Kral Çıplak
Çocukken, evden topladığımız eşyalarla evin yakınında istediğimiz yere gider, kilimimizi serer, evcilik oynardık. Hayalimizdeki kahramanları canlandırır, burası senin diğer taraf benim diyerek birbirimizle savaş oyunları kurardık. Şımarık ve hırçın bir arkadaşımız "bu benim" deyip oyuncaklarımıza musallat olduğunda veya mızıkçılık yaptığında önce onu uyarır, oyuncağımızı ondan geri alır, tavrında ısrar ederse de onu oyun dışı bırakırdık. Bazende "aslan geliyor kaplan geliyor tıp" der susardık. Hayat yolculuğunda yaşadıklarımız; çevremizde, şehrimizde, ülkemizde ve dünyada olanlar çocukluğumuzdaki gibi bir oyun değilmi? Dünya ise bir çok insanı, oyuncaklarla, oyunlarla meşgul eden bir oyun bahçesi...
İsrail'li tarihçi Ilan Pappe " Siyonistlerin çoğu Tanrının varlığına inanmaz fakat Filistin'i onlara vadettiğine inanır." der. İnançlarında bile iki yüzlü olan, zalim siyonist zihniyetinin çocuğu İsrail'in, Filistin ve Gazze'de yaptıkları tuzaklarla dolu zalim bir oyun. Bu şımarık ve zalim çocuk, kalacakları yerleri olmadığı için onları misafir eden Filistinlilerin önce evlerini çaldı. Sonra "yok yok bu bana yetmez " deyip arazilerini çaldı. Sonra " Aslında burası sizin değil bizimdi" diyerek tarihide çalmaya kalktı. "Genişlemek istiyoruz" deyip, Filistin Devletine ait yerlerin üzerine "İsrail Devletini" kurdu. Devlet kurulunca bu sefer bayrağa ihtiyaçları oldu, onuda 1250 yılında kurulmuş Karaman Beyliğinin bayrağını çalarak halletti. Filistin'lileri, Gazze ve bir çok yerde demir tellerle çevirdikleri "açık hava hapishanerine" kapattı. Bu da yetmez deyip, işkence etti. "Gelecek nesil" Filistinlilerin, bu yapılanlara karşı intikam alacakları korkusuyla "en iyisi meseleyi kökten halledip bitirelim" diyerek, etnik temizlik ve toplu soykırım yaptı ve halende yapıyor. Ve bunları alenen yaparken asıl meselenin "zengin gaz yatakları" olduğu konusunda hiç oralı değil. Deve kuşu misali başını toprağa gömerek meseleyi gizlediğini zannediyor. Bu arada, gelecek planları için saygıdeğer tarihi bir lidere ihtiyaçları var onuda bizden bulmuşlar, Gazi Mustafa Kemal. Bir taşla iki kuş hem bir liderleri olacak hemde mason localarını kapattığı için ondan intikam alacaklar...
Hırsızlık ve soykırım dışında yaptıkları bir şey olmadığından doğal olarak bir tarihleride yok, toplama tarihte ancak bu kadar olur. Şımarık çocuk "bana ne bana ne bunu da isterim" diyerek şimdide Mescidi Aksa sonra Ürdün, sonra Suriyeyi aşarlarsa, günedoğu Anadolu ve çevresindeki 22 tane ili de istiyor. "Büyük İsrail" hayali... Sözüm ona bu toplama tarih, 2200 yıllık ilim, irfan, kahramanlık ve zaferlerle dolu Şanlı Türk tarihine kafa tutuyor.
Tüm dünya bu zalim oyunu ve oyuncuları bir film gibi izliyor. Bir nevi turnosol kağıdı. Malesef burada bırakacağımız oyuncaklar için; hırsız çalıyor, polis bakıyor, konuşması gereken alim susuyor. İşine gelmeyen görmezden geliyor. Makam sahiplerinin bir kısmı oyuncakları ellerinden alınmasın diye zalimlere itaat ediyor. Çağdaş geçinen devletler soykırıma destek için asker yolluyor, Mahmut Abbas düşmanla pek bir samimi oluyor. Ümmet uyuyor. Suudi Arabistan'da soykırım şerefine müzik festivali düzenleniyor. Kadın hakları, insan hakları, hayvan haklarını savunan bir çok dernek ve kuruluş, ne için kurulduklarını unutup "aslan geliyor kaplan geliyo tıp" diyor. Bir çok şarkıcı ve oyuncu soykırım yapılırken para kazanamadıkları için üzülüp, ne olur ne olmaz diye "Kralım üstündeki kıyafet çok yakışmış" diyor ... "Kral Çıplak"
İbni Arabi " Futuhatı Mekiye'de Allah diyorki "Eşyayı insan için insanı kendim için yarattım. Kendim için yarattığım, kendisi için yarattılana kendisini adamasın, bütün varlığını orada harcamasın."
Zamanında Merhum Recep yazıcıoğlu "Toplum "Bana ne?" hastalığına yakalanmıştır." demiş nedenini ve çözümünü açıklarkende "Bizler hiçbir şeyden şüphe duymuyoruz. Üretici olamıyoruz. Bizler sadece bekliyoruz. Vali tebdili kıyafet giysin Denizli'yi kurtarsın. Başbakan Türkiye'yi kurtarsın. Böyle bir şey yok. Kurtarıcı halktır. Halkın örgütlü gücüdür, halkın katılımıdır. Problemler bu şekilde çözülür. Ama biz hep kurtarıcı, kurtar bizi ana, kurtar bizi baba gibi yetişme tarzımızdan kaynaklanan beleşçi bir yaklaşım içindeyiz. Bu nedenle bizden dinamik bir yapı, dinamik, özgür, üretken beyinler çıkmıyor." demişti.
Özet şu; Hepimiz taşın altına elimizi koymalıyız. Mahallede çıkan yangından ancak birlik ve beraberlikle kurtulabiliriz.
" Olmayan İslam Alemi'nin, Gazze ile imtihanı" Prof.Dr. İsmail Hakkı Aydın
"Elmastan alınmayan vergi kitaptan alınıyordu çünkü pırlanta alandan değil kitap okuyandan korkuyorlardı." Emile Zola
" Türklere üç mühim şeyi unutturduk: 1) Tarihlerini 2) Gerçek Kahramanlarını 3) Osmanlı'yı yıkan ingilizleri" Winston Churchill
Özgür,Özgür Filistin "BOYKOTA DEVAM"