'LGBT'yle aile arasında birebir bir bağlantı yok' mu gerçekten?
Prof. Dr. Fuat Keyman T24 gazetesinde Cansu Çamlıbel ile yaptığı röportajda: "LGBT'yle aile arasında birebir bir bağlantı yok. O bağlantı bana çok zoraki bir bağlantı gibi geliyor ama işte ötekileştirme tam öyle bir şey" diyor.
Kendisi Profesör... Yani bir çocuğun oluşumu için X ve Y kromozomuna aynı anda ihtiyaç duyulduğunu ve aile dediğimiz kavramın da X kromozomunu veren anne ile Y kromozomunu veren baba ile oluşmuş olduğunu biliyor olmalı.
Peki neden bu cümleyi sarfediyor anlamakta güçlük çekiyorum.
Hani yazmayım dedim ama bir profesörün böyle bir cümle kullanması karşısında susup kalamadım.
Öncelikle insanlar LGBT+ nedir bilsin. Yani homoseksüeller, lezbiyenler transeksüeller, aseksüeller... Daha açıkçası erkek erkeğe cinsel yaklaşımda bulunanlar, kadın kadına cinsel yaklaşımda bulunanlar, kadın olup erkek kılığında gezenler, erkek olup kadın kılığında gezenler, cinsiyet değiştirenler, iki cinsiyeti de cinsel olarak yaşarım diyenler....
Şimdi bu tarz insanlar diyorlar ki "diğer insanlar hayatlarını nasıl toplum önünde yaşıyorlarsa LGBT+ olanlar da yaşasın. Yani parkta, karşı dairende kendi cinsinden sevgilisiyle elele, kolkola, hatta dudak dudağa...
Ben şahıs olarak bakmam geçerim, öyle meraklı değilimdir şükür.
Ama çocuklar öyle mi? Sürdüğü ojesinden kıyafetinin her noktasına kadar inceler. Tabii yaşadığınız apartmanda erkek erkeğe cinsel ilişki sesleri duymak da cabası.
Hazır mısınız böyle bir şeye? Yada seçim vaadinde LGBT+ bireylerin haklarını savunan İstanbul sözleşmesini yeniden imzalayacağız diyen altılı masa taraftarları... Bunu biliyor yine de razı mıydınız?
Ergenlik döneminde kandırılıp bir kereden bi şey olmaz denip arkasından artık bizdensin daha çıkışın yok diyerek kandırılan sabilere yenileri mi eklensin?
Artık kabul edelim toplumumuz iki kesimli bir toplum gibi görünse de hemen hemen hiç birimiz çocuğumuzun LGBT+ olmasını arzu etmeyiz...
Başa gelince atamazsın belki ancak tercih edeceğimiz bir seçenek değildir.
Pek çoğumuz, daha çocuğumuz büyürken bir gün torun seveceğimizin hayalini kurarız.
Eğri oturup doğru konuşmakta yarar var...
Lütfen ne dediğimizi duyalım...