Bir Gecede Uzatılan Mini Etekler

07 May 2016 - 19:13 YAYINLANMA

Aslında bugün tüm Türkiye’nin konuştuğu ve siyasette neler olduğunu yazacaktım. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, dik duruşunu, vakur davranışı ve alçak gönüllülüğüyle halkın nasıl sevgisini kazandığını ve kim olursa olsun taviz vermeden, mevki ve makamlara itibar etmeden parti kongresini toplayıp teslim aldığı ulvi görevi aynı şekilde teslim edecek. Başbakan Davutoğlu, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiği gibi diğer siyasetçilere, Genel Başkanlara da büyük bir ders verdiğini ve örnek teşkil ettiğini gösterdiğini yazacaktım. Ancak verdiğimiz söz gereği, Zeki Sarıhan arkadaşımızın gönderdiği yazının noktasına virgülüne dokunmadan yayınlamak istiyorum. Yorum siz okurlarıma ait…

 

       12 Ocak 1970. Gazi Eğitim Enstitüsü konferans salonu. Öğrenci Derneği’nin yıllık kongresinde dernek başkanı kürsüden öğrencilere sesleniyor. Bir yıl önce yapılan seçimlerde başkanı olduğu Toplumcular Grubu büyük bir oy farkıyla seçilmiş. Çalışmalarının hesabını veriyor.

 

Arkasındaki “Tam Bağımsız Türkiye” yazısı görünüyor. Türkiye’de halk hareketleri doruk noktasında. İşçiler, köylüler, öğretmenler, üniversite gençliği ayakta. Kendisi de üç yıllık köy öğretmenliğinden ve köylü hareketi içinden gelmiş.

 

Okulda yapılan her harekette meşruiyet çizgisini korumaya çalışıyor. 2.5 yıl içinde okulun özerkliği ve yönetime katılma isteği nedeniyle zorlu bir boykot yapmışlar. TÖS’ün büyük boykotunu desteklemek için dört gün derslere girmemişler. Sürülen iki öğretmenleri için yürüyüş yapmışlar. Alınan bütün kararlar bu salonda yapılan forumlarda tartışılarak ve oylanarak alınıyor. Ülke için istedikleri demokrasiyi burada kuruyorlar.

 

Okulda öğrenciler arasında üç akım var: Devrimciler, Sosyal Demokratlar ve ülkücüler. Öğrenci Derneği olarak öğrenci kantininde büyük bir ponuyu üçe bölerek bu gruplara ayırıyor. Yerlerini de kur’a ile belirliyor. Gruplar burada görüşlerini yazıyor, afişlerini asıyorlar. Bir gün devrimci bir öğrenci “Bu okulda faşistlerin yeri yok” diyerek ülkücülerin panosunu indiriyor. Okul karışıyor. Onun bu işe çok canı sıkılıyor. Durumu düzeltiyor.

 

Onun hayal ettiği şey bir halk devrimi. Yaptıkları ve yapacakları işlerde hep geniş kitleleri, onların bunu nasıl karşılayacağını düşünüyor. Kendisini halka karşı sorumlu hissediyor. Öğrenciliğinin onu emekçi kitlelerden koparmaması için Ankara’da gruplar halinde köylere geziler düzenliyorlar. Kendisini ikide bir gecekondu semtlerine vuruyor. Halkın yaşamını, davranışlarını gözlüyor. Okulda yılbaşında veya ders yılı sonlarında düzenlenen danslı balolara katılıp katılmamakta tereddüt ediyor.

Okuldaki 1.500 öğrencinin üçte biri kız. İlkokuldan sonra ilk kez kızlarla birlikte okuyor. Yaşı 26. Âşık olmakta geç kalmış. Bu kadar iş telaş arasında bunu da telafi ediyor. Kız arkadaşlarından bazılarının mini etek giymesini yadırgıyor. Bunlar, memur, esnaf kızları. Köylü kızları henüz ilkokuldan sonra okuyamıyor. İçlerinden biriyle evlenirse onun kendilerini bekleyen zorlu hayata katlanıp katlanamayacağını düşünüyor. 

 

Bu salonda yapılan bir toplantıda karşı gruptan bir öğrenci, devrimcileri suçlamak için mini eteğiyle köy gezilerine katılan bir kız arkadaşını suçluyor. “Siz bu etekle mi köylülerin arasına girecek ve onlara devrimi anlatacaksınız?” diye soruyor. Alkış alıyor. Kız arkadaşı kürsüye çıkıp ona “Mini eteğime karışamazsın. İstediğim gibi giyinirim” diyerek “esaslı” bir yanıt vermeyle hazırlanırken onun kulağına şunu fısıldıyor: “De ki: Haklısın arkadaşım. Teşekkür ederim. Bu eleştirinden ders çıkarıyorum. Bütün eteklerimi hemen uzatacağım.” Kız kürsüye çıkıp bunları söylüyor. Salon alkıştan yıkılıyor. Kız o gece kızlar yatakhanesinde sabaha kadar uyumuyor. Bütün eteklerini en az diz hizasına kadar uzatıyor.

 

Kıssadan hisse: Sen sen ol, her işinde geniş kitleleri düşün, onların çıkarını gözet ve onların ruh halini hesaba kat. Onlardan kopuk olarak iktidara gelebileceğini düşünme. Yalnız sahillerin değil, kentlilerin değil, yalnız Türklerin veya Kürtlerin, Alevilerin veya Sünnilerin değil,  yalnız burjuvazinin değil, yalnız üniversite kampüslerinin değil, bütün Türkiye’nin, Halkı’nı yönetmeye talip ol. 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: