Ha, Ya İstiklal Ya Ölüm! Ha, İlişkiler Ya Düzelecek Ya Da Bozulacak
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu' nun perşembe günü Ankara'ya gelecek olan ABD Dışişleri Bakanı Tillerson'u beklerken "Amerika ile ilişkileri ya düzelteceğiz ya da bu ilişkiler tamamen bozulacak" şeklindeki değerlendirmesi, ABD ile müttefikliğimizin ne safhaya geldiğini gösteriyor.
Sayın bakanın bu ifadesi bana Atatürk’ün “Ya İstiklal ya ölüm!” kararını hatırlattı.
Buna mukabil Sayın Başbakan’ın “ABD aklını başına alsın” ifadesi de Sivas Kongresi’nin
engellenmesi emrini veren dönemin İçişleri Bakanı’na Gazi Mustafa Kemal’in gönderdiği şu telgrafı hatırlattı: 3 Eylül 1919'da İçişleri Bakanı Adil ve Harbiye Nazırı Süleyman Şefik paşalar, Elazığ Valisi Ali Galip'e Kürt aşiretlerinden bir çeteyle Sivas'ı basıp Mustafa Kemal Paşa'yı tutuklamasını ve Sivas Kongresi'ni dağıtmasını emrettiler.6 Eylül'de Ali Galip, Elazığ'dan Malatya'ya gelip Sivas'a doğru ilerledi. Bu sırada Mustafa Kemal Paşa olaydan haberdar olup gerekli önlemleri aldı. 9 Eylül'de bu konuda kongreye bilgi verdi. Olaya bir de İngiliz Binbaşı Noel karışmıştı. Üzerine asker gönderilen Ali Galip, adamlarıyla birlikte Malatya'ya kaçtı. Oradan Urfa'ya, Urfa'dan da Halep'e geçti.11 Eylül'de Mustafa Kemal Paşa, İçişleri Bakanı Adil'e gönderdiği telgrafta, “Alçaklar, caniler, düşmanlarla millet aleyhinde tertiplerde bulunuyorsunuz. Aklınızı başınıza toplayın!” dedi.
O gün bugündür içimizdeki hainler hiç yok olmadılar…
Elbet bir gün ABD teröre yardım ve yataklıktan yargılanacak... DAEŞ’in tankı mı var, uçağı mı var ki uçaksavar ve tank bombaları veriyorsunuz, bu kadar ağır silahlar sadece DAEŞ’i yok etmek için mi? Madem DAEŞ’i yok etmektir tek amacınız, İngiliz yayın kurumu BBC’nin, Rakka’da YPG ve koalisyon güçlerinin DAEŞ ile anlaşıp, örgüt militanlarına ve ailelerine güvenli çıkışını haberleştirmesi karşısında hem CHP hem de Haydut Amerikan Devleti, neden sus pus oldunuz?
Siz kendinizi kurnaz bizleri de aptal mı sanıyorsunuz?
Teröristlere yardım ve yataklıktan sabıkalı ABD, tıpkı bugün PKK/PYD ile yaptığı gibi, Nikaragua’daki rejim karşıtı ‘Kontraların’ eğitilmesi için askerlerini gönderdi, silahlandırdı, finansal destek sağladı. Kontralar sayısız terörist eylemde bulundu ancak başarısız oldu. Nikaragua, Uluslararası Adalet Divanı’na başvurup ABD aleyhine tazminat talebinde bulundu. Uluslararası Adalet Divanı 27 Haziran 1986 tarihli kararında, 3’e karşı 12 oyla, ABD’yi mahkûm etti. Nikaragua hükümeti lehine karar veren mahkeme, ABD’yi tazminat ödemeye mahkûm etti.
Üç tarafı denizlerle dört tarafı da düşmanlarla dolu ülkemin dahildeki hainleri 2 MİT TIR’ını ayyuka çıkartmıştı. Başlarını da firari Can’cık, Cumhuriyet paçavrası ve CHP çekmişti. Aynı güruh, Haydut Amerikan Devletinin PYD/PKK/YPG teröristlerine gönderdiği binlerce TIR silah ve mühimmata dut yemiş bülbül kesildiler?
FETÖ'nün 17-25 Aralık kumpasları ile 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve "Anayasayı ihlal" ve " Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından tutuklanan sözde iş adamı “Kızıl Soros” lakaplı Osman Kavala’yı, FETÖ şüphelisi polis müdürleriyle irtibatı tespit edilen ve ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmak'', ''casusluk'' ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından tutuklanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'u, yine elektronik kelepçeyle ev hapsinde tutulan ABD'nin, İstanbul Başkonsolosluğu'nda güvenlik amir yardımcısı Nazmi Mete Cantürk'ü ve 15 Temmuz günü Büyükada’da bir otelde CIA'ye çalışan ABD'li Profesör Henri Barkey'in de aralarında olduğu çoğu yabancı 17 ismin gizemli toplantısını da asla unutmayalım.
Türkiye ABD’nin hem 15 Temmuz ihanetini hem de terör örgütlerine yardım ve yataklığını suçüstü yaptı, elimiz her yönüyle çok güçlü. İşte onun içindir ki Sayın Başbakan ABD’ye “Aklınızı başınıza toplayın”, Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’da “Amerika ile ilişkileri ya düzelteceğiz ya da bu ilişkiler tamamen bozulacak" dedi…
11 şehidimiz var ama CHP'nin umurunda değil!
Geçtiğimiz Pazar günü Ankara’da PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin kongresi yapıldı. Kongre her yönüyle vahim ve hainliğin sergilenmesi anlamında da önemliydi. Ancak, kongredeki bir tablo adeta Atatürk’ün kemiklerini sızlatacak nitelikteydi, kongrede CHP en üst düzeyde temsil edilmişti. Türkiye Afrin'de şehit düşen 11 askerinin yasını tutarken, CHP'li Engin Altay terör örgütünün partisi olma görevini üstlenen HDP'nin kongresine katıldı. Kongrede Afrin ve teröristler lehine sloganlar atılırken sessiz kalan Altay; "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyenlere "it sürüsü" diyen HDP'lı Sırrı Sakık ile omuz omuza oturuyordu…
Vatan hainleri ile Atatürk’ten geçinen, Atatürkçü geçinen CHP hep omuz omuza…