Suriye’nin Sevr’i ABD Koridorunu, Rusya deniyor!
Ortadoğu kaynamaya başlayınca, sınır komşularımızda iç savaşlar devam edince üstüne üstlük, Rus uçağının düşmesi Türkiye, Rusya arasında esen soğuk rüzgârlar esmeye başlayınca ister istemez birçok araştırmacı gibi gazetecileri, yazarları da araştırmalara sürüklüyor. Bende yaptığım araştırmalarda, ABD neresi, Irak, Afganistan, Suriye neresi? Rusya neresi Suriye neresi, Rusya’nın Suriye’de ne işi var? Sorusunu sormadan edemiyorum ve başlıyorum araştırmaya, kitapların sayfalarını kurcalamaya, Google Hazretlerinin tuşlarına başlıyorum dokunmaya…
Bakın karşıma neler çıkıyor; Bundan 100 yıl önce adı ‘Sevr”di, 100 yıl sonra ‘BOP’ oldu, Büyük Ortadoğu Projesi. Genişletildi ve adı “Geniş Ortadoğu Projesi” oldu. Hedefe yeni yerler eklenmeye başlandı ve “Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi” oldu. Bu Sevr adı zamanla değişti, ancak özü hep aynı kaldı. Bölgeyi parçalamak, yeni devletçikler kurmak. Neden? Sömürebilmek için! İngiliz ve Fransız emperyalizmi 100 yıl önce bu topraklara Sevr için saldırdı. ABD iki kez Irak’a Sevr için saldırdı. ABD Suriye’ye yine Sevr için
saldırdı. ABD’nin Sevr’i, Basra’dan Doğu Akdeniz’e uzanan bir koridordu. Bu koridorun geçeceği Irak, Suriye, Türkiye ve İran’ın adım adım bölünmesi gerekiyordu. İlk adımı Irak’ta attılar ve “Barzanistan” adı altında Irak koridorunu kurdular, şimdi Suriye’de ikinci bir koridor inşa etmeye çalışıyorlar. O dönemde Irak’ta Özal’ı kullandılar, bugün Suriye’de Erdoğan’ı kullanmaya çalıştılar ama hesapları tutmadı. Başbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna müsaade etmedi ne kendisini, ne ülkesini kullandırmadı. Erdoğan, bu ülkeler tarafından istenmeyen adam ilan edilip ortadan kaldırılmaya
çalışıldı…
Fakat şartlar artık değişti. ABD daha zayıf, Atlantik Cephesi yekpare değil ve bölge ülkelerinin arkasında bu kez somut olarak Rusya ve Çin var. Üstelik İran, Irak ve Suriye bir blok olarak hareket ediyor. Bu tablo, Amerikan Koridoru inşa etmek için Suriye’ye Sevr dayatanlara Lozan yanıtı üretmeye çalışmaktadır. Bu defa Sevr’i Rusya, Suriye’de denemeye çalışıyor. Elindeki, DEAŞ kartını kullanıp, Esat’ı korumak adına bir yandan silah, top, tüfek satışına devam etmek diğer yandan da, Akdeniz’e bir koridor açmak ve
Akdeniz’den kıyıya ulaşmak. Sizin anlayacağınız, DAEŞ bahane, Akdeniz’e ulaşmak şahane!
Putin’in yaptığı hesaplar tutacak mı? Bunu daha sonra göreceğiz ama bana kalırsa ne Türkiye sınırları, nede diğer ülkeler bu kadar başıboş ve isteyen gelip istediği gibi at koşturtacak, sınır tanımadan, hava sahası tanımadan uçaklarını uçurtup amaç Türkiye’yi taciz edip Suriye batağının içerisine çekmek ve Esat’ın Türkiye’den almak istediği intikam almasını sağlayacak…
PUTİN’İN KARİZMASI ÇİZİLDİ
Yeltsin’den sonra başa geçen Putin, kaybettikleri toprak ve özgürleşmek için ayrılan yeni Cumhuriyetleri geri kazanmak için, önce Kırım, sonra Ukrayna da saldırganlığını göstermeye başladı. Hızını alamayan Putin, bu defa Suriye’de aynı saldırganlığını sürdürmeye, DAEŞ’i vuracağım derken, Türk Hava sahasını ihlal etmeye ve ikazlara rağmen uçakların bu söz anlamaz tutumlarını sürdürmeye devam etmesi sonucunda olanlar oldu Rus Uçağı düşürüldü. Türkiye tüm haklılıklarını belgelerle ispat etti. Dünya liderleri arasında Karizması çizilen Putin çamur at izi kalsın söylemlerini sürdürmeye devam ediyor…
G-20 Antalya Toplantısında Putin'i karşılayan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tokalaşma sırasında ceketini bile düğmelemedi. Ben üstünlüğümü sürdürüyorum anlamında karizma yapmaya çalışıyordu. Fakat Putin’in karizması kısa sürdü ve Karizmayı çizdirdi...
Aslında, Putin’in yaptığı, Rus savaş uçağının Angajman Kurallarını ihlal etmesiyle hedeflenenin, “Türkiye'nin bugüne kadar ki, yapmış olduğu Angajman Kurallarını zorlayan, onu provoke eden bir durum ortaya çıkararak, hamle yapamayacak bir aktör konumuna Türkiye'yi düşürerek, Suriye meselesi bağlamında elininzayıflatılması” olduğunu belirtti. Ama Türkiye o duruma düşmedi ve sonunda olanlar oldu…
Bütün bunlar neyi gösteriyor? Kısacası Atlantik ile Avrasya Suriye’de çarpışmaktadır. Bu nereye kadar devam edecek? Suriye’de bir yandan istila etmeye devam eden DAEŞ’ten şu anda bahseden yoktur. Defalarca Türkiye hava Sahasını ihlal eden ve uyarılara aldırış etmediği, Angajman Kurallarını hiçe saydığı için vurulan Rusya Uçağını konuşuyor. Putin, yaptığı saldırgan ataklarla, yaptığı dik sözler ve belgeye dayanmayan çamur at, tutmazsa izi kalır, konuşmalarıyla, Rusya’yı içinden çıkılmaz bir maceraya
sürüklemeye çalışıyor…
Her iki Ülkenin de ticari yönden birçok anlaşmaları, bağlantıları var. Türkiye’de olduğu gibi, başta Putin, Rus halkı itidalli davranıp tansiyonu düşürmeleri gerekir…