Akıl Hastası Vaiz’in Yönettiği Terör Örgütü
Gazetecilik Yüksek Okulunda okuduğumuzda, Gazetecilik mesleğine başladığımızda ustalarımızdan, Ağabeylerimizden ilk öğrendiğimiz söz; “Köpek adamı ısırırsa, haber değeri yoktur. Adam köpeği ısırırsa manşetlik haberdir.” Derlerdi…
Dünde öyle oldu. Bölgesel ve Ulusal basında “Fetullah akıl hastanesinde” yatmış haberi yer alıyordu. İzmir Medya Platformu Yöneticileri, habercilikte büyük bir başarıya imza attı…
TBMM, 15 Temmuz Darbe Araştırma Komisyonu Başkan Vekili AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, İzmir Medya Platformu’nun davetlisi olarak katıldığı toplantılarda gazetecilik açısından manşetlik ifadelerle tarihi olaylara ışık tuttu…
Selçuk Özdağ, iyi bir eski dostumdur. Lafını esirgemez, doğruları Millet bilsin diye gecesini gündüzüne katarak vatandaşların her işine koşturan bir Milletvekilidir. Selçuk Özdağ, Tutanak, ifade, belge ve elde edilen bilgilerden anlattıklarının arasında titiz bir çalışma yaptım. Türkiye'yi işgal planlarına hizmet eden, CIA Pentagon enstrümanı Fetullah Gülen'le ilgili az bilinen bazı konuları gördüğüm gibi, bugüne kadar hiç duyulmamış FETÖ sahtekârlık ve şeytanlıklarına da rastlayınca, insan olarak inanın kanımı dondu...
Hamdi Boyacı Ağabeyimiz, yıllarca sohbetlerinde bana hep “Bu Pensilvanya var. Sahtekâr Hoca, Bu ülkeyi yıkmak için her türlü entrikayı çeviriyor. Türkiye’nin başının belasıdır. 1977 yılında Manisa da akıl hastanesinde yattı. Akıl hastası bir adamdır” derdi. Bugün aynı lafları Milletvekili Selçuk Özdağ’ın ağzından duyunca, hayretler içerisinde kaldım…
“FETULLAH, AKIL HASTANESİNDE TEDAVİ GÖRDÜ”
Fetullah'n hiç bilinmeyen bir olayını ilk kez siz okurlarım için kaleme aldım. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 50 yıllık bir yapı olduğunu vurgulayan Özdağ; “Bu örgüt bir projedir. FETÖ, 1976 -1977'de Manisa'da bulunan akıl hastanesinde tedavi gördü. Kendisiyle 1976'da aynı mahallede ikamet ettik. Hastane evraklarını temin etmek için uğraştım ama bu dosyaların yakıldığını öğrendim” diye anlatıyor. Şimdi burada sormak gerekir. O yıllarda, bugünleri düşünerek bilinçli olarak mı, Akıl hastanesinde tedavi gördü ki, cezai ehliyeti bulunmaması için mi? Orada tedavi gören ve hayatta yaşayan hastaların evrakları neden yakılsın? Bu olayla ilgili olarak yapılan soruşturma da, Fetullah Gülen Manisa Akıl Hastanesinde yattığı yılların Hastane raporlarını yok ettirmiş. Bu olayla ilgili görülen bir doktor şu anda cezaevinde yatıyor. Yakında iddianamesi yazılınca, FETÖ'nün ne şeytani bir yapı olduğu bir kez daha tescil edilmiş olacak. FETÖ'nün yerine geçecek isim: Kimsenin pek konuşmadığı bir konuya daha vakıf oldum. Fetullah Gülen'in yerine geçecek adam Abdullah Aymaz, olduğu söyleniyor. Şu anda kaçak yurtdışında bulunuyor…
HAİN SENARYOYU RECEP TAYİP ERDOĞAN, BOZDU
Selçuk Özdağ; “FETÖ 40 yıllık bir hain yapı. 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olsaydı Gülen'in Türkiye'ye ABD'den Washington D.C.'den bir uçakla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Başkenti Ankara'ya değil Osmanlı'nın başkenti İstanbul'a inerek Osmanlı'nın payitahtına oturmanın planlarını yapmıştı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a toslamasaydılar, devleti çoktan ele geçirmişlerdi. Çünkü 2007 yılında ‘Hrant Dink’ öldürüldükten sonra, Sayın Recep Tayyip Erdoğan Başbakanlık Devlet Denetleme Kurulu'nu hayata geçirdi. Buradan biri bayan biri erkek iki müfettiş gönderdi. O müfettişlerin de dinlenmesini Allah nasip olursa isteyeceğim. Gittikleri zaman İstanbul İl Emniyet Müdürü Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer'e biz buraya bürokratları incelemeye geldik burada ihmal var mı yok mu? Müdür Yılmazer, 'Siz gidin Başbakan'a söyleyin, Hrant Dink'in cinayetiyle uğraşacağına gitsin Ergenekon ve Balyoz davalarıyla uğraşsın' diyor. 2007 yılında bu olayla birlikte Erdoğan bunların niyetini iyice anlamıştı” diye anlatıyor…
Zamanın, İstanbul İl Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, Başbakan’a haber gönderip kafa tutacak cesareti kendisinde buluyorsa, bu film çoktan kopmuş ve çokta geç kalınmış demektir. Burada yine her zaman dediğim gibi dönüp dolaşıp İstihbarat zafiyetine geliyoruz. Vatandaşların olaylarda veya şaka masatlı da olsa söylediği bir söz vardır; “Nerde bu Devlet. Nerede bu Millet. Nerede bu İstihabart…”
Yaşadığımız bu Ülke de Devlet var. Millet var. 15 Temmuz gecesi tankların ve silahların karşısına dikildi. Ama ortada olmayan tek şey ise İstihabarat’ın olmamasıdır. Her olayda canımız yandığında şehitlerimizin olduğunda İstihbarat zafiyeti ön planda görülmektedir…