Herkes kendine yakışanı yapıyor

18 Oca 2016 - 08:14 YAYINLANMA

Siyasetin yapıldığı Türkiye’nin Başkenti Ankara’dan yazımı yazıyorum. Terör dağdan şehre indi. Terör komşudan şehirlerimizde patlamaya başladı. Bizler haybeye gündelik tartışmalarla boş yere uğraşaduralım terör örgütü yine ortalığı birbirine katmaya devam ediyor. Öyle görünüyor ki, Güneydoğu il ve ilçelerine sözde Kürt Halkının savunuculuğunu üstlendiğini söyleyen ve her fırsatta silaha başvuran PKK terörü büyük kentlere ya da pek sevdikleri tabirle “Metropoller”de eylem yapmaya devam ederken. Birde komşumuz Suriye’de kamp kuran DAEŞ militanları büyükşehirlerde canlı bombalarla katliamlar yapıyorlar…

Geçtiğimiz günlerde Türkiye de 1100 Akademisyen kaleme aldığı ve altına imzalarını atan bu Akademisyenler, Devleti, Askeri Polis’i suçlayan ve orada katliamlar yaptıklarını söyleyen o Akademisyenler o bildiride PKK’dan ve PKK’nın yaptıkları terörden ölümlerinden hiç bahsetmiyorlardı…

 

Güneydoğu'nun kimi kent ve bölgelerinde çoktandır uyguladıkları "hendeklere dayalı özerklik siyaseti" devletin direnişi ve sert cevabı ile karşılaşınca bu kez rotayı bir tehdit unsuru olarak büyük şehirlere doğru girmeye çalışıyorlardı. PKK, terörü Askeri, Polisi ve çocukları, Kürt Halkını öldürüyor. Akademisyenler neden bundan bahsetmiyor? Kürt Haklarını savunduklarını söyleyenler Kürtleri kadın, çocuk, erkek, yaşlı demeden öldürüyor. Bunlara neden yer vermiyorlar. Neden bunları kaleme almamışlar?

Bu imzacı Akademisyenlerin Akademik kariyerlerini inceliyorum. Bakıyorum. Akademik bir araştırmaları yoktur. Akademik bir çalışmaları ve kitapları yoktur. Peki, bu Akademisyenler ne yapmışlar? Sadece öğrenciye ders verip sonra maaşları alıp yan gelip yatmışlar mı? İşte burada Devlet düşmanlığı yapan bu akademisyenler burada tartışılır ve sorgulanır…

 

Bazıları neye imza attığını bilmeden, başka arkadaşları imzalamış diye kendileri de imzalamış. İzmir de Gediz Üniversitesi imzacı Akademisyen hakkında soruşturma başlatmasının ardından imzacı akademisyen hemen imzasını geri çekti…

Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik, Üniversite Senatosu doğru bir karar almış ve soruşturma başlatmıştır. Gediz Üniversitesi Devletinin ve milletinin yanında yer almış ve akademisyenlerin haksız imzalarını boşa çıkartma doğruluğunu göstermiştir. Burada Rektörü eleştirmek yerine o Rektörü alkışlamak gerekir. Bir Akademisyenin yaptığı yanlışlığa, Rektörlük ve Senato da alkış mı tutması gerekiyordu? Rektör ve Senato doğrusunu yağmıştır…

 

Gediz Üniversitesinde 8 bin öğrenci eğitim görüyor. Burada 800’ün üzerinde çeşitli ülkelerden gelen yabancı öğrenciler eğitim yapıyor. Gediz Üniversitesi Eğitim de birinci durumda. Burada çok kıymetli Öğretim Üyeleri var. Çok kıymetli Akademisyenleri var herkesi aynı kefeye koymamak lazım...

 

CHP KURULTAYI VE KILÇDAROĞLU, GENEL BAŞKAN

Üç gündür Ankara’dayım. CHP Kurultay’ını salonda izledim. Kalabalık ve parti delegelerinin beklentileri vardı. YENİ CHP’de ne değiştiğini görmek istediler yeni CHP’yi gördüklerini sanmıyorum. Daha önceki yazılarımda bahsetmiştim. CHP’sinin Genel Başkan sorunu yoktur. CHP’sinin iktidar olma sorunu var. CHP içerisinde önüne gelen konuşuyor. Her kongrede kavgalar, yumruklaşmalar oluyor, sandalyeler havalarda uçuşuyor. Tutarlı politika üretememesi ve seçmene güven verememesi nedeniyle, seçmen muhalefet görevi veriyor…

Parti içerisinde çalışan herkes bir yerlere gelmek için çalışır. Ancak herke yerini ve haddini bilmesi gerekir. Geçenlerde buradan köşemde “Vefa” ile ilgili bir yazı yazdım adeta tıklanma rekoru kırdı. Arayanlar tebrik edenler, yeni yeni olayları anlatanları dinledim. İşte yine söylüyorum. Yılların politikacıları, CHP Kurultayında Genel Başkan adayı olmaktan vazgeçtiler. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kucak açtığı ceza evindeyken milletvekili yaptığı İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, 1 Kasım seçimlerinden sonra dozunu artırarak Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu eleştirmeye devam edip sonunda genel başkanlığa aday oldu ve bu sevdasından sonuna kadar vazgeçmedi. Sonuç; 92 Delege imzasında kaldı. Bu gördüklerim bana bir atasözünü hatırlattı; “Taş yerinde ağırdır.” Balbay’a uzatılan vefa elini görmediği ortaya çıkıyor…

 

CHP Kurultayında tek aday olarak çıkan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, delegelerin güvenini tazeleyip tekrar genel başkan oldu. Kılıçdaroğlu, Kurultay salonunda açılış konuşmasını yaptıktan sonra Divan Başkanlığına Murat Karayalçın’ın seçilmesi ve daha sonra Genel Kurula yaptığı konuşmasında bir saatten fazla mikrofon karşısında terleyerek yaptığı konuşmalarında bana göre yeni bir şey söylemedi. Her zaman konuştuğu şeyleri söylemeye devam etti. Burada Cumhurbaşkanı’nı ve Başbakan Davutğlu ile hükümetin icraatlarını hedef alarak sık sık delegelerden alkış aldı. Konuşmasında sık sık, Cumhurbaşkanı’na çok ağır sözlerle yüklendi. Bu konuşmaların sonucunu daha sonra izleyeceğiz. CHP Kurultayında isim değişikliğinin dışında partide bir değişiklik olmadığını gördük…

 

AZİZ KOCAOĞLU, DEDE OLDU

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, önceki gün ilk defa dede olduğu haberini Ankara’da CHP Kurultay’ında duydum. Kocaoğlu ailesini kutluyor minik Kocaoğlu’na da sağlıklı uzun ömürler diliyorum…

 

 

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: