Batı, Türkiye’nin yükselişinden korkuyor

10 Nis 2016 - 13:09 YAYINLANMA

10 Nisan, dün, Kahraman Türk Polislerimiz Kuruluşlarının 171. Yılını kutladı. Güneydoğu illerinde ki terör mücadelesinden gelen şehit haberleri nedeniyle buruk bir kutlama yapıldı. Polis yas tutmaz. Canı pahasına da, Vatandaşın huzuru için 24 saat aralıksız görevinin başındadır. 10 Nisan, benim doğum günüm ama şehit haberlerinin gelmesi nedeniyle yaş günü kutlamasını hiç düşünmedim. Şehitlerimizi Rahmetle anıyorum. Polis Teşkilatının, Kahraman Türk Polislerimizin 171. Kuruluş yılı, Tüm Polis Teşkilatına kutlu olsun…

       Güneydoğu ve komşularımızda devam eden iç savaşların olduğu ülkeler durdukları yerde neden iç savaşlara girdiler. Gazeteci olarak araştırma yaptım. Araştırmalar ilginç bilgileri karşınıza çıkarıyor. 2002 seçimlerinin ardından kurulan AK Parti Hükümeti Türkiye’de istikrarı yakalaması ve Orta Doğu’da yükselmeye başlamasından sonra istihbarat servislerinin oyun kurucuları, Türkiye üzerinde oyunlar oynanmaya başlıyor…

      Anadolu’nun Güneydoğusunda 1982 yılından beri süregelen terör olayları gerçekte Türkiye’nin bölgesel bir güç olmasının önüne geçmeleri için ve Avrupa’nın ve ABD’nin karşısına bir güç olarak çıkmasını engellemek için hazırlanan planlar bunlar...
       Avrupa’da 21. Yüzyıl mantığı ve anlayışı ile çağdaş “Haçlı Birliği”ni oluşturmayı başarmış olan Avrupa’nın Hıristiyan devletleri, Türkiye ile 1959 yılında başlatılmış olan katılım sürecine ve 1964 yılında Ankara’da imzalanmış olan Ankara Anlaşmasına rağmen görüşmelerini sürdürmeye devam ediyor. Türkiye’nin AB’ye katılımını önlemek için olmadık engelleri çıkarıp, Balkanlardaki neredeyse Türkiye’den 50 yıl daha gerisinde olan Hıristiyan devletleri sanki gecekondu yapar gibi bir gecede AB Üyesi yapmadan çekinmedi. “Hıristiyan olsun da isterse çamurdan olsun” mantığıyla hepsini, “Avrupa Coğrafyasında” iddiası ile AB’ye aldı...


       Türklerin DNA’larında (genlerinde), eski tabirle kanlarında, yönetmek var, yönetilmek yok. Dünya üzerinde bu güne değin hiç yönetilmemiş, ender milletlerden birisi Türkler. Zaten Avrupa için sıkıntı burada başlıyor. Bir daha Türklerin Osmanlı İmparatorluğu gibi Avrupa’nın başına bela olmasını, Avrupa’nın çıkarları karşısında engel oluşturmasını hayal etmek istemiyor…
       Avrupa’nın başını çeken Almanya, son teknolojik silahlarını hiç çekinmeden, saklamadan bölgedeki terör odaklarına satıyor, destek veriyor. Kendisinin de katkılarıyla, göç etmek zorunda kalan mültecileri kabul etmemek için ellerinden geleni yapıyorlar…
       II. Dünya savaşı sonrası harabe haline gelmiş olan Avrupa’nın 40 yıl içinde yaralarını sarması ve tekrar kalkınmasının iki nedeni
var. Bunlardan birincisi ABD’nin küresel lider olma hedefi. Kendi
çıkarları doğrultusundaki şartlı yardımı kabul etmeleri, ikincisi de
sömürge adı altında tüm zenginliklerini acımasızca kendi ülkelerine
aktardıkları sömürgeleri. ABD, “Dolar”ının dünya üzerinde geçerli olan tek ticari para birimi haline gelmesi ve tüm ülkelerin, dünyanın diğer ülkeleri ile alış veriş yapabilmesinin koşulu olarak Merkez bankalarında dolar bulundurmaları şart koşulması. II. Dünya Savaşından hemen sonrasında kurulan ve adeta diğer ülkelere dayatma ile kabul ettirilen IMF (International Monetary Fund – Uluslararası Parasal Fon) sayesinde oldu. Her ülkenin Merkez Bankası kasasında Dolar bulundurması koşulu, ABD’nin neredeyse son 60 yıldır hala daha karşılıksız para basmasını sürdürmesini sağlamakta. ABD, kendi iç kullanımı için kâğıt üretimi ve basımdan başka hiçbir masrafı olmayan “Dolar” ile petrol gibi enerji ürünleri ile her tür ticari malı alırken, diğer ülkeler çalışmaları, üretim ve yaratıcılıkları sayesinde bin bir zorlukla ürettikleri malları satarak elde ettikleri Dolarlarla ancak ihtiyaçlarını karşılayabiliyor...
       ABD, IMF’nin kuruluşunun, dönemin güçlü devletleri sayılan Avrupa’nın galip devletleri tarafından kabulü sonrasında Avrupa’nın yaralarını sarması için karşılığı olmayan Dolarlarını basarak Avrupa’ya “Marshall yardımı” adı altında yardım ve kalkınma hamlesi başlatırken, BM’nin de Milletler Cemiyeti kimliğinden çıkarttırılarak yeni bir kimlik altında ABD’nin kontrolü altında hayata geçti...

       ABD, Türkiye bizim mütefiğimiz dedi ve Türkiye’yi de bir zamanlar İMF ile borç kıskacına almıştı. Doğmamış Türk çocukları bile İMF yoluyla ABD’ye borçlandırılmıştı. AK Parti Hükümeti tarafından İMF borcundan Türkiye kurtarıldı ve şimdi durum değişti. Türkiye İMF’ye borç vermeye başladı…

 

       ABD, terör örgütlerini kuruyor, besliyor, kendi emellerinde kullandıktan sonra ortada bırakıp ejderha olmalarına sebep olduktan sonra kendisinin de karşısına dikilince onu yok etmek için bu defa başka terör odaklarını yaratma ve onları mütefiğimiz diye kullanmaya devam ediyor. Çünkü ABD tarihinde seçilen Başkanlar değil, ABD’yi ve Dünya siyasetini istihbarat servisleri yönetiyor…   

       Türkiye’de AK Partinin başa gelmesiyle, Recep Tayip Erdoğan’ın, İstihbarat Servisleri’nin yönetmelerine karşı çıkması ve Demokrasilerde Halk’ın seçtikleri tarafından yönetmeleri ilkelerini kullanması ve Ortadoğu’da hızla yükselmesini engellemek için Türkiye’ye karşı terör odaklarını yaratıp Türkiye’nin başına bela olarak sardırmaya devam ediliyor…   

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: