Kadınlar gününde iki Başbakan İzmir’de mültecileri konuştu
7 Haziran seçimlerinden buyana yoğun program Hükümet çalışmaları nedeniyle İzmir’e gelemeyen Başbakan Ahmet Davutoğlu, yoğun programının arasına İzmir programını da sıkıştırdı. Silopi’de Cuma namazı, vatandaşlarla görüşme sonra İran ziyareti, hemen ardından İstanbul 3. Boğaz Köprüsünün son tabliye ve kaynak işleminden sonra Bürüksel AB toplantısına katıldı. AB toplantısı sonrası ayağının tozuyla İzmir’e gelen Başbakan Davutoğlu, Bakanlarıyla birlikte Yunanistan Başbakan’ı Alexis Tsipras ile Mültecilerin Yunanistan’a geçiş krizini, iki ülke arasında gelişen işbirliğini görüşmek üzere bir araya geldiler...
Sıcak Ege Denizi’nin komşusu sayılan iki Başbakan sadece Suriye’den gelen mülteci konularını konuşmayacak. Başbakan Tsipras yanında getirdiği bakanlarıyla ekonomi üzerine de anlaşmalar imzalayacaklar. Türkiye sırtında ki, 3 milyon mülteciye bugüne kadar hiçbir devlet’ten yardım görmeden 5 yıldır bakmaya ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Avrupa Birliği ülkeleri iltica etmeye başlayan mültecilere dayanamadı. Yunanistan zaten iflas etmiş, ekonomik kriz içerisinde, dış borçlarını ödeyemediği gibi, içeride kendi vatandaşlarıyla da başı dertte. Birde bu sorunlara mülteci krizi eklenince zorda olan Yunan Hükümeti ne yapacağını şaşırmış durumda…
Gazetemizin sayfalarının hazırlandığı sırada köşe yazımı Editör’e teslim etmek zorundaydım. Ne kararlar alındığı konusunda fazla yorum yapamıyorum. Ancak AB kendi üzerine düşen görevi yerine getirmek zorundadır. Günah keçisi olarak Yunanistan ve Türkiye’yi seçmek akılcılık değildir. Suriye’de meydana gelen iç savaşın üzerinden 5 yıl geçti ve 6. Yıla girdi.
Üç milyon Suriyeli iç savaş nedeniyle ülkesinden kaçtı. Mültecilerin sığındıkları Türkiye Hükümeti yıllardır barınma, yemek ve geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Türkiye, çok şükür bir ekonomik sıkıntı içerisine girmeden yoluna devam ediyor. Diğer yandan da, terör belasıyla boğuşuyor. Teröristler Güneydoğu’da vatandaşların evlerini, okul ve hastaneleri yakıp yıkmalarıyla da uğraşırken, kentsel dönüşümle yakılan yıkılan evleri yerine koymaya vatandaşlarını mağdur etmemeye çalışıyor. Bu neyi gösteriyor? Türkiye’nin, ekonomisinin iyi yolda olduğunu göstergesidir…
Herkes istediğini söyleyebilir. Ağız torba değil ki, büzesin. Bir yandan terörle mücadele, bir yandan üç milyon Suriyeli mültecilerin her türlü barınmalarını sağlamak, diğer yandan da ülke genelinde yatırımlara devam ederken, ekonomide bir sarsıntı olmadan yoluna devam etmek…
KADINLAR GÜNÜNDE BURUK KUTLAMA
8 Mart Dünya Kadınlar günü ilk defa New York’ta 1857 yılında bir fabrikada çalışan kadın işçilerin, çıkan yangında toplu halde yanarak ölümlerinden sonra Sivil Toplum Kuruluşlarının çabalarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlandı. Ne var ki, bir günle kadınların gününü kutlamaya kalkanlar sadece kendilerini aldattıklarının farkına varmaya başlamışlardı. Kadınlarımızın günü bir günle kutlanmaz…
“2023 yılında dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olmayı hedefleyen Türkiye’nin, kadınları hayatın her alanına ortak etmeden bu hedefi gerçekleştirmesi mümkün değildir.”
Kadın hakları, Kadın günü kutlamaları adı altında bu mücadelenin 1857 yılında ABD’de başlayıp tüm Dünya’ya dalga dalga yayılmasına başladığına ve aradan geçen süre zarfında fazla bir ilerleme olmadığını görmekteyiz. “21 yy. Türkiye’sinde olmamıza rağmen, günümüzde yaşadığımız kadın cinayetleri, boşanmalar, kadınların uğradıkları eşitsizlik ve ayrımcılık ne yazık ki, halen devam etmekte, kadınların talepleri gündemdeki yerini sürekli korumaktadır. Her 8 Mart’ta, kadınların sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik talep ve öneriler, toplumun her kesimi tarafından dillendirilmekte fakat köklü çözümler getirilmedikleri gibi sadece bir gün yapılan caf caflı sözler hemen ertesi gün unutulur. Ve aynı konuşmalar bir daha ki 8 Mart gününe saklanır…
Kadın cinayetleri durmadan, kadına eşitlik sağlanmadan, kadın gece korkmadan, özgürce dolaşmadan kadın haklarından söz etmek yanlış olur. Önce gerekli Adli ve cezai kanunlar çıkacak, iyi hal indirimleri ortadan kalkacak, kadın özgürlüğüne kavuşacak, sonra 8 Mart Kadınlar günü kutlanır…