KKTC'ye yeni yol haritası mı gerekiyor?

20 Şub 2017 - 11:03 YAYINLANMA

Siyasi partilerin liderleri yavaş yavaş meydanlara çıkmaya başladı. Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı sistemini Millete anlatmaya başladılar. Bir Gazeteci olarak, Bir Köşe Yazarı olarak elbette yazacaklarımız var. Biraz erken buluyorum. Şimdilik konuşulanları dinleyelim bakalım. Bir atasözü vardır; “Söz gümüşse sükût altındır.” 

Ne demişler; Kurt puslu (sisli) havayı sever. Dış güçlerde Türkiye’nin 15 Temmuz darbe teşebbüsünden buyana hiç boş durmuyor. Her yönden Türkiye’ye saldırıya devam ediyorlar. FETÖ PKK terörleri her ne kadar birleşirlerse birleşsinler, Türkiye siyasetini değiştirmeye gücü yetmeyeceği orta görünüyor. Bugün seçim olsa %2,5 oyları var. Türkiye bütün bu terör güçleriyle savaşıp bitirecek güce sahiptir. Perşembe gün ki yazım da 24 Nisan sözde Ermeni soykırımı yalanlarıyla Dünya ülkelerinde lobi çalışmalarıyla Türkiye’ye karşı nifak tohumları ekmeye devam ediyorlar. Referandum sandık oylamalarına dalıp Ermeni yalanını göz ardı edersek. ABD Başkanı yeni ağzından çıkan sözcükle hayal kırıklığına uğramayalım. Dış ülkelerde bizde lobi çalışmalarımızı hızla sürdürelim… Burada Kıbrıs sorununa dokunmak istiyorum. Rumların Cumhurbaşkanı anlaşma masasından kaçtı. Bundan sonra ne olacak? Prof. Dr. Atan Atun’un dediklerini unutmayalım… 

 

Kıbrıs Rum tarafında sağın en sağındaki siyasi parti olan ELAM'ın (Ethniki Laiki Metopo – Ulusal Halk Cephesi veya Ulusal Demokratik Cephe) Rum Temsilciler Meclisine, 15 Ocak 1950 tarihinde Kıbrıs Rumları arasında yapılan ve yüzde 96 Evet oyunun çıktığı ENOSİS PLESİBİTİ'nin, yani Yunanistan'a Bağlanmak Referandumu'nun yıldönümünü her yıl anmak ve kutlamak önerisinin Rum Meclisinde kabul edilmesi, Kıbrıs'ın iki halkı arasındaki ipleri koparmıştı… 


Kıbrıslı Rumlar her zaman ve her koşulda kendilerini adanın sahibi zannediyorlardı ve ne isterlerse de yapabileceklerini, yaptıkları konularda da hiç kimseye hesap vermek zorunda olmayacakları inancındaydı. Bu nedenle de 4 Haziran 1968 günü Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Phoenicia Hotel'de başlayan Kıbrıs Müzakerelerini de “Ağa Baba” havasında sürdürüyorlardı. Kıbrıslı Türklere ada üzerinde ve yaşamlarında bahşedecekleri herhangi bir veriyi de lütuf olarak addediyorlardı. Maalesef halen daha aynı kafada olduklarını da son toplantıda yine gösterdiler… 

 

Ne de olsa bugüne değin hep kendileri olmuştu Kıbrıs konusunu AB'ye taşıyan ve BM Genel Sekreteri ile Güvenlik Konseyine resmen şikâyet edebilen. Kıbrıslı Türklerin hiç böyle bir hakları olmamıştı. Kıbrıslı Türklerin yaptıkları bu tür şikâyet ve başvuruları hep sümenaltına edilmişti. Son toplantıda yapılanlar ortada, bu nedenle de KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı'nın, Kıbrıs Türk siyasi partilerinin tümünün ve Kıbrıs Türk halkının gösterdiği tepkiyi anlamaları ve değerlendirmeleri mümkün olmadı. Rum lider Anastasiadis pişkin bir şekilde “Türklerin 20 Temmuz Barış Harekâtını ve 15 Kasım'da da KKTC'nin Cumhuriyet ilanını kutlamalar var. Biz buna tepki gösteriyor muyuz” gibi saçma sapan bir yanıt vererek üste çıkmaya ve haklı konuma geçmeye çabaladı… 


Anlaşılan Anastasiadis, 18 Temmuz 1974 günü, 15 darbesinden canlı kurtularak adadan kaçmayı başarmış Rum Cumhurbaşkanı Makarios'un BM Güvenlik Konseyinde yaptığı konuşmayı ve “Kıbrıs adası Yunanistan tarafından işgal edilmiştir” sözlerini unutmuş. Darbecilerin hem Makarios taraftarlarını hem de solcuları toplu katliama tabi tuttuğunu ve masum Kıbrıslı Türk bebeklerin, kızların, annelerin, nenelerin ve dedelerin acımasızca katledildiği Atlılar-Muratağa-Sandallar katliamını da unutulmalıdır... 


Kıbrıs Türk tarafının, Rum lider Anastasiadis'in desteklediği Rum Meclisinin aldığı “ENOSİS PLEBİSİTİ'nı her yıl anma ve kutlama karar”ının iptalini istemesiyle doruğa çıkan kriz, 20 aydır devam eden müzakere sürecini kopma noktasına getirmişti ki, dün “tek konu ve kriz” gündemiyle gerçekleşen Akıncı ile Anastasiadis arasındaki zirvede, Anastasiadis'in kapıyı vurup çıkması müzakerelere son noktayı koydu. KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı, bundan sonra müzakere masasına oturmaması gerekir... 

Kıbrıs Rum Meclisinin aldığı “ENOSİS PLEBİSİTİ'nı her yıl anma ve kutlama karar”ının Türkiye hükümetini ve TC Dışişleri Bakanlığını çok rahatsız ettiği kesin. TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, yaptığı açıklamada bu şartlarla anlaşma yapılamaz. Anlaşma masası bozulmuştur demişti. K.KKTC garantisi Türkiye ve Türk Devletidir… 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: