Binali Yıldırım ile sohbet ve Gazete basanları kınıyoruz

17 Eki 2015 - 19:37 YAYINLANMA

Vahap Dabakan- Binali Yıldırım.png görüntüleniyor

       Binali Yıldırım, ismini bilmeyeniniz yoktur. Siyaseti meslek 

edinmeyen, Halka Hizmet, Hakka Hizmet düsturuyla yürüyen 

deneyimli bir Devlet Adamı, Cumhuriyet Tarihinde en uzun bakanlık 

yapan ve ulaştırma da, iletişimde, Türkiye’de çığır açan, duble 

yolları, Havaalanları, Demir yolları Hızlı trenlerin, tıpkı demir yolu 

ağları gibi, internet ağlarını kuran insanların sosyal medya ve dünya 

insanlarıyla bir uçtan bir uca tanışan dostluk kurmalarını 

haberleşmelerini sağlayan bilgisayarları çalıştıran herkesin sevgisini 

kazanan “Binali Abisidir”…

       Kendisiyle zaman zaman bir araya gelir sohbet eder, siyaseti, 

Türkiye siyasetini, yapılan işleri ve İzmir’i konuşuruz. Bazen kendisi 

bizi dinler ama daha çok biz kendisini dinleriz. Önceki gün bizim 

ofisin oradan geçerken şöyle bir uğrayıp kahve içelim dedi ama 

hemen danışmanı söze karışıp, mani oldular. “ Aman efendim, 

bugün çok kahve içtiniz. Sonra sağlığınız bozulacak” dediler. Aahhh 

bu danışmanlar varyaaa, “Bir Kahvenin 40 yıl hatırı vardır” ama biz 

40 yılı kilitleyemedik. Neyse, Sayın Bakanı ağırlamak için ikram 

edilen üç beş ‘Çorum Leblebisi’, azıcık İzmir’in Kavacık üzümü, bir 

de açık çay ile sohbetimiz devam ettik…

       Sayın Bakan, Türkiye üzerine oynanan son oyunlar, Ankara'daki 

hain saldırının ardından yaşananlar, terör ne oldu da 7 Haziran 

seçimlerinden sonra birden hortladı?

       -Binali Yıldırım; “Biz her ile Havaalanı yapmaya başladık, 

Batıda ne varsa doğu’da da o olsun dedik, okulları yakıyorlar. 

Havaalanı ve barajlarda, yol yapımında çalışan iş makinelerini 

yakmaya yıkmaya başladılar. Biz ‘barış Süreci’ dedikçe onlar savaş 

anlamaya başladı. Suruç olayından sonra Şanlıurfa’nın ilçesi 

Ceylanpınar’da iki Polisimizi uyurken yataklarında şehit ettiler. Bu 

bardağı taşıran son damla oldu. Tabi bunun evveliyatı da vardı. Barış 

süreci içirişinde bile irili ufaklı 800 küsur hadise meydana getirdiler. 

Ankara’da yaşadığımız 102 insanımızı kaybettiğimiz terör olayının 

hemen ardından İzmir'de ortaya çıkıp terörü protesto etme 

bahanesiyle bir araya gelenler Türk Bayrağı'nın olmadığı bir ortamda 

adeta teröre destek mitingi yaptılar.     

       CHP'nin, HDP'nin önemli kişileri, bazı STK temsilcilerinin başı 

çektiği gurup hükümet aleyhine bağırırken Türk Bayrağı'nın 

olmadığı bir ortamda kol kola girmişlerdi. İzmirli bu acı tabloyu 

ibretle izledi.” 

Çanakkale ruhu bizim her zaman içimizde 

       Binali Yıldırım, Maalesef sevincimizi de acımızı da paylaşamaz 

hale gelmemizi istiyorlar. Bu sağlıklı değil. Bunu düzeltmek için 

güçlü siyasi iradeye ihtiyaç var. Hiçbir zaman amaçlarına 

ulaşamayacaklar. Tüm vatandaşlarımız bilmeli ki, bu tür olaylar bizi 

yıldıramaz, kardeşliğimizi bozamaz, aydınlık Türkiye hayalimize 

gölge düşüremezler. Milletimiz Çanakkale ruhunu taşıyor. Bu millet, 

Ülkemizin geleceğini hedef alan, tehdit eden tehlikelerle 

karşılaştığında birbirine kenetlenmeyi bilir” diye anlatıyor...

       Soruyoruz; -Sayın Bakan, son zamanlarda gazeteler ve 

gazetecilere saldıran ve onları yönlendirenler için ne diyeceksiniz? 

Diye sorduğumda, derin bir nefes çekerek Konuşmasına devam 

ediyor Yıldırım; “Bunları yönlendiren kişilerin yanlış yaptığını, 

Siyasi partilerin liderlerinin mitinglerde ellerine aldıkları bazı 

gazeteleri gösterip yerlere atıp parçalaması hedef göstermesi hiç hoş 

değil. Beğenmiyorsan alıp okumazsın. Programı beğenmiyorsan 

televizyonu seyretmezsin. Ama vatandaşların haber alama haklarını 

engelleyemezsin ve elinden alamazsın bu büyük bir suçtur. Liderleri 

örnek alan sendika başkanları da bunu yaparsa, yanlış yapmış olur. 

Türkiye, Hukuk Devletidir. Hukuk ve Adalet bunun hesabını 

yapanlardan sorar. Bu saldırıyı yapanları da kınıyorum” diyordu…

       Sayın Binali Yıldırım ile sohbetimiz devam etti ama bize ayrılan 

yer kısıtlı olduğu için bu kadar yazazabildim…

       İzmir’de bir sendika başkanının Yeni Asır Gazetesini miting de 

hedef gösterdiği ve Gazete binasına gelip buraya gençlerin 

bazılarının bilinçli olarak saldırması çok yanlıştır. İşçileri temsil 

eden sendikanın hedef olarak gösterdiği Yeni Asır Gazetesinde 

onlarca gazeteci, yani fikir işçileri çalışıyor. Kırmızı boyalarla o 

gazeteyi kan gölüne çevirmeye çalışanlar, orada çalışan işçilerin 

ekmeklerini ellerinden almaya çalıştıklarını biliyorlar mı? Bu saldırı 

olayını yapanları kınıyorum. Bu yalnız Yeni Asır Gazetesine değil. 

Hürriyet Gazetesine, Star Gazetesine, Star gazetesi Yönetim Kurulu 

Başkanı Murat Sancak’a, Yazar ve Televizyon Programcısı Ahmet 

Hakan’a yapılan bütün saldırıları da kınıyorum…

       Bırakın da herkes bildiği işini yapsın, kimse kimsenin işine 

karışmasın, sendikalarda, basınla, gazeteciyle uğraşmak yerine 

üyeleri bulunan işçilerin haklarını savunsun. Vatandaşların haber 

alma hakkını da elinden alamaya kalkmasınlar…

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: