Bir Sevgili’nin Güncesi…
Bazen insanların size yansıyan farklı ve daha olumlu taraflarına tanık olursunuz. Onları bazen sadece o nedenleri ile seversiniz. Bu nedenlerin en önemlisi nedir? Anlamaktır. İkinci neden ise, Anlaşılmaktır. Bir insanı anladığınızı anladığınızda ve siz onu anladığınızı o da anladığında— karışık oldu :)), seversiniz ya da sevmezsiniz. İletişim güçlü bir olgudur. Karşılıklı olunca tadından yenmez, ya da yenir… Ya birleştirir ya da ayırır.
Sonucu ne olursa olsun, doğru anlaşıldığınıza ya da doğru anladığınıza emin olun. Önce anlayın. Sonra ne yaparsanız yapın! Yaşayın, yaşatın!
Bunun için ne gerek?!!! Tek taş değil…Taş toprak altında kalmayan yürekler.. Yüreğine taş basmak zorunda kalınmaması yeterli…
Dahası.. DAHA ÇOK SEVGİ GEREK! Çünkü; Kalplerimiz kırık. Kanadımız kırık. Kolumuz kırık. Bir çok kişi sevgilisini, sevgili aile fertlerini, sevgili olduğu o güzel insanlarını kaybetti. Ben arkadaşımı ve ailelerini kaybettim.Gördüğüm görüntüler ile hepimiz gibi aklımızı da…
Kalbimiz paramparça. Tıpta adı var…
Biliyor musunuz kalp kırıklığı o kadar yoğun olur ki kalp yetmezliğine bile sokabilir kişiyi. #takotsubo kardiyopati denir.
1990’da Japonya’da teşhis edildi. Ahtapot avlamak için kullanılan bir şişenin şekline benzediği için kalp şekli, Japonca — ahtapot şişesi— adında Takotsubo —Kalp yetmezliği gelişiyor.
Üzüntü kalp hastası yapar insanı..
Şimdi öyle bir döneme giriyoruz. Sevgi ile yaralarımızı saracağız.
Sevgi ile yetimlerimizi bağrımıza basacağız, birbirimize sevgili olacağız.
Sevgi ile iyileşeceğiz…
Bu ümit ile yazıyorum.
Sesimi duyan var mı?