Bir Başarı Hikâyesi

07 Tem 2025 - 09:18 YAYINLANMA

Kahvemi yudumlarken aklıma düştü anılar…

Bazı insanlar hayatımıza, çocukluklarının bir karesinden sızar. O gün anlamasak da yıllar sonra bir başarıyla anlam kazanır. O izleri buluruz; bazen ekranda, bazen bir söyleşide...

İstanbul’da Yeni Ulus Sitesi’nde oturduğum bir dönemde, havuz kenarında arkadaşlarıyla bıcır bıcır oynayan, belini geçen dalgalı sarı saçlarıyla yedi ya da sekiz yaşlarında bir kız çocuğu gözümün önüne geldi. O minik kız, havuz kenarında beni göremeyince, arkadaşlarıyla birlikte evimize gelir, “Nuunan abla, evde misin?” diye seslenirdi, akranımmış gibi. :) Çok sevimliydi.

Zaman zaman da arkadaşlarının muzipliklerinden rahatsız olur, gelip bana şikâyet ederdi: “Nuunan ablaaa, Oğulcan saçımı çekiyor, beni havuza ittiriyor.” (Oğulcan, Seda Sayan’ın oğluydu; çok şirin ama aşırı hareketli bir çocuktu.)

Küçük kız, ortadan kaybolduğunda babası gelip bizden alırdı. Mustafa Hoca, minik kızın bizim evde olduğunu tahmin ederdi.

O yıllarda havuz kenarında otururken etrafı seyreder ve düşünürdüm; kim bilir, bu çocuklardan kaçı hayata tutunacak, kaçı tutunamayacak diye… Ama o küçük kızın ileride çok iyi yerlere geleceği belliydi. Çünkü bazı insanlar vardır, daha küçücükken fark yaratarak büyürler. Onları özel kılan yalnızca yetenekleri değil, duruşlarıdır. O küçük kız da öyleydi; lider ruhlu, dimdik duran, özgüveni yüksek, ışığıyla parlayan bir çocuktu.

Bir hafta sonu, yeğenlerim ve sitedeki birkaç çocukla lunaparka giderken, trafikte bizi bir araç sıkıştırdı. Tam o anda küçük kız, camı açıp “Ne yapıyorsun? Sibop!” (Supap) diye bağırınca çok gülmüştüm. Sinirlendiğinde “Sibop” diye bağıran bir çocuğa ilk kez şahit oluyordum. Uzatmayayım… İçindeki güç, kararlı duruşu ve mücadele ruhu o zamanlardan belliydi. O küçük kız, şu anda kadınlara cesaret veren, gençlere ilham olan güçlü duruşlu bir lider. O, Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli.

Yıllardır görmesem de hep takip ettim ve takdir ettim… Lâl beni yanıltmadı. O küçücük, minik kız büyüdü ve Türkiye’nin en genç kadın belediye başkanlarından biri oldu. Şimdi onun adını gazetelerde, televizyon kanallarında gördüğümde tebessüm ediyor ve gurur duyuyorum.

Zirveye çıkmak çok zordur; ama zirvede kalmak daha da zordur. Lâl Denizli bunu da başardı. Mütevazılığıyla, samimiyetiyle ve dürüstlüğüyle öne çıktı. Üstelik bunu kimseyi ezmeden, yalnızca kendi yolunda yürüyerek yaptı. Hiçbir zaman kibirli olmadı. “Mustafa Denizli’nin kızıyım.” diyerek şımarmadı, tembel olmadı, hazıra konmadı, çalıştı…

Eğitime önem verdi, başarı geldikçe büyüdü ama en çok da kendisi gibi kalmayı başardı.

Şimdi onun adını duyduğumda hiç şaşırmıyorum. Çünkü bu başarı, yıllar önce çocukluğunda yazılmıştı; kendinden emin lider duruşuyla…

Lâl Denizli, İzmir’in Çeşme ilçesi için elinden gelenin fazlasını yapan, yeni projeleriyle Çeşme’ye katkı sağlayan, halkla iç içe olan biri. En önemlisi, içimizden biri gibi kalmayı başarıyor.

Belki de onu asıl özel yapan da bu; değişmeden büyümek, büyürken sade kalabilmek. Lâl Denizli sadece bir belediye başkanı değil; zarafeti ve üslubuyla herkesi kendine hayran bırakan tam bir hanımefendi. O, kadınların sesi, çocukken hayal kuranların umudu ve en çok da hiç değişmeden büyüyenlerin sembolü. Samimiyetin kanıtı ve zarafetin ismi.

Onunla ne kadar gurur duysak azdır.

Tüm çocuklarımız adına, Lâl’in azmini ve başarılarını temenni ediyorum. Kim bilir, belki de birçok “Sibop” büyüyünce birer Lâl olacaktır.

Not: Küçük “Sibop” un içinizi ısıtacak bir çocukluk fotoğrafını yayımlamayı çok isterdim ama ne yazık ki etik kurallar gereği, kişinin izni olmadan paylaşamam. Bu yazıyı yazdığımdan da haberi olmadığı için, izin almaya da zaman bulamadım… Belki ileri bir tarihte...

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: