ABD, Türkiye’ye ne zaman ve nasıl girdi?

08 Oca 2018 - 16:40 YAYINLANMA

Diyeceksiniz ki ABD’yle derdiniz nedir bu kadar yazıyorsunuz. ABD ile bizim derdimiz yoktur. ABD’nin Türkiye ile derdi var. Yüzüne karşı en iyi müttefikim diyor ve arkasını döndüğünde her fırsatta sırtından ısırıyor. Gazeteci olarak da bizi araştırmaya itiyor.

Gerçek siyasi tarih, birçok konuyu merak edenlere açıklıyor...
ABD, Türkiye’ye nasıl, ne zaman girdiğini, Türkiye de dönemin hükümet yetkililerine çaktırmadan yıllarca yönettiğini ve günümüzde yaşananların nedenlerini gözler önüne seriyor. ABD, Türkiye’ye en zayıf mali döneminde adımını atmış. 1947 yılında ABD Başkanı Harry Truman’ın Kongre’de konuşmasıyla ilan ettiği “Truman Doktrini” çerçevesinde “Marshall yardımı” ile sınırlarımızdan içeriye girmiş, üstelik önüne bir de kırmızı halı serilerek…

 

SSCB’nin (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) yayılma politikasından endişe duyan ABD, 2. Dünya savaşı sonrası Doğu Avrupa’yı Sovyetlere kaptırınca, Akdeniz’i Sovyetlerden uzak tutmak için Yunanistan’a ve Türkiye’ye özel ilgi gösterir. Her ikisini de olası bir komünist işgalinden korumak için hem Yunanistan’da (AMAG), Türkiye’de (AMAT) ABD Yardım Misyonları kurar. Sonra Yunanistan’da (JUSMAG),  Türkiye’de (JAMMAT) Ortak Askeri Yardım Grup’larını kurar. Her iki ülke Askerini, Jandarması, Polisi ve Gizli Servislerini idaresi altına alıp yönetmeye başlar… 
 

 

1950 yılının sonunda bu kuruluşlarda çalışmak üzere ABD’den 1200 personelTürkiye’ye gelir. 1952 yılında Yunanistan ve Türkiye NATO’ya kabul edilir. 1952 yılında Türkiye’de Seferberlik Tetkik Kurulu (STK) kuruldu ve bu kurul adını 1965 yılında Özel Harp Dairesi’ne (ÖHD) değiştirdi. CIA tarafından finanse edilen STK-ÖHD doğrudan JAMMAT’a bağlıydı ve ana merkezi JAMMAT binası içindeydi. İşin ilginç yanı Türkiye Hükümeti bu gelişmeden ve kurulan örgütlerden, dairelerdenhaberleri olmadı… 
 

Kore savaşında yer alan “Kunuri Muharebesi” destanı, aslında CIA’nın TürkTugayını, ABD’nin 8. Ordusu zayiat vermesin diye göre göre ateşe atma stratejisini devreye soktu. Etrafı sarılmış ve yok edilmekten başka seçeneği olamayan ABD’nin 8. Ordusu Türk Tugayı sayesinde geri çekildi. Tugayımız 741 şehit, 2 bin 68 yaralı, 705 kayıp ve esir verdi. CIA Türk ordusunu, istediği gibi kullandı.
 

CIA’ın eski şefi William Colby, 1990 yılında bu kuruluşların varlığını dile getirince Türkiye halkı ilk kez duydu. Devlet içinde devlet olduğunu. Türk Hükümetleri ise ilk kez bu örgütlerin varlığını 1974 yılında öğrendiler. Dönemin Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’ten, Başbakanlığın örtülü ödeneğinden bu örgüte bina yapmak için para isteyince, örgüt varlığı hükümetin başı düzeyinde ortaya çıktı…
 

Türkiye’de yaşanan 3 darbe, 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 ile 15 Temmuz Kalkışması bu örgütler kanalı ile CIA’nın organizasyonuydu. Türk Ordusu Atatürk’ün ordusu olmaktan çıkmış, CIA’ın ordusu haline getirilmişti. ABD’nin önü o denli açıldı ki, aynı anda Orduyu, Polisi, İstihbaratı ve Siyaseti bir el işareti ile yönetir hale geldi. ABD’nin hoşlanmadığı kişi devlet görevinden uzaklaştırılıyor, yerine güvendiği kişiler getiriliyordu…


1964 yılında İnönü’ye çirkin bir politik dille mektup gönderen Başkan Johnson, kendisine diklenmeye çalışan İnönü’yü, Türkiye’ye gönderdiği bir General’in yaptığı görüşmelerle iktidardan düşürdü. Başbakanlardan Menderes ve Demirel, kendi dönemlerinde Rusya ile iyi ilişkiler kurmaya çalıştıkları için anında iktidardan düşürülmüşlerdi. Ecevit’te aynı akıbete uğramıştı. ABD’ye rağmen haşhaş ekimine Türkiye’nin kontrolü altında devam kararı aldığı ve Kıbrıs’a müdahale ettiği için.1974 sonrası ekonomik ve askeri ambargo, 1980’li yıllara kadar süren iç çatışmalar, ASALA, PKK ve diğer Türkiye karşıtı örgütlerin kurulması, Türkiye’de yaşananları fark edip müdahale etmeye hazırlanan Türk Ordusunun seçkin subaylarına kurulan “Ergenekon” kumpası, CİA’nın marifetiydi.
 

FETÖ kalkışması, NATO skandalı, Zarraf olayı ve diğerleri hiç tesadüf değil. Türkiye’yi ve Türk Hükümetini yıpratma ve kendi adamlarını başa getirme operasyonlarıdır. Türkiye’nin artık her türlü vesayetten kurtulma zamanı geldi de geçmeye başladı…
 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: