Day 2
Pünktlichkeit, Bürokrasi ve Kahve Molası Almanların gündelik yaşamı, adeta bir politik satranç tahtasına dökülmüş; her hamle planlı, her dakika hesaplı, bürokrasi ise sahnedeki başrol oyuncusu. Geleli 2 gün oldu attığım adımı sayar oldum:))
Dakiklik göbek adları … Her toplantı saatli. Dakikalı. Hotel odasına aynı saliseden gelinmesi beni benden aldı. Sabahın erken saatlerinde uyanıp kahvesini yudumlayan bir Alman, “Ordnung muss sein!” diye mırıldanırken, meclislerdeki bazı politikacılar da bu sözü sloganlarına çeviriyor: “Siyasette de Ordnung muss sein!” Gündelik hayatın bu düzen takıntısı, siyasete de nüfuz etmiş durumda.

Seçim kampanyalarında “Dakikliğe inanıyoruz!” diyen politikacılar, aslında bir yandan pünktlichkeit’ı, diğer yandan da aşırı bürokrasiyi kutluyorlar. Meclislerindeki toplantılar da tam zamanında başlıyormuş; milletvekilleri, dakikalarca süren tartışmalarını ardından, oy pusulalarını belirlenmiş zaman diliminde kullanmak için sıradaki halleri. Bir yasa teklifinin tartışılması sanki bir Alman tren seferi gibi: “Bir dakika lütfen, bu durağa biraz daha Bürokrasi ekleyelim!” :)))
Bürokrasi, Alman politikasının adeta altın damgası gibidir. Her belge, her form, her damga, siyasi arenada varlığını belli eden birer sanat eseri olarak sunulur. Gelene kadar pasaportlarımıza imza atmamız gerektiği 100 kez hatırlatıldı.
Bir politikacının kariyerinde en değerli an, “Doğru evrak, doğru damga” ritüelidir.
Kampanyalarda “Bürokrasi ile barışık Almanya” sloganları atılırken, seçmenler de bir yandan güler, bir yandan “Yok artık, bu kadar damga vurma!” diye iç geçerler. Ama bugünlerde herkes o damgaları elinde dolaşıyor gibi… Ve elbette, hiçbir Almanya sabahı eksik kalmaz: Kahve ve Kuchen molası!
Siyaset, ciddi kararlar alınmadan önce mutlaka bir kahve molasıyla tatlandırılır. Çünkü ne de olsa, en çetin tartışmalar, bir dilim kek ve sıcak bir kahve eşliğinde yumuşar. Fahrettin bile demiş ki: “Yeni yasa tasarısının arka planı mutlaka bir kahve molası olmalı!” :))))
Sonuç olarak, Almanların gündelik kavramları—pünktlichkeit, düzen ve bürokrasi—politika sahnesinde adeta benim için komediye dönüştü.. Bu düzen ve disiplin, hem ciddi hem de komik değil mi? Siyaset, ne çok mekanik ne de tamamen kaotik; tıpkı Almanların kahkahası gibi, arada bir ciddi, arada bir gülünç bir hal … Gülüyorlar mı o da belli değil :).. Onu bunu bilmem ama biraz kahkaha, en karmaşık bürokrasiye dahi iyi gelebilir… Wirklich?