Yoruma gerek var mı?
Hakkâri’nin Dağlıca bölgesinde terör örgütlerinin kurduğu kanlı
pusu da biri Kurmay Yarbay 16 askerin şehit olmasının ardından
olay yerine intikal eden ve çıktıkları dağda kendilerinden bir süre
haber alınamadığı söylenen 12 kişilik bordo berelilerin telsizi
kapatıp, teröristlerle sıcak karşılaşmada başlayan çatışmada 73
teröristi öldürdüler.
24 saat kayıp olduğu söylenen ve TSK yetkililerinin yüreklerini
ağzına getiren Bordo Bereli Time 24 saat sonra ulaşıldı. Bordo
Berelilerin şehit arkadaşlarının intikamını almak için telsizlerini
kapattıkları ve çatışmaya girerek 73 teröristi etkisiz hale getirdikleri
ortaya çıktı. “Kimse kayıp değildi. Bordo bereli tim telsizleri kapadı.
Geri dön emri almamak için o gecede yağmurlu, sisli havada terörist
avcılığına devam edip bir gün sonra öğlen vaktine kadar sadece 12
kişilik bordo bereliler timi yüzlerce terörist ile çatıştı. Tek birinin
burnu bile kanamadı. Şuan için tespit edilen 73 ölü olduğuydu. 25
sağ Teröristi de yanlarına alarak geriye döndü. Şehit arkadaşlarının
kanlarının yerde kalmadığını belirtiyorlardı…
SERİNKANLI VE SAKİN OLMAK ZORUNDAYIZ.
İnsanoğlu çevreye, “koruyucu bir zırhtır” Günümüze doğru
geldiğimizde son iki asırdır yaptıklarımız gibi hep bu toplumda,
‘vicdanların sesini’ dinlemek ve duymak; O seste, ‘titremek’ veya
‘sarsılmak’ O seste, kendimize çekidüzen vermek zorundayız!
Asrımızın, “O yürekli seslere” o kadar çok ihtiyacı var ki!
Her şehrin, ileri gelenleri sözü dinlenenleri, her şehrin, “gönül
erenleri” her şehrin, “kanaat önderleri” her şehrin, “manevi
önderleri” vardır. Gün bugündür. Çıkıp ortaya insanlarımızı
sakinleştirmeli ve sokaklardan çekmeye ikna etmelidirler.
Demokratik haklarını kullanalım derken, araya karışan
provokatörlerin sayesinde dükkânlara, siyasi partilere saldırmalarla
suçlu duruma düşmemeleri lazımdır.
“Kamil insanların azlığı” sözleri günümüze de aksediyor.
Her Kürt, Terörist değildir. Kız aldık, kız verdik akraba olduk.
Sokaklar tehlikelidir. Sokaklar karanlıktır. Yapılan hatayı af etmez.
Teröre karşı çıkalım ama Kürt kardeşlerimize Terörist muamelesi
yapmayalım. Hiç kimse Kürtlere ve Kürtlüğe karşı değil. Teröre ve
Teröristlere karşı olduklarını göstermelidir…
Bir Hikâyeden yola çıkalım.
İhtiyar ve yaşlı konağı
Yaşlı bir Konağın sahibi, “ağzı dualı” ihtiyar dedesi varmış. Bu
ihtiyar dede, her sabah konaktan ayrıldığında, konağın karşısına
geçer, bir büyük kayaya sırtını vererek, bu, tarihi ihtiyar konağın
yıkılmaması ve içindeki çocuklarına bir zarar gelmemesi için Yüce
Yaratıcıya niyazda bulunur dua edermiş…
İhtiyar, konağa her döndüğünde; Konağın duvarlarında iri
çatlaklar her geçen gün büyüdüğünü görür ve bu çatlakları sıvayla
kapatırmış! İhtiyar bir gün konağa döndüğünde, “Konağın yerle bir
olduğunu görür” İhtiyarın bütün dermanı kesilir dizlerinin takati
kalmaz…
Yere çömelir, hazin hazin ağlamaya başlar. Yaratan Allah’a, şu
niyazda bulunur; “Yarabbi! Senden dualarımızı eksik etmedik.
Evlatlarımızla birlikte konağımız yerle bir oldu”
İhtiyara bir nida gelir;
“Ey Gafil, sen konağın temellerini sağlamlaştırmadın,
duvarlarda meydana gelen çatlakları, yıkılma belirtilerini de
göremedin, sürekli basit sıvalarla o çatlakları kapatmaya çalıştın.
Ben daha sana nasıl belirti gösterseydim!”
Bu hikâyede ki, “ana tema” o kadar belirgin ve ibretlik derslerle
dolu ki, benim ne söylemek istediğimi okuduğunuzda zaten siz
anladınız. İstiyorsanız bugün ülkemizde yaşadığımız şartlara göre
yorumu da siz yapın…