Mesleğime ve Devletime küsmedim!

20 Eyl 2016 - 08:29 YAYINLANMA

Geçen haftaki köşe yazımı, 2009 yılında yazdığım Köşe Yazımı “Selam vermeye korkacağız” başlığıyla noktasına virgülüne dokunmadan aynen yayınlamıştım. Okurlarımdan çok olumlu tepkiler ve 2009 yılında yazdığım bu yazıyla aynen bugünü 2016 yılında yaşanan FETÖ olaylarını görmüş gibi yazmışsınız diye onlarca telefon ve E- Posta aldım…

 

       Bir atasözü vardır; “Görünen köy kılavuz istemez” O yıllarda bile ne yapacakları belliydi ama bu kadar haince davranacaklarını kimse tahmin edemiyordu. O günlerde FETÖ’cülerin aleni yuvalandıkları Polis Teşkilatı kendi içerisinde, işlerine mani olan ve yaptıkları örgütlenmeyi engellemeye çalışan Emniyet Müdürlerini tek tek kurdukları kumpaslarla nasıl tasfiye etmeye çalıştıkları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. O yıllarda kurdukları kumpasla, saf dışı bırakmaya çalıştıkları Emniyet Genel Müdür yardımcısı Celal Uzunkaya, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Gülcü’nün, en verimli çalışma çağlarında kocaman 4 yıllarını çaldılar…

       Çok büyük başarılı operasyonlara ve çalışmalara imzasını atan Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, iki yıldır İzmir Emniyet Müdürlüğü görevini yürütüyor. İzmir’i huzur kenti yaptığı ve suçlulara göz açtırmadığı gibi terör olaylarını da İzmir’e sokmamaya çalıştı. İzmir’i teşkilatıyla birlikte ‘Huzur Kenti’ yaptı…

       Celal Uzunkaya ile konuşuyorum. Ben soruyorum o anlatıyor. Buruk ama dik duruyor, boynu bükük değil. Uzunkaya; “Benim küskünlüğüm yoktur. Devlet’e ve gerçek Adaleti temsil edenlere küsülmez. Devletimize hiçbir zaman küsmedik. Allah’ın sopası yoktur ama bizim 4 yılımızı çalanlar, bize kumpas kuran Savcı ve Hâkim ile Polisler şimdi hepsi ihraç oldu ve Ceza evlerinde yatıyorlar. Savcı ve yargıçlar Paralel Yapı'ya bağlıydı. Komik iddialar hep delil sayıldı…

Size nasıl kumpas kuruldu?

       Uzunkaya; “Emniyet Genel Müdür Yardımcısı'yken 2009 sonunda Personel Dairesi de bana bağlanmıştı. FETÖ artık istediği kişiyi istediği yere atayamayacaktı. İmzasız bir ihbar mektubu yazıp her yere yolladılar. FETÖ'nün o dönem başvurduğu en yaygın itibarsızlaştırma metodu buydu. Mektupta, benim 1980'li yıllarda İzmir'de çalışırken tanıdığım ve görev yaptığım yıllarda da emniyetin kadrolu muhbiri olan İrfan Erbarıştıran'ın (daha sonra öldü) birilerini dolandırdığından bahsediliyor ve benim de bu şahsı koruduğum iddia ediliyordu. İhbar mektubunu sadece İzmir Valiliği işleme koymuş. Sonradan öğrendik ki kumpası hazırlayanlar zaten İzmir ayağındaydı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ndeki abileriyle kurgulamışlardı…

Kimdi size kumpas kuran?

       Şimdi adalete hesap veriyorlar. O dönem iddiaların araştırılması için görevlendirilen müfettişler dolandırıldığı iddia edilen kişilerle görüştü. O kişiler adımızı dahi duymadıklarını söylemişler. Yine İzmir'de soruşturma açılmış. FETÖ'ye yakın olan savcı Fatih Genç kanalıyla açılan soruşturma kapsamında İrfan Erbarıştıran üzerinden beni ve Mustafa Gülcü'yü 6 ay dinlemişler. Tam 4 yıl süren dava, 14 duruşma sonucunda Ben ve Mustafa Gülcü, 3 ay 10’ar gün hapis cezası ve beşer gün adli para cezası (yani 100 Tl. Para cezası aldık.) Yargıtay’a temyize gittik. Yargıtay verilen cezayı esastan bozdu. 11. Ağır Cezada yeniden yargılandık. Adalet yerini buldu ve berat ettik. Gerçekler ortaya çıktı.” diye, Celal Uzunkaya anlatıyor…

       Soruyorum; Berat ettiniz sizi yargılayan Savcı ve Hâkim ne oldu?

       Celal Uzunkaya; “Bizim davanın Özel Yetkili Savcısı Fatih Genç, meslekten ihraç edildi ve tutuklandı. Özel Yetkili 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ali Sayın meslekten ihraç edildi ve tutuklandı. Kurdukları kumpası açıkladılar ve sonuçta Adalet yerini buldu ama olan bizim 4 yılımızı çaldılar ve ülkemize 4 hizmet etmemiz engellendi. Bize bu eziyeti çektirenlere Hakkımızı helal etmiyoruz.” diyor, Uzunkaya…

       Burada gecen hafta yazdığımda Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’nın suçsuzluğunu olayın yaşandığı 2009 yılında yazmışım yıllar sonra yapılan mahkemeler sorgu sualler, Temyiz Mahkemeleri sonucunda Celal Uzunkaya’nın ve Emniyet Müdürü Mustafa Gülcü’nün suçsuzlukları anlaşılıp kumpas kurulduğu ortaya çıkıyor ve 4 yıl devam eden davadan berat ediyorlar…

       FETÖ gibi cahil bir adamın din kisvesine bürünerek bu kadar Hâkimleri, Savcıları, Doktorları, Profesörleri, Generalleri nasıl ele geçirdiğidir. Bana göre Cahil olan Fetullah Gülen değildir. Fetullah Gülen’in, peşinden giden ve onun kurduğu FETÖ’cülerin hepsi kara cahilidir. Vay Türkiye’m vay. Bizi kimler yönetmeye kalkışmış. 15 Temmuz akşamı Türkiye’yi ve bu Milleti önce Allah, sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın dik duruşu korudu...

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: