Kur’an’da ve Hz. Ali’nin Sözlerinde Adalet: İlahi Denge ve İnsan Sorumluluğu
Adalet, Kur’an’da en yüce erdemlerden biri olarak vurgulanır.
“Allah, adaleti, ihsanı ve akrabaya yardım etmeyi emreder...” (Nahl, 90) ayeti, adaletin sadece hukuki değil, aynı zamanda merhamet ve iyilikle iç içe olduğunu gösterir.
Hz. Ali ise adaleti, vicdanın terazisi ve insan olmanın temel ölçüsü olarak tanımlar.
“Adalet, sultanların en yücesidir,” der.
Onun sözlerinde, adalet bir güç gösterisi değil, bir sorumluluktur.
Bir yönetici ya da birey fark etmez, adalet herkese eşit ve hakkaniyetli davranmak demektir.
Kur’an, adaleti sadece hakları gözetmekle kalmayıp, zulmü önlemek ve hakkı savunmak olarak tanımlar.
Adalet, insanın kalbinde, dilinde ve eyleminde var olması gereken bir yaşam biçimidir.
Hz. Ali’nin sözleri bize rehberlik eder:
“Adalet, Allah’a en yakın olan şeydir.”
Bu cümle, adaletin sadece dünyasal değil, uhrevi bir boyutunu da vurgular.
Bugün bizlere düşen görev, bu ilahi dengeyi içimize çekmek ve hayatımıza yansıtmaktır.
Vicdanımızın terazisinde hakkı, merhameti, sabrı ve cesareti dengelemek…
Çünkü adalet, sadece bir kural değil; yaşamın ve insan olmanın özü, ilahi bir emanettir.