Tavşana kaç, tazıya tut taktiği
TBMM Başkanını seçti. Meclis aritmetiğine bakıldığında tek
başına 1. Tur’da seçilmesi mümkün görünmüyordu. AK Parti, İsmail
Kahramanı aday göstermişti. AK Parti 318 Milletvekiline sahip ve
276 oy alan seçilebiliyordu. AK parti adayı 3. Tur’da 318 oy alarak
TBMM Başkanı seçilmiş oldu. Şimdi gözler bakanlar kurulunun
açıklanmasında, ardından Bakanlar Kurulu ve seçimlerde verilen
vaatlerin tek tek yerine getirilme çalışmalarının hız kazanması,
piyasaların rahatlaması ve esnafın işlerinin açılması bekleniyor…
Yazımın başında söylediğim gibi Tavşan’a kaç, tazıya tut
taktiğiyle yürüyen bazı Avrupa ve dünya ülkelerinin istihbarat
servisleri, bir yandan terör örgütlerine, başta DAEŞ (İŞID) olmak
üzere maddi manevi destek verip silahlanmalarını, patlayıcılarını,
paralarını verirken, diğer yandan Suriye’deki iç savaşta, Irak’ta ele
geçirdiği toprakları, köy ve kasabalarda terör estirip başta Türkiye de
önce Suruç, sonra Ankara katliamlarıyla, saldırmaya ve burada
vurkaç terör eylemleriyle yüzlerce insanı canlı bombalarla toplu
ölümlerle vatandaşlara korku salmaya çalışıyor…
Avrupa’nın göbeğinde Fransa’nın başşehri Paris’te yaptığı
eylemlerle yüzlerce insanı öldürüp, daha sonra Mali, Mali Fransa’nın
eski sömürgesi ve çok sayıda Fransız vatandaşının yaşadığı bir
Afrika Ülkesi. “Ben ayaktayım hesap soracağım diye Avrupa’ya,
Dünya’ya kafa tutmaya çalışıyor…
Bugün yeryüzünde çok sayıda bağımsız devletlerin varlığına
inanılmaktadır. Fakat bu devletlerin yöneticilerinin kendi ülkelerini
ve halklarını ilgilendiren basit konularda bile kendi bağımsız
iradeleriyle karar vermekte zorlandıklarını görüyoruz. İşte tam da bu
noktada “Derin Dünya Devleti” gerçeği ve bilinmeyen gizli güçler
faktörü ön plana çıkmaktadır. Amiyane tabirle söyleyecek olursak,
Gizli Servisler ön plana çıkıyor ve Devleti yönetmek için seçilmişleri
bile onlar yönetiyor…
Bu yüzden de günümüz dünyasını karıştıran gizli ellerin
sahiplerini tanımak için araştırma yaptım. Benim gibi araştırma
yapanlarda bir “Derin Dünya Devleti” ile karşılaşmışlardır. Bunlar
bir takım gruplar şeklinde hareket etmektedir. Bu grupların savaşları
başlatabildiklerini ve durdurabildiklerini, silah bomba satışlarını bile
yönetip, borsaları ve faiz oranlarını altüst edebildiklerini, sınıf
ayrımlarını kasıtlı olarak sürdürebildiklerini ve hatta akşam ana
haber bültenlerini zaman zaman sansürleyebildiklerini görmekte
mümkün olduğunu gördük…
Bu bağlamda 'Derin Dünya Devleti' yöneticilerine ve onların
bilhassa Ortadoğu ve dünyada yaptıklarına iyi bakmak lazım.
Özellikle gelişen ve değişen dünyada, Ortadoğu'da bu değişim ve
gelişimden payını almaktadır. Ortadoğu'daki satrançta hamleler iyice
belirginleşirken, bu hamlelerin en kritik noktasında ve merkezinde
hiç şüphesiz Türkiye bulunmaktadır…
Özellikle 2002 yılında Türkiye’nin başına gelen yeni bir parti ve
yeni bir Hükümet ile Türkiye'yi Ortadoğu'da hiç olmadığı kadar
önemli bir sınav bekliyordu. Ortadoğu'daki güç savaşlarının
ortasında Türkiye var!
Bilekleri bükülmeyecek Dünya’nın bekçiliğine soyunan ülkeler,
yanlarına aldıkları Avrupa ülkeleri, Ortadoğu’ya parmak uzatıp
damga vurmaya kalkınca, Türkiye, Ortadoğu ve dünya için büyük bir
öneme sahiptir. İşte bu Ortadoğu'da sahneye koymak istedikleri bazı
projeler başta olmak üzere, bu projenin mimarları, çalışanları ve
perde arkasındaki güçler ile Türkiye'nin üzerine oynanan oyunlar ile
beraber pek çok gelişmeyi ibretle izliyoruz. Türkiye bu yapılan ayak
oyunlarına ve derin devletlerin stratejilerine hiçbir zaman boyun
eğmedi. Yapılanların farkına erken varmasıyla yapılan oyunları yine
satranç tahtasındaki şah mat oyunuyla mat etmeye devam ediyor…