Sabır Taşı Çatladı
Yuvadan düşmüş bir kuş yavrusu gibi, yaban ellerde sevgisiz ve
ölüm makinesi gibi yetiştirilen, kendi irade ve fikirleri yerine
başkalarının güdümü, emri altında itaatkâr yaşamayı kabul edenlerin
ne zaman ne yapacaklarını o emir verenler yönlendirir. İşte bu
insanları canlı bomba olarak kullanırlar, bunlar cehennem
zebanileridir. Bu zebanilere, insanlar arasında toplu can almayı ve
sonra da doğrudan cennete gideceğini öğretirler.
Cenabı Allah, Kutsal Kitabımızda buyuruyor ki, “Yaradan’ın
dışında, can almak, cana kıymak, zinhar cehennemliktir”
Gelelim Suruç olaylarına, Dış güçlerin desteklediği, Türkiye de
kaos yaratmak ve Suriye savaşı içerisine çekmeyi amaçlıyordu. Canlı
bomba kendisiyle birlikte 32 can aldı. Kime ne faydası vardı? Amaç
Türkiye’yi karıştırmaktı. Canlı bomba pimini çekti ve önce kendi
hiçliğini, son defa ateşledi. Oysa birlikte aldığı canları da
tanıyabilseydi, belki de onlardan biri olacaktı. Kuş beyniyle Cennete
gidecekti! Cehenneme direk olacağını bilmedi…
İki yıldır devam eden çözüm süreci seçimlerden sonra birden
şahlanmaya kalktı. Ne oldu da çözüm sürecini bozmaya kalktılar.
PKK Türk şantiyelerine saldırmaya, iş makinelerini yakmaya,
Adıyaman’da bir Uzman Onbaşıyı şehit etti, iki askeri yaraladı. Urfa
Ceylanpınar’da evlerinde uyuyan iki Polis Memurunu yataklarında
enselerinden kurşunladı. Diyarbakır’da pusuya düşürdüğü trafik
polisini öldürdü. HDP seçim öncesi kuzu postuna sarılıp oyları alıp
TBMM’sine girdikten sonra ayrı bir siyaset uygulamaya ve gerçek
yüzünü ortaya koymaya başlamıştır…
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, yaptığı son operasyonlarda,
tehdit nereden kimden gelirse gelsin anında cevap vermesi gerekirdi
ve onu yaptı. Çözüm Süreci adı altında verilen tavizlerin ardının
arkasının kesilmediğini anlaması gerekirdi. Türkiye Cumhuriyeti
Devleti, muktedir olduğunu düşmana ve Türkiye Cumhuriyeti’ni
yıkmaya kalkanlara gereken cevapların verilmesi gerekirdi…
Türkiye; Tabiri caizse sırat köprüsünden geçiyoruz. Akılcı ve
soğukkanlılıkla düşünüp kararlar alacağımız zor bir dönemden
geçiyoruz. Terör üzerinden Türkiye’yi vurmaya çalışan dış güçler,
aslında Müslümanı Müslümana kırdırmaya çalışıyorlar. IŞİD olsun
DEAŞ olsun, PKK olsun, YPG olsun, DHKPC olsun, bunların hepsi
sadece taşeronlardır. Terör olmazsa bunlar hepsi bir hiç olacaklarını
ve kandan silahtan geçimlerini sağlayıp adam yerine geçtiklerini
biliyorlar. Ellerinden silahı bırakmaya yanaşmayanların sonlarının ne
olacaklarını herkesin bilmeleri gerekir…
Türkiye, yıllarca terörden çekmiş ve 40 bin insanını kaybetmiş
bir ülke olarak, bütün bu terör olaylarının üstesinden gelecek silah ve
insan gücüne sahip bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var.
Gerektiğinde geç de kalınmış olsa bile, DEAŞ’ın, YPG’nin ve
PKK’nın sınırlarımızı terk edinceye kadar, Yurt içerisinde
insanlarımızın, Askerlerimizin, Polisimizin can güvenliği
sağlanıncaya kadar bu operasyonların devam edilmesi lazımdır.
Gerekiyorsa, ya silah, yâda Demokrasiyi tercih edeceklerdir...
“Çözüm süreci” dendi, herkes sabır etti ama PKK sözünde
durmadı, Polisimizi, Askerimizi hedef alıp eski günlere döndürmeye
çalışanlara karşı sonunda sabır taşı çatladı. Başbakan Davutoğlu
yaptığı açıklamada, İçeride ve dışarda ülkemize, insanlarımıza,
Askerimize ve Polisimize tehditler bitinceye kadar operasyonların
aralıksız süreceğini söyledi…