Seçim ekonomisini sadece hükümet değil finans çevreleri de yapıyor. İki ters bir düz nasıl olacak bilmem. Bazı çevreler ısrarla Türkiye’nin iflasın eşiğinde olduğu iddiasında. Bana kalırsa bunlar Türkiye ile Yunanistan’ı karıştırıyor olmalı. Ama yine de insan ister istemez kendine sormadan edemiyor, gerçekten de Türkiye iflasın eşiğinde mi? Eğer böyle bir durum varsa Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ciddi müdahalesi gerekmez mi? Merkez Bankası’nın şimdilik basın açıklamasıyla yetindiği anlaşılıyor; “Piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları yakından takip edilmektedir. Gelişmelerin enflasyon görünümü üzerindeki etkileri de dikkate alınarak gerekli adımlar atılacaktır.” Bu açıklama piyasaların hararetini söndürür mü alevlendirir mi? siz karar verin.
Türkiye’nin dış finansmanı genelde inşaat ile kamu tüketimine yapılan yatırımlarda değerlendirmesinin ekonomik ve finansal istikrarı için risk oluşturduğu hep söyleniyordu. Bu nedenle bazı atıl devasa yatırımların Türk ekonomisini çıkmaza soktuğu ortada. Zaten Türkiye için dış finansman ihtiyacı ve politik riski yüksek, kamu finansmanının güçlü olduğu, makro ihtiyati risk göstergesinin sistemik riske karşı yüksek kırılganlığa işaret eden ülke olduğu değerlendirilmesi yapılıyordu. Türk para piyasasındaki oynaklık ve kırılganlığın negatif görüntü vermesi küçük tasarruf sahiplerini döviz alımına yönelttiği gibi her türlü alışverişin döviz üzerinden hesaplanması, seçmen davranışını olumsuz etkileyebilecektir.(3)
İnşaat ile kamu tüketimine yapılan yatırımlarla ortaya çıkan cari açık; Türk ekonomisinin tabutuna çakılmış son çiviydi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıkladığı verilere göre Mart ayında cari açık geçen yılın aynı ayına kıyasla 1,7 milyar dolar artarak beklentilerin üzerinde geldi. Türkiye’nin kamu borcu şuan yaşanan ekonomik krizin en önemli nedeni. Kamuda israf had safhada. Göstermelik tasarruf tedbirleri bir işe yaramıyor. Her ne kadar çerez parası gibi değerlendirilse de servis ve lojman saltanatı devam ediyor. Moskova Devlet Dışişleri Üniversitesi (MGIMO) öğretim görevlisi ve Türkiye uzmanı Yuliya Kudryaşova, Türkiye’de gerçekten çok büyük kamu borcu olduğunu, büyük şirketlerin de çok büyük borcu bulunduğunu bu nedenle Türkiye’nin önemli bir cari açık yaşadığını belirtiyor. Türk ekonomisinin ithalata çok bağımlı ve ithalat hacminin ihracat hacmini aştığının altını çiziyor. Giderek büyüyen bütçe açığı var. Bunun sonucu olarak ülkede, yüzde 13 oranına varan ve hızla büyümeye devam eden yüksek enflasyon var.(4)
Türkiye tahvillerinin küresel piyasada hızla düşüşe geçtiği ve devletin dış borç ödeme gücünün azaldığı haberleri geliyor. Durum o kadar kötü olmalı ki Türk tahvillerinin faizlerinin Senegal borçlanma senetlerinin üzerine çıktığı belirtiyor.(5) Dolar/TL kuru, Asya piyasasının açılmasının hemen ardından Japonya’daki bireysel yatırımcılardan gelen satışların etkisiyle 4.80’i geçerek, tüm zamanların en yüksek düzeyine ulaştı. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) son toplantısına ait tutanakların beklendiğini ve faiz artırımına devam sinyallerinin geleceği tahminlerinden dolayı dolara genel olarak alım geldiğini söylüyor. Fed’in bu yıl içerisinde en az iki kez daha faiz artırması bekleniyor. Türkiye’de ise Merkez Bankası’nın bağımsızlığına dair kaygılar ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın para politikasına daha fazla müdahil olacağına dair açıklamalarının etkisi lira üzerinde satış baskısı oluşturmayı sürdürüyor.(6)
Hisse senedi piyasalarının Indiana Jones’u olarak tanınan Mobius-Templeton Gelişmekte Olan Piyasalar Grubu Başkanı Mark Mobius; ‘Türkiye’den gelebilecek negatif bulaşma riski ve Arjantin ile Brezilya’nın da durumlarının iyi olmamasıyla birlikte, gelişen piyasa yatırımcılarının daha fazla olumsuzluk görmeyi beklemeleri gerektiğini’ söyleyenlerden.(7) Mark Mobius hem dünya borsalarını hem de İstanbul Borsasını, sihirli “ Türkiye’den gelebilecek negatif bulaşma riski” ifadesiyle uyarıyor. Başarılı yatırım hamleleriyle ‘Para Sihirbazı’ lakabını kazanan Mark Mobius; 17 Ağustos 1936 doğumlu, Alman asıllı. Mark Mobius MIT’de ekonomi ve politika dalında doktora yaptı. 70’li yıllarda Hong Kong’da kendi yatırım firmasını kurdu. Kore ve Tayland’da araştırmacı olarak çalıştı. Gelişen piyasalara ilk yatırım yapan fon yöneticilerinden biri. Yılın 200’den fazla gününü gelişen piyasalardaki fırsatları yakalamak için seyahat ederek geçiriyor. Yatırım rehberi niteliğindeki üç kitabın yazarı.(8)
Ekonomide yaşanan sağlıksız gelişmeler üzerine Borsa İstanbul (BİST) kısa vadeli ihtiyaçları dışında kalan döviz varlıklarının tamamını TL’ye çevirdi. BİST’in konuya dair açıklamasında “Türk Lirası’na olan güvenimizi tüm şirketlerimiz ve paydaşlarımıza tekrar vurgulamak isteriz” ifadesi yer aldı. Borsa İstanbul, kısa vadeli ihtiyaçları dışında kalan döviz varlıklarının tamamını Türk Lirasına çevirdi. Bununla birlikte borsa, Türk şirketlere spot piyasadan döviz almak yerine Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nı kullanmalarını önerdi.(9) En trajikomik olan da en büyük kamu yatırımı müflisi, Ankara’nın geleceğini ipotek ettiren eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 24 Haziran’daki seçim sonrasında piyasaya 30 milyar dolar pompalanacak iddiası. Boşuna dememişler; hesapsız kasap ne bıçak kor ne masat. Son sözü Ziya paşa söylesin; “Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kâşaneler gördüm/ Dolaştım mülk-i islamı bütün viraneler gördüm”