15 Temmuz Türk Polisi ve 26 Ağustos’un Sihiri!
15 Temmuz gecesi ihanet şebekesi FETÖ askerlerinin darbe kalkışmasının ardından, Başkomutan Recep Tayip Erdoğan’ın, Milleti Demokrasiye sahip çıkması için sokağa çıkmaya davet etmesinden sonra, Millet ve Türk Polisi, Demokrasiye, Türk Bayrağımıza ve Ülkemize sahip çıktı. O gece büyük bir özveri ve canları pahasına Demokrasiye ve ülkesine sahip çıkan gerçek Türk Polisi şimdilerde geriye baktığımızda Türk Polisinin 15 Temmuz gecesi ve sonrasında yaptıkları unutulmuş gibi görünüyor…
15 Temmuz gecesi darbeye karşı Türk Milleti ile birlikte Destan yazan Türk Polisine de askere tanınan, verilen hakların, bu gerçek Türk Polisine de verilmesi mutlaka şarttır. 15 Temmuz gecesi gerçek Türk Polisi Güvenlik ve kolluk görevi yapmasaydı. FETÖ’cü, Polisler de darbeci askerlerle birlikte ülkeyi teslim almaya kalksaydı Türkiye’nin bugün ne halde olacağını düşünmek bile istemiyorum. Bu nedenle Asker hangi haklara ve maaş’a sahipse Polis teşkilatı da aynı haklara sahip olmalıdır…
Gelelim 26 Ağustos tarihinin gerçek sihrine!
26 Ağustos Büyük Taarruz'un 92. yıldönümü hepimize kutlu olsun. Türkiye Cumhuriyetimizin varlığını ve birliğini ancak Mustafa Kemal Atatürk'ün izinde yürüyerek koruyabileceğimizi anladığımız bugünlerde Ata'mıza bir kez daha şükranlarımızı sunuyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını sevgi, saygı, rahmet ve minnetle anmak hepimizin boynunun borcudur. Ne Mutlu Türküm Diyene!
26 Ağustos tarihinin tarihimizde saymakla bitmeyecek kadar kahramanlıklara damgasını vurduğu bir tarihtir. 26.Ağustos. 2016 tarihinde İstanbul boğazında Dünyanın en uzun ve üzerinde raylı sistem bulunan 3. Asma köprüsü “Yavuz Sultan Selim Köprüsü” Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Yabancı Ülkelerin Başbakan, Cumhurbaşkanı, Bakanlarının ve Türk bakanların katılımıyla trafiğe açıldı…
26.Ağustos.2016 tarihinde İzmir’de İzmir Enternasyonal Fuarı, 85. Kez kapılarını açmak için yapılan törene İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Azizi Kocaoğlu’nun ev sahipliğinde, Bilim Sanayi Bakanı Faruk Özlü, Ekonomi Bakan Yardımcısı, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, Manisa Valisi, Fuar’ın konuk ili Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve Konuk Ülke ise Malezya’nın Bakanı ve davetlilerin katılımıyla Lozan kapısında yapılan tören ile kapılarını vatandaşlara açmış oldu…
Boğazın 3. İncisi için söylenecek bir söz yoktur. Köprü açıldı. Verilen tarihten bir yıl öne çekilerek açıldı. İstanbul, İzmir arasını 3 saate indirecek yolun çalışmaları da büyük bir hızla devam ediyor. 3. Gerdanlık erken bitmesi gibi İzmir’e uzanan yolunda kısa sürede bitmesini diliyoruz…
85. Kez Halka kapılarını açan İzmir Enternasyonal Fuarı için yazılacak, fotoğraflanacak çok güzel olan şeyleri gazeteler fotoğraflayıp haberlerini yazıyorlar. Televizyonlar görüntülüyor. Bende o gece ve ertesi gün Fuarı gezdim. İki saatte fuarı gezim tamamlandı. Her yerini karış karış gezdiğim halde başka gezilecek bir şey bulamadım. İzmir Enternasyonal Fuarı değil sadece bana göre yiyecek, içecek, kebapçıların kebap kokularının arşı alaya çıktığı bir fuar…
Konuk İl Manisa çok güzel süslemeyle yer olarak güzel bir yer verilmiş. Ziyaretçiler tarafından dolup taşıyor. Konuk ülke Malezya ise 4. Hole atılmış ve ziyaretçini çoğu gidemiyor ve fazla ilgi gösteremiyor. Konuk Ülke Malezya’ya ziyaretçinin daha kolay ulaşabileceği bir yer tahsisi edilemez miydi?
Fuar içerisinde temizlik sıfır. Her yer pislik içerisinde açılış yapıldığı gecenin ertesi gün yaptığım fuar gezintisinde gördüğüm pislik manzaralarını benim gibi yüzlerce ziyaretçi de görüyor ama yetkililer gözlerini kapatmış görmüyorlar…
Nerede o eski İzmir Fuarları? Konuştuğum ziyaretçilerin hepsi aynı sözü soruyor… Elimde bulunan fotoğrafları daha sonra yayınlayacağım. Her yıl törenlerde meydana gelen tatsızlık bu defaki törende olmadı. Başkan Kocaoğlu’nun hep isteği buydu. Aziz Kocaoğlu, İzmir’in seçilmiş başkanı ve ev sahibi olarak mahcup duruma düşürülmemesi gerekiyordu. Tüm İzmirlinin ve Başkan Kocaoğlu’nun bu isteği 85. İEF açılışında gerçekleşti…
Bugünlük bu kadarla yetinelim. Daha sonraki yazılarımda gördüğüm güzellikleri, olumsuzlukları bu satırlarımda siz okurlarımla paylaşacağım. Burada kimseyi kötülemek gibi bir niyetim yoktur. Kimse yanlış anlamasın. Gazetecilerin görevi; Her yere yetişemeyen, göremeyen yetkililerin bu ülkeyi, bu memleketi yönetenlerin gözü, kulağıdır. Yanlışları yazdığı gibi başarılı olanları da buradan her zaman alkışlarız…