Türkiye’de 1 Mayıs, Kız ve Erkek Çocuk arasındaki farklılıklar
1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlamalar üzerine sendikalar ile Hükümet arasındaki görüşmeler ve temsilcilerin Başbakan ile yapılan toplantılarda Türkiye’de yaşanan son terör olayları masaya yatırıldı. Toplu alınan karar üzerine, İl’lerde Vali’liklerin gösterdikleri yerlerde topluca kutlama yapılması üzerine anlaşma sağlandı…
Gaziantep’te Emniyet Müdürlüğüne sabah saatlerinde yapılan bombalı araç saldırı 2 Polisimizin Şehit olması, 18 Polisimiz ile dört sivil vatandaşımızın yalanması, dışında neredeyse çok önemli olaylar olmadı. İşte istenilen İşçi Bayramı tabloları buydu. İşçi isteklerini meydanlarda konuşsun. Gülsün eğlensin halay çekip sonra olaysız dağılsın. Ocaklara ateş düşmesine meydan vermesin dedik ama Terör estirmek isteyen pravakatörleri aralarına sokmasınlar dedik ama İstanbul da Vandallar yine ortalığı karıştırmaya çalıştılar.…
İl Emniyet Müdürlüklerinin, bir haftadır aldıkları tedbirler gözden kaçmadı. İzmir Emniyet Müdürü Celal Uzunkaya, yaptığı Asayiş toplantıları ile Polis Ekipleri İzmir’de Hücre evlerine yaptıkları baskınlarla, eylem hazırlığında bulunan terör kalıntılarını toparladı. İzmir’de olduğu gibi Türkiye’de istenen 1 Mayıs İşçi Bayramları, kardeşlik çerçevesi içerisinde kutlanmalarıydı. İzmir’de bir gurup kızlı erkekli gençler, Polis noktasında don südyen kalıncaya kadar soyunup, “Polis elini bedenimden çek” sloganı attılar. Şükürler olsun ki daha kötü sonuçlar olmadı…
TÜRKİYE’DE KIZ ERKEK ÇOCUKLARI ARASINDA FARKLILIKAR
Avrupa’dan bir gazeteci dostum bana UNICEF’in Türkiye üzerinde yaptığı raporları mail adresime göndermiş. Türkiye’de son zamanlarda meydana gelen bazı sapık Öğretmenlerin öğrencilerine cinsel tacizlerde bulunmalarının ortaya çıkmasıyla yaşanan çirkin olaylar kabul edilemez. Tüm Öğretmenleri tenzih ediyorum ama bu sapık öğretmenlerin sevk edildikleri Adalet’te Hâkimlerin vereceği kararlarla en ağır şekilde cezalandırması ve iyi hal indirimlerinden de yararlanmalarını engelleyerek vatandaşların yüreklerine su serpmeleri gerekir...
Hazırlanan Raporlarda; Türkiye, cinsiyete dayalı gelişme endeksinde 148 ülke içinde 118’nci, küresel toplumsal cinsiyet uçurumu endeksinde ise 142 ülke içinde 125’nci olarak alt sıralarda yer almış. Erken yaştaki evlilikler temel bir sorun olmaya devam etmekte olduğu, kız çocukların %14’ü 18 yaşından önce evlendirildiği yazılıyor…
UNICEF Türkiye, kız ve erkek çocukların arasında fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi adına tüm siyasi partileri aşağıdaki eylemler konusunda taahhütte bulunmaya çağırmaktadır: -Çocuklar ve gençler arasında eşitliğin sağlanması için cinsiyet temelli ayırımcılığa karşı gerekli önlemlerin alınması.-Kızların ve erkeklerin eğitimin tüm düzeylerine (okul öncesi, ilk, orta) kaydedilmeleri, devamlılıklarının sağlanması ve eğitimlerini tamamlamaları konularında artış gösterilmesi ile bu durumun izlenmesi.-Özellikle aile içi şiddet, cinsel istismar ve sömürü ile namus cinayetleri başta olmak üzere, cinsiyet temelli şiddetle mücadele edilmesi.-Yasal evlilik yaşının 18 ve üzerine yükseltilmesi ve istisnai durumlara ilişkin daha sıkı yasal değerlendirme ve izleme koşullarının getirilmesini istiyor…
Dünya ölçeğinde eğitim çözümleri geliştiren Pearson eğitim şirketi, küresel eğitim durumunu gösteren bir rapor yayınladı. Raporda aralarında Türkiye'nin de olduğu 40 ülke yer aldı. İşte dünyanın en iyi eğitim sistemine sahip ülkeler ve Türkiye'nin sıralaması: Türkiye 34.sırada…
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) yaptığı şimdiye kadarki en kapsamlı küresel eğitim araştırmasında Türkiye 76 ülke arasında 41. sırada yer alıyor. OECD Eğitim Direktörü Andreas Schleischer; “Bu yapılan araştırmayla ilk kez küresel düzeyde eğitim kalitesini ölçtük. Amacımız zengin ve yoksul ülkelere kendilerini dünyanın eğitim liderleriyle kıyaslama fırsatı vermek, zayıflıklarını ve güçlü yanlarını görmelerini sağlamak ve eğitimde kaliteyi arttırmanın uzun vadeli ekonomik yararlarını göstermektedir” diyordu…
Türkiye’de son zamanlarda aratarak yaşanan kadın cinayetleri, yine son zamanlarda artış göstermeye başlayan ve özellikle okullarda meydana çıkan, Cinsiyet farkı ve tecavüz olaylarının, çocuk yaştaki evliliklerin engellenmesi için daha fazla ve daha hızlı gelişmekte olan bize yol gösteren Türkiye üzerine araştırmaları sizlere yazdım. Bundan sonra daha laik, daha özgür, daha barışçı yöntemleri savunanlar yanlış çizgide mi gidiyor?
Buradan, yazdığım bu köşe yazımı okuyan tüm insanlara gönlümden geçeni çekinmeden söylemek istiyorum; “Elin çocuklarını kendi çocukları gibi görmeyenleri, kabul etmeyenleri içimizde istemiyoruz!”