Geriye dönmek mi, geriye bakmak mı zor!
29 Eki 2025 - 16:15
YAYINLANMA
Değerli okurlarım, inanın ki bana ülkemizin ve memleketlerimizin gündemi her gün yatıp kalktığımız CHP içerisinde ki yolsuzluk olayları, CHP içerisinde yapılan çekişmeler değildir. Emeklinin maaşlarının azlığı, Emeklinin çektiği çile ve her gün artan hayat pahalılığı ve ülkelerini terk etmeye çalışan insanlar ve gidenlerin içerisinde de dönmeyi düşünmeyen gençlerimiz, insanlarımız çoğunlukta…
İşte, Yeşilay Genel Başkanı Do. Dr. Mehmet Dinç’in yaptığı açıklamalar tüyler ürpertiyor. Türkiye de Kumar oynayan ve uyuşturucu kullananların her geçen günde arttığı ve hatta ilkokul çağlarına kadar indiğini açıklıyor. Yeşilay Genel Başkan Doç. Dr. Mehmet Dinç’in açıklaması: 2025 yılında Türkiye’de 15 yaş ve üzerindeki bireylerin %10,1’i hayatlarında en az bir kez kumar oynamıştır. Bu oran dünya genelinde tahmin edilen yaygınlıktan düşük olmakla birlikte Türkiye nüfusu dikkate alındığında yaklaşık 6,8 milyon kişinin hayatında en az bir kez kumar oynamış. Türkiye’de en çok tercih edilen kumar oyunları spor bahsi ve loto oyunları olmuştur. Son 30 gün içinde kumar oynadığını ifade eden % 6,6’lık kesim internet üzerinden yasa dışı bahis oynadıklarını ve çoğunlukla akıllı telefonları üzerinden yasa dışı bahis 15 -24 yaş aralığında oynadıklarını belirtmişlerdir…
Şimdi bu istatistiğe baktığımızda, kumarın ve uyuşturucunun nereye geldiği ve bağımlıların her gün arttığı görülüyor. Bu durum yürekler acısı. Çocuklarımız, Gençlerimizi bu bağımlılığa teslim mi edeceğiz, yoksa önlemler mi alacağız?
Gelelim ülkemizde ki başka önemli konulara:
Aşırı pahalıyız. Market alışverişlerini göğüsleyebilmek artık mümkün değil. Gelin görün ki söz konusu hayat pahalılığını durdurmak ve aşağı çekmek için henüz bir politika ortaya konulmuş değil. Maliye Bakanı 2025 yılında hayat pahalılığına ciddi önlem aldıklarını söylüyordu. 2025 yılı bitiyor. Ucuzluk olacağına her gün artış gösteriyor…
Ülke şehirleri ve İş yerleri, iş gücü açısından Suriyeli, Afganlı ve Afrika ülkelerinden gelen ucuz paralara çalışan mülteci işçilerin eline kaldı. İnşaatlarda, fabrikalarda, çalıştırmak, bağ, bahçelerde ucuz çalıştırılıyor. Diğer yandan makine ve robotlaşan fabrikalarda Türk insanı ve gençlerinin iş bulmaları bile hayal olmaya başladı…
Yabancı ülkelerden gelen Mülteciler, Türkiye’ye bir şekilde adımını attıktan sonra kendilerine oralarda yaşam kurmaya, Türkiye içerisinde kendilerine gösterilen ikametlerde bile durmayıp istedikleri şehirlerde yaşıyorlar…
Burada söylemek istediğim, Gündemdeki olaylar ve yaşam şartlarımızın ön plana çıkmasıdır. Suni gündemler, siyasi partilerin davaları vatandaşları hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Herkes geçim derdine düşmüş. Şehirlerde insanlar birbirini görmez ve ekmek kavgasına düşmüşler. Tuzları kuru olanlar, rüşvetle, dolandırıcılıkla beslenenler ise onlar kendi davalarına bakıyorlar. Gidin bakın o insanların çoğu geceleri Restoranlarda, eğlence yerlerine “vur patlasın, çal oynasın” havasındalar. Ama asgari ücretli işçi, 16.881 TL alan emekli, evinin kirasını ödeyememek durumundalar. Pahalı olan bir ülke, bu pahalılığın düşürülmesi için hiçbir şey yapmayan demeyelim ama yetersiz kalan iktidar bir an önce hayat pahalılığını durduracak önlemleri almaları gerekiyorsa Bu “serbest piyasa” şartlarını durdurup fiyat artışlarını gerekli bakanlıkların kararlarına bağlamlımdır…
Hayat Pahalılığı, uyuşturucu, Kumar bağımlılıklarında kaybolup giden bir ülke geleceğinden bahsediyorum. Çocuklarımıza, gençlerimize, Devletin sahip çıkması gerekiyor. Tabii önce Hayat pahalılığı ve bağımlılıklardan kurtarılması gerekiyor. Türkiye, Dünya’nın en güzel bir ülkesidir…