Boşanan Çiftler İyi Düşünsünler!

24 Ara 2015 - 09:27 YAYINLANMA

 Son zamanlarda Türkiye’de Boşanmaların hızla artış gösterdiği günümüzde, boşanan çiftlerin en büyük sorunlarının, ekonomik neden ve mal paylaşımı olduğu belirtiliyor. Hukukçular, Boşanan eşlerden birine ebeveylerinden kalmış miras yoluyla intikal eden mal varlığının, sadece mirasçıya ait olduğunun untulmaması, evlilik birliği esnasında ortak kullanılmasına rağmen, boşandıktan sonra o ortak kullanılan malların geri alınabildiği hukuk yolunda açıkça görünmesi olduğu vurgulanıyor…

Uzun süren arkadaşlıklar, saygı, sevgi, aşk ve hoşgörü başta olmak üzere, manevi değerleri birleştirme üzerine kurulan evlilik birliğinin günümüzde kısa ömürlü olması ve uzun süreli evliliklerin gün geçtikçe azalmasının altında ekonomik nedenlerin yattığına uzmanlar, dikkat çekiyor…

 

Boşanmalarda Kadına “Pozitif Ayrımcılık”

AK Parti Hükümeti boşanmaları TBMM’ne getiriyor ve inceleme komisyonu kurulmasını istediği, Türkiye’de yılda 190.000’leri bulan boşanma davalarının olduğu Adliye koridorlarında çok büyük dramların yaşandığını, Annesiz veya babasız kalan parçalnmış ailerin çocukları ayrı bir dram sahnesi yaratıyor. Yaşanan bu dramların ardında öncelikle boşanmak isteyen aileleri incelemek istedim. Sonrada Türk Medeni Kanununda tarafların haklarını incelemeye aldım…Yürürlükten kalkan ‘Türk Kanunu Medenisi’’ndeki meslek sahibi kocanın lehine işleyen hükümler yerine Türk Medeni Kanunu’nda yeni düzenlemeler yapıldığını ve konu ile ilgili gördüğüm şudur ki; “Yürürlükten kalkan Kanunda eşler arasındaki yasal mal rejiminin ‘Mal Ayrılığı’ olarak kabul edilmişti. Mal ayrılığı rejiminin evlilik birliği sona erdiğinde, eşler arasında büyük haksızlıklara yol açtığı, özellikle meslek sahibi kocanın lehine işlediği, ev işlerini yapan, kocasına mesleğinin icrasında yardımcı olan kadının durumunu hiç nazara almadığı gerekçeleri ile, Yeni Türk Medeni Kanunu’nda “Edinilmiş Mallara Katılma” başlığı altında yeni bir mal rejimi düzenlenmiştir. 

Böylece, somut olarak herhangi bir katkısı bulunmasa dahi, özellikle kadının ev işlerini yapması, eşine mesleğinde yardımcı olması gibi sebeplerle, evlilik süresince elde edilen, edinilmiş mallar üzerinde, diğer eşe alacak talep edebilme hakkı tanınmıştır. Edinilmiş mallara katılma rejimi, eşlerin kişisel malları ile evlilik süresince edinilmiş malları kapsamakta olup, edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi ile her eş diğer eşte bulunan kişisel mallarını geri alır. Kişisel mallardan biri de; mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait olan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleridir.” Söz konusu mal varlığının miras yoluyla intikal ettiği sabit olması halinde mal paylaşımına konu edilmesi mümkün değildir. Ancak miras kalan mal varlığından elde edilen gelirler, (Kira, temettü, faiz vb.) mal paylaşımına tabi olabiliyor.” Diye yazıyor kanun kitabında…

 

Boşanırken Hukuksal Haklarınızı da Bilin!

Evlilik kurumunun sona ermesinde; fiziksel, cinsel, sözel, duygusal şiddetin ana nedenler olduğunu belirtiyor birçok Hukukçu bunu anlatıyor. Boşanma konusunda uzman olan Avukatlarla görüşüyorum ve boşanmalar nasıl önlenebilir? Diye sorduğumda, İki kişi arasında meydana gelen anlaşmazlıkları kurulan evlilik kurumu daha uzun süreli gitmesine engeller başlıyor birçok neden ise şiddet, aşağılama ve en başta gelen ise ekonomik engeller ve ekonomik özgürlük istekleri ön plana çıktığını anlatıyorlar…Bir Avukat arkadaş, girdiği boşanma duruşmalarında taraflarıdan dinlediklerine dayalı olarak anlattıkları ise şöyle; Ekonomik sebeplerin dışında, ayrılıkların evliliğin şiddete açık bir kapı olduğunu, sadece alt eğitim düzeyinde değil, toplumun tüm kesimlerinde şiddete rastlandığını ve bu durumun 1. Derecede boşanmaya sebebiyet verdiğini anlatıyordu… Benim buradan söyleyeceğim üç beş kelimeyi çiftlerin iyi düşünmesi gerekir. Boşanma arifesindeki çiftlere de, uyarıda bulunmak istiyorum; “Evlilik birliğini sağlıklı bir şekilde yürütemeyen çiftlerin boşanması kadar doğal bir şey olamaz. Toplumda boşanmayı kötü bir algı olarak göstermek de çok yanlış. Elbette kurulan bir ailenin bozulması istenemez, ama sağlıklı bir şekilde yürümeyen bir evliliğin, ne çekirdek aileye, ne sosyal çevrelerine, nede toplumumuza bir faydası bulunmaz. Önemli olan tarafların birbirlerinin kişilik haklarına zarar vermeden evlilik akdinin sona erdirilmesi gerekir ama özellikle mal paylaşımında kişiler birbirine zarar vermeden ve kişiler evlenirken bir birine gösterdiği sevgi saygı çerçevesi içerisinde sonladırmalıdırlar. Ama burada olan çocuklara oluyor ve Anne ile Babas arasında kalıyorlar. Özellikle çocukları üzmeden sahip çıkatığınızı onlara gösterin…

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: