Seçim Senin

Ne olmazsa bu hayatta tat olmaz diye düşünecek olsanız, bu sorunun cevabını nasıl verirdiniz merak ediyorum..? Ama eminim, SEVGİ ve AŞK olarak verirdiniz. En azından benim okuyucularımın bu soruya böyle cevap vermiş olmalarını temenni ediyorum. Neden mi..? İnsanların şu zamanda ellerinde ve evlerinde yok yok. Ama, yinede pek çoğunun gözleri ışıldamıyor, yüzleri gülmüyor. Sizce neden..? Hayatlarında yanlış şeylere, birincil önem ve değer verdikleri için olabilir mi..? Bana göre, kelime olarak bile İNSAN ile yan yana gelebilecek en güzel kelimeler SEVGİ ve AŞK olurdu. Ancak, insanda öyle bir şey var ki, Sevgiye değil ama Aşka ulaşabilmesi için onu göz ardı etmesi gerekiyor. Nedir O biliyor musunuz..? Akıl. Çünkü, Aşkın olduğu yerde Akıl barınamaz. Akıl, varlıktaki varlığın peşindedir. Ya AŞK neyin peşinde..?

Akıl ile Aşk'ın birbirlerine destek verdikleri pek görülmüş şey değildir. Onlar genellikle kavga halindedirler. Aslında doğrusu şu ki karşı karşıya gelen akıl ile aşk değil, akıl ile gönüldür. Ancak, gönlün farkına aşk ile varılabildiğinden olsa gerek, kavganın da akıl ile aşk arasında olduğu sanılır. İşte, tam da bu sebeple bir aşık, beden ülkesinde yaşadığı kavgayı bakın nasıl anlatmış: Akıl bana, “Geleceğini düşün” derken, Aşk, “Ne geleceği, Azrail'in ne zaman geleceğini biliyor musun ki..?” diyor. Akıl, “Anlık mutlulukların sonu yok, bir düzen kurman gerek” derken. Aşk, “Anı yaşaman lazım” deyip bastırıyor. Akıl, “Kaybedeceklerini iyi hesap et, iyi düşün” derken. Aşk, gemileri yakmak için elime ateşi tutuşturuyor. Akıl, “ Paran yoksa bu hayatta yerin yok” derken, Aşk, onu uzaklaştırmak için pusuya yatıyor. Akıl, sükûneti, huzuru tavsiye ederken. Aşk, “Serüvensiz bir hayatı otlar da yaşıyor” diye kulağıma fısıldıyor. Akıl, “Zararlı alışkanlıklardan uzak durmalı, tutkularını denetim altına almalısın” derken. Aşk, “Bu dünyada akıllı insanlar değil, tutkularıyla yaşayanlar iz bırakıyor” diyor. Akıl, “Sen ne yapıyorsun, yaşının insanı ol” deyip kaşlarını çatarken, Aşk, “İçindeki çocuğu sakın ola öldürme” deyip, tembih üstüne tembih yapıyor. Akıl, “Yaşadığın toplumun hiç olmazsa genel normlarını kabul etmelisin” diyerek nasihat ederken,  Aşk, “Âdet ve geleneklere sakın boyun eyme” deyip baş kaldırıyor. Akıl, yaşanabilecek sayısız tehlikeyi sıralayıp, korunmayı tavsiye ederken, Aşk, “Korkma, tam teslim ol, ruhunu dahi çırılçıplak soy diyor.”

Nasıl da taban tabana zıtlar değil mi..? Ve tabi, sonunda bir seçim yapıyorsunuz. Ya Aşkı ya da  Aklı seçiyorsunuz. Seçim sizin.

SEBEBİ SENSİN

Bırakmadın şu Aklı

Set ettin örttün Hakkı

Gönüldü kavuşturan

Akıl ayıran

Delir dedim delirmedin

Sen Aklı seçtin

Bu Aşkı ayrılığa,

Sen mahkum ettin...

Yüreğimize Aşk tohumu ekip onu yeşerten, büyütüp, Sevdaya dönüştüren, o Ateş ile İnletip, kendisine çeken Büyük Rabbimize Hamdü Senalar Olsun.

Sevgi ve Saygılarımla...