Haddini Ancak Sınanmış, İNSAN Bilir...
Dünya hayatı ve nimetlerinin geçici olduğunu tam manası ile idrak edemeyen kişi. Onun geçici nimetlerine öylesine kendisini kaptırıyorki. Ebedi bir hayatın varlığını unutmuşçasına dünyada kendisine verilmiş nimetlere sımsıkıya bağlanıyor ve onlardan vazgeçmeyi asla istemiyor. Dünya hayatı ve onun nimetlerini oyun, eğlence ve süs olarak nitelendiren Allah’ü Teala Hazretlerine rağmen, insanoğlu geçici nimetlerin geçici hazları arasında, yaşamını sorgulamaksızın sürdürüyor.
Yaşamı ve kendisini sorgulamayan, insaftan ve inançtan yoksun kişiler, her türlü bilgiye, ancak okuyarak sahip olunacağını sandıklarından, bu şekilde bilgi edinerek dünya mevkilerinden bir mevkiye getirildiklerinde de kibirli kimseler olarak karşımıza çıkıyorlar. Bu kimseler asıl bilgilerin, iman ile yaşanılarak edinileceği gerçeğini görebilmiş, tefekkür sahibi kimseler olabilselerdi, zaten o kibir bataklığına düşmemiş olurlardı. Ey canları, malları, eş ve evlatları ile sınanan insanoğlu... Bil ki hiç bir şey senin değil. Mal sahibi, mülk sahibi, Hani bunun ilk sahibi, Malda yalan mülkte yalan, Var birazda sen oyalan diyor ya Yunus Emre Hazretleri. Gelin biz oyalanmayalım. Herşeyi asıl sahibine tevdi edip, verilenlere verenin nimeti gözü ile bakarak, verildiği süre içerisinde hizmetimizi en güzel şekilde, gücümüz nispetinde yapıp, kenara çekilelim. Bu hal üzere vademiz dolduğunda da gönül rahatlığı ile bu dünyadan “ene razı, ente razı” olarak ayrılabilelim.
Benim oğlum, benim kızım, benim karım, benim evim, benim param, benim koltuğum vs. Benim, benim, benim diye başlayan tüm bu cümleleri ardımızda bırakarak. Bize verilenlere emanet ve nimet gözü ile bakıp, hak hukuk çerçevesinden olaya yaklaşarak gereğini yapalım. Ne kendimize, ne de başkasına, bu dünyayı dar etmeye kalkmayalım. Yeryüzünde, sadece bize ait olan hiç bir şey yok. Bunun iyice idrakine varalım. Ve Haddimizi aşmadan, haddimizi bilerek yaşayalım.
İnsan kime denilir? diye sorulacak olsa “Had Sahibine” derdim. Haddini de ancak, konu ne olursa olsun, o konuda sınanmış ya da KEMAL SAHİBİ olmuş İNSAN bilir. Vakti zamanında bir büyüğümüze İstanbul Mısır Çarşısı'nda dolaşırken, bir genç: “Efendim siz hayatınızda hiç zina ettiniz mi?” diye bir soru sorar. Etraftakilerin biraz şaşkın biraz da belki kızgın bakışları arasında kalan o gence, muhabbetle yönelen O Kemal Sahibi Mübarek Zat: “Evlat... Allahü Teala Hazretlerine Hamdü Senalar olsun ki, bizi bu konuda hiç sınamadı” der...
Sevgi ve Saygılarımla...