

O an çok şey değişti.
Belki bir dostluğu kaybetti ama kendini kazandı.

Bu yazı sana birini satmanı, terk etmeni söylemiyor.
Ama şunu hatırlatıyor:
Kimi zaman en büyük sadakat, susmak değil;
sevdiğini adaletle dürüstçe uyarmaktır.

Çünkü gerçek sevgi, yanlışta susarak değil, doğruyu hatırlatarak büyür.
Ve vicdan, sessizlikle değil, hakkaniyetle parlar.

Unutma:
Kalbine ihanet ederek kimseye sadık kalamazsın.
Ve adaletin olmadığı yerde sadakat, sadece bir zincirdir.

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: