Ağzına gelen Küfrü Et Telefonu Kapat
Celal Uzunkaya, ismini Türkiye’de ve İzmir’de bilmeyenin olmadığını sanıyorum. Emniyet Teşkilatında ilginç çalışma sistemleri, ilginç buluş ve projeleriyle farklı açıklamalarıyla farkındalık yaratıp başarıya ulaşmış bir Emniyet Müdürü olarak bilinir tanınır. Bazen söyledikleri çok tartışılır, çok konuşulur ama haklılığı ortaya çıktığında da uygulayanlar, rahatlamış, uygulamayanlarda pişmanlık ve öfke içerisinde “Ben neden yapmadım” diyerek hayıflanırlar…
İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, küfreden, sinkaflı kelime konuşan birisi olmamasına rağmen, “sizi arayan o pislik yuvası insanlara, sülüklere avazınızın çıktığı kadar, en galiz küfürleri edin ve yüzlerine telefonu kapatın” diyordu. Şaşkınlık ifadesiyle yüzüne bakakaldım. Ne oluyor?
Celal Uzunkaya ile sık sık görüşüyoruz. Sosyal medyayı ve elindeki telefonu çok iyi kullandığını, teknolojinin her noktasını iyi değerlendirdiğini iyi biliyorum. Vatandaşa vereceği mesajını, Personeline vereceği mesajı, emir ve talimatları bu teknoloji sayesinde anında duyuruyor…
KÜFREDİN TELEFONU KAPATIN
İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, son zamanlarda artarak devam eden ve ünlü Profesörleri, Doktorları, Siyasetçileri ve birçok işadamı, yaşlı insanları telefonla dolandırma da yeni buluşlarla ağlarına insanları düşürmeye devam ettiklerini görünce adeta isyan ettiğini görüyordum. Telefon dolandırıcılığı olaylarına karşı vatandaşları uyarıyordu. Polis Müdürü Uzunkaya; “Polis hiçbir zaman vatandaşı telefonla aramaz. Böyle bir telefon aldığınızda bildiğiniz en galiz küfrü edin ve telefonu kapatın” diyordu…
Türkiye genelinde son günlerde giderek artan telefon dolandırıcılığı olaylarına karşı İzmir İl Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya'dan gelen önemli uyarı önce beni şaşırttı. Sonra sorduk; “Bu failleri yakalamak çok mu zor?” Uzunkaya; “Zor değil, ancak bunlar insanların saf, temiz düşüncülerini istismar edip bir anlık boşluklarından yararlanıyor ve o kişilerin Polise anında başvurmamasından ve dolandırıcıların ağına düştükten sonra bu cep telefon kartlarını sadece bu olayda kullanıp hemen imha ediyorlar.”
POLİS KİMSEYİ TELEFONLA ARAMAZ YAKALAR
Emniyet Müdürü Uzunkaya, vatandaşlara bizim aracılığımızla uyarıda bulundu; “Telefonla arayıp, Emniyet Müdürlüğü'nden aradığını söyleyen kişiye inanmayın. Polis hiçbir zaman vatandaşı telefonla aramaz. Sadece polis değil, savcı, hâkim de aramaz. Hiçbir banka görevlisi arayıp da kart bilginizi istemez. Arayan kim olursa olsun, özellikle kimlik bilgilerinizi ve vatandaşlık numaranızı kesinlikle vermeyiniz. Sakın bunlara kanmayın. Vatandaşlarımız böyle bir telefon aldıklarında paniğe kapılmadan rahat tavırlarla bildiğiniz en galiz küfürleri edin ve telefonu kapatın” diyordu...
Celal Uzunkaya; “Yıllarca, güzel ülkemde meydana gelen her dolandırılma hikâyesini öğrendikçe yüzlerce farklı uyarı ve bilgilendirmeler yaptıysak, da sonuç pek değişmedi. Dolandırıcılar türlü entrikalarla yeni buluşlarla yine aynı mağdurlar, yine aynı sülükler ve kan emiciler yine sahneye çıkıyorlardı ve insanlar kurulan bu dolandırıcıların ağına düşüyordu. Uzunkaya bir Emniyet müdürü olarak, son çare olarak böyle sıra dışı bir yol, bir yöntem önerdiğini görüyoruz…
Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya’nın bu sıra dışı sözleri yerini bulur mu? Vatandaşlar bu sülüklere karşı bu söylediklerini yapar mı?. Beni geçenlerde aradılar. Bir terör olayında benim nüfus bilgilerim karıştığını ve bu nedenle Savcılık talimatıyla alınacağımı ve bu konuda gerçek suçluların yakalanması için operasyonda kullanılmak üzere para gerektiğini operasyon sonrasında paranın bana iade edileceğini anlattı. -Nereden aradığını sordum? Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesinden Emniyet Amiri olduğunu söyledi. Aklıma hemen Sayın Celal Uzunkaya ile yaptığımız sohbette söylediği ve onun küfret telkini aklıma geldi. Güzel bir küfür ettim ve gazeteci olduğumu söyledim. Telefonda aynı küfürleri dolandırıcı bana da etti ve telefonu kapattı. O telefon numarasını defalarca aradım ama önce ulaşılamıyor diye bant kaydı sonra da bu telefon kullanılmamaktadır diye kayıt geldi…
Telefon dolandırıcıları her gün yeni yöntemlere başvuruyor. Kendilerini polis, savcı, hâkim olarak tanıtıp çeşitli yöntemlerle vatandaşın cebindeki paraya göz dikiyorlar. Dolandırıcılar, en son özel bankaların kurumsal kimliğini kullanarak vatandaşı soymaya başladı. Hastanelerden arıyoruz diyerek piyasaya çıkıyor. İzmir'de 2015 yılında iletişim yoluyla 486 dolandırıcılık olayı yaşanmış. Bu yolla dolandırılan para miktarı ise 12 milyon 500 bin TL olmuş. İzmir polisi, bu olaylardan 155 olayı aydınlatmayı başarmış 101 kişiyi yakalayıp Adalete teslim etmiş. Kurbanların yüzde 80'inin 40 yaş üstü kişilerden oluşması ise dikkat çekiyordu. Türkiye genelinde 2015 yılında 9 bin 950 olay meydana geldiğini, 786 şüpheli yakalanarak tutuklandığını öğreniyorum…
Bu kadar dolandırıcı yakalanıp tutuklanıyor ama kanunların yeterli olmamasından dolayı yenileri türemeye devam ediyor...