Tavşana kaç, tazıya tut taktiği

21 Kas 2015 - 13:57 YAYINLANMA

TBMM Başkanını seçti. Meclis aritmetiğine bakıldığında tek 

başına 1. Tur’da seçilmesi mümkün görünmüyordu. AK Parti, İsmail 

Kahramanı aday göstermişti. AK Parti 318 Milletvekiline sahip ve 

276 oy alan seçilebiliyordu. AK parti adayı 3. Tur’da 318 oy alarak 

TBMM Başkanı seçilmiş oldu. Şimdi gözler bakanlar kurulunun 

açıklanmasında, ardından Bakanlar Kurulu ve seçimlerde verilen 

vaatlerin tek tek yerine getirilme çalışmalarının hız kazanması,  

piyasaların rahatlaması ve esnafın işlerinin açılması bekleniyor… 

       Yazımın başında söylediğim gibi Tavşan’a kaç, tazıya tut 

taktiğiyle yürüyen bazı Avrupa ve dünya ülkelerinin istihbarat 

servisleri, bir yandan terör örgütlerine, başta DAEŞ (İŞID) olmak 

üzere maddi manevi destek verip silahlanmalarını, patlayıcılarını, 

paralarını verirken, diğer yandan Suriye’deki iç savaşta, Irak’ta ele 

geçirdiği toprakları, köy ve kasabalarda terör estirip başta Türkiye de 

önce Suruç, sonra Ankara katliamlarıyla, saldırmaya ve burada 

vurkaç terör eylemleriyle yüzlerce insanı canlı bombalarla toplu 

ölümlerle vatandaşlara korku salmaya çalışıyor…

       Avrupa’nın göbeğinde Fransa’nın başşehri Paris’te yaptığı 

eylemlerle yüzlerce insanı öldürüp, daha sonra Mali, Mali Fransa’nın 

eski sömürgesi ve çok sayıda Fransız vatandaşının yaşadığı bir 

Afrika Ülkesi. “Ben ayaktayım hesap soracağım diye Avrupa’ya, 

Dünya’ya kafa tutmaya çalışıyor…   

       Bugün yeryüzünde çok sayıda bağımsız devletlerin varlığına 

inanılmaktadır. Fakat bu devletlerin yöneticilerinin kendi ülkelerini 

ve halklarını ilgilendiren basit konularda bile kendi bağımsız 

iradeleriyle karar vermekte zorlandıklarını görüyoruz. İşte tam da bu 

noktada “Derin Dünya Devleti” gerçeği ve bilinmeyen gizli güçler 

faktörü ön plana çıkmaktadır. Amiyane tabirle söyleyecek olursak, 

Gizli Servisler ön plana çıkıyor ve Devleti yönetmek için seçilmişleri 

bile onlar yönetiyor… 

       Bu yüzden de günümüz dünyasını karıştıran gizli ellerin 

sahiplerini tanımak için araştırma yaptım. Benim gibi araştırma 

yapanlarda bir “Derin Dünya Devleti”  ile karşılaşmışlardır. Bunlar 

bir takım gruplar şeklinde hareket etmektedir. Bu grupların savaşları 

başlatabildiklerini ve durdurabildiklerini, silah bomba satışlarını bile 

yönetip, borsaları ve faiz oranlarını altüst edebildiklerini, sınıf 

ayrımlarını kasıtlı olarak sürdürebildiklerini ve hatta akşam ana 

haber bültenlerini zaman zaman sansürleyebildiklerini görmekte 

mümkün olduğunu gördük…

       Bu bağlamda 'Derin Dünya Devleti' yöneticilerine ve onların 

bilhassa Ortadoğu ve dünyada yaptıklarına iyi bakmak lazım.

Özellikle gelişen ve değişen dünyada, Ortadoğu'da bu değişim ve 

gelişimden payını almaktadır. Ortadoğu'daki satrançta hamleler iyice 

belirginleşirken, bu hamlelerin en kritik noktasında ve merkezinde 

hiç şüphesiz Türkiye bulunmaktadır…

       Özellikle 2002 yılında Türkiye’nin başına gelen yeni bir parti ve 

yeni bir Hükümet ile Türkiye'yi Ortadoğu'da hiç olmadığı kadar 

önemli bir sınav bekliyordu. Ortadoğu'daki güç savaşlarının 

ortasında Türkiye var!

       Bilekleri bükülmeyecek Dünya’nın bekçiliğine soyunan ülkeler, 

yanlarına aldıkları Avrupa ülkeleri, Ortadoğu’ya parmak uzatıp 

damga vurmaya kalkınca, Türkiye, Ortadoğu ve dünya için büyük bir 

öneme sahiptir. İşte bu Ortadoğu'da sahneye koymak istedikleri bazı 

projeler başta olmak üzere, bu projenin mimarları, çalışanları ve 

perde arkasındaki güçler ile Türkiye'nin üzerine oynanan oyunlar ile 

beraber pek çok gelişmeyi ibretle izliyoruz. Türkiye bu yapılan ayak 

oyunlarına ve derin devletlerin stratejilerine hiçbir zaman boyun 

eğmedi. Yapılanların farkına erken varmasıyla yapılan oyunları yine 

satranç tahtasındaki şah mat oyunuyla mat etmeye devam ediyor…

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: