Olamaz Böyle Şey Demeyin
Yazılarımı okuyanlar bilirler, 25 yıla yakındır Arap’ın yalellisi gibi ülke genelinde sayıları üç bin iki yüzü bulan esnafın sözde temsilcisi oda, birlik ve federasyonların 32 bin kişilik maaşlı idareci ordusu ve bu kurumlarda sürdürülen saltanatlar ile yapılan yolsuzlukları yazıyor ve her platformda da ifade etmeye çalışıyorum…
Bu yönetici ordusuna sözde diyorum çünkü bu kadar idareciye rağmen esnafın derdi hiç bitmez!
Saltanat ve yolsuzluklara en çarpıcı örneği de maalesef ki yaşadığım ve ticaret yaptığım İzmir’i vereceğim. İzmir Esnaf birliği uhdesinde bulunan şirketler üzerinde tarihin en büyük yolsuzluğu yapılmış Birliğin bütün değerleri yok edilmiştir…
Ayrıca İzmir Esnaf Birliğindeki yolsuzluklar bir yana idarecileri de en yüksek maaşlar alıyordu. En basit örnek: Asgari ücretin üç yüz, beş yüz lira olduğu günlerde 25 ile 40 bin lira arasında maaşlar alınıyordu, bu konuların üzerine ısrarla gitmem nedeniyle maaş saltanatına bakanlık tarafından 2005 yılında sınır getirilmiştir.
Tabi ki İzmir esnaf birliğinin meşhur yöneticileri yanında Ülke genelinde binlerce düşmanım olmuştu.
Esnaf teşkilatlarından örnek verirken ara sırada da Esnaf Kredi Kefalet Kooperatiflerinden de söz ediyordum. Çünkü bu kooperatiflerin yöneticilerinin çok büyük bir çoğunluğu aynı zamanda esnaf odası yöneticisidir. Buralarda başlı başına bir soygun yatağı, idarecilerin arpalığı diyordum, konuyla ilgili geçen hafta yayınlanan bir yazım ile katıldığım iki TV programında 15 bin lira maaşlardan söz etmiştim… Başbakan ve Cumhurbaşkanının iki katı maaş almayı kendine reva gören bazı sülük ve asalaklar sözlerimden tedirgin olmuş ki, dost görünen ama dost olmayan bazı kişiler yazmam yada konuşmaya devam etmem halinde siyaset adına sıkıntılar yaşanacağından söz edip bu saltanatı yazma yerine görüşme yapılmasını tavsiyede bulunmaktadırlar.
Be vicdan yoksunları! Vatan uğruna canını veren, ciğerlerimizi yakan şehitlerimiz üç, beş bin lira, hâkimim, savcım ve bilim adamlarımız beş, on bin lira maaş alırken bu kooperatif idarecileri 30- 40 bin lira maaş alma hakkını nereden buluyorlar?
Üstelik esnaf adına yaptıkları hiçbir faydalı iş yok! Parayı devlet veriyor, bunlarda araya girip kallavi faizlerle esnafın sırtına yük oluyorlar.
Değerli dostlar bu maaşlar kanunlara uygun olabilir ama ahlaka uygun değildir. Ne iş yapar bu kurumlar? Hazineden parayı alırlar Devletin % 4 faizle verdiği parayı esnafa % 8,5 faizle satarlar. Halkın Bankası gibi…
Bu konuya ağırlık vereceğimi söylemiştim, ancak fırsat bulamadım, dolayısıyla aradan belirli bir süre geçtiği için olacak ki beş on gündür bir hayli mail aldım. Sanılmasın ki bu işin peşini bırakıyorum, 30- 40 ın aksine 70 milyona yakın maaş alan var ve neredeyse fosil haline gelmiş, bu sülükleri de isimleriyle yazacağım, çünkü asgari ücretin 1300 lira olduğu ülkemizde esnafın kanını emen sülükleri deşifre etmek ve hesabını sormaktır benim işim.
Bu ülkede basının kamu görevi laf ola beri geledir, irade satılmıştır! Gerek TV programında gerekse de yazılarımda bu konulara da dikkat çektiğim halde yerel ve genel basın bu konuda duyarsız kalmışlardır, daha ne olmasını bekliyorlar bilemiyorum…
Esnaf teşkilatlarının üst kurullarında organize bir çete oluşmuş, esnafı ve kurumları soğan gibi soyuyorlar.
Olmaz böyle şey demeyin, oluyor! Başında “Esnaf” yazan odalar birliği, kredi kefalet kooperatifi, üst birliği… Değişen bir şey yok, hepsi aynı kanunlara kılıf uyduran soyuyor…
Maalesef bazı yazılı ve görsel basınımız buralardan “izzet ikram” ve reklam alabilme adına nemalandıkları için yazmıyor ve gündeme getirmiyor…
Devletin hesap konusunda uzman kurumu olan SPK ve bakanlık müfettişlerince tespit edilen 155 milyonluk yolsuzluk davasının 12 Nisan 2016 günü İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinde duruşması vardı, bir cümle de olsa söz eden yazarçizer basın mensubu gördünüz mü? Göremezsiniz. Bu kurumların başında olan kişiler sadrazam ve bu kurumların bütçelerinin bir kısmı da basına ayrılmıştır, sözde buralar kamu kurumu, diğer kamu kurumlarının reklam, ikram gibi bir harcamaya yetkisi yoktur, ama bu kurumlarda para çoktur Ali Babanın çiftliğidir.
Minareye kılıf, mızrağa da çuvalı kongrelerinde alır ve uygularlar. Bu kongreler adeta kanunlar üstü toplantılardır.
Maalesef siz çalmaya, çırpmaya ben de yazmaya devam edeceğim…