Ürün Fiyat Artışlarında Avrupa’yı geçtik Üreticiden tüketiciye 10 kat artış

Yüzde 17 faiz oranları ile dünyada sayılı yere sahip olan Türkiye gıda ürünleri fiyat artışında da Avrupa’yı geçti. Türkiye'nin son bir yılda OECD ülkeleri arasında gıdaya yapılan zamlarda ilk sıraya yerleşti. Gıda fiyatlarında ki ateş hiç düşmüyor. Fiyatlar adeta bir gecede değişiyor. Tüketiciler fahiş fiyattan şikayetçi. Hükümette fırsatçılara karşı yeni adımlar atmaya hazırlanıyor. 

Süt Avrupa da 80 cent iken bizde çok daha yüksek 8 TL. Peynir ürünleri yüzde 40, Balık yüzde 60, Marul yüzde 66,  portakal yüzde 70 artmış.

Pirinç, bulgur diğer tahıl ürünleri ve bakliyatta fiyat artış oranları yüzde 50’lere ulaştı.

Marketlerde bir kilo salatalık 20 TL’ye yükseldi. 5 LT Ayçiçek yağı 85 TL’ye, Fasülye 21 TL’ye, Biber, 21 TL’ye, Yine tarlada 2 TL olan domates 10 TL’ye yükseldi. Üreticinin 1 TL’ye satamadığı soğan markette 3 TL’ye kadar yükseldi.

Bir yıl önce markette bir paket makarna 1 lira 20 kuruştu. Bugün ise 3 lira 60 kuruş oldu. 4 kişilik bir aile sadece makarna yese, bütçesinin üçte biri gidiyor. Yumurta yüzde 82 zam almış. 30'lu yumurtayı bir yıl önce 12 liraya alınıyordu. Bugün 12 liraya 30 değil ancak 11 yumurta alabiliyor.

GIDA FİYATLARI NEDEN YÜKSELİYOR?

Bunun bu derecede yükselişini gerekçelendirecek arz talep dengesinde ve piyasa koşullarında bu kadar büyük bir değişim olmamasına rağmen fiyat artışları fırsatçılık olarak görülüyor.

SÜT ÜRETİCİDE 2,5 LİRA MARKETLERDE 8 TL

Süt üreticide 2,5 lira marketlerde 2 katı! Üreticiden 2 lira 55 kuruşa satın alınan süt, marketlerde 5 liradan 8 liraya kadar satışa çıkması hem üreticiyi hem de tüketiciyi kızdırdı. Üreticiler, yaşanan bu durumdan aracıların kâr ettiğini vurguluyor.

Süt üreticileri binbir zorlukla işlediği sütleri 2,5 TL’ye  süt fabrikalarına satarken, işlenen sütler market raflarında 2-3 katına satılıyor. Bazı marketlerde sütler 5 liradan satılırken, bazı marketlerde ise  7- 8 liraya kadar çıkabiliyor.

MARKETLER SÜT’E DEVAMLI ZAM YAPIYOR

Marketlerin kendi zam oranlarını ekleyerek satış yaptığını belirten süt üreticisi Abdullah Türkmen, “Süt bizden 2 lira 15 kuruşa alınıyor. 40 kuruşta desteği var. Bu da 2 lira 55 kuruşa denk geliyor. Arz talep diye düşünürsek, ben üreticiyim ve bende arz oluşmadı. Talep kime göre oluyor bilmiyoruz. Fiyatların bu rakamlara ulaşmasında marketlerin kendi zamlarını koymasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Korona virüs sürecinde kiraları sütten çıkartacaklar diye düşünüyoruz. Sütü işlemeyi düşünürsek, en fazla 1 lira eklenmesi gerektiğini düşünüyorum. 1 lirada yol masrafı olsun, en fazla satılacak rakam 5 buçuk lira olmalıdır. 8 liraya ulaşması çok tuhaf bir durum. Bende bulunan ineklerin her biri 8 kilo yem yiyor. Bir çuval yem fiyatının da 120 lira olduğunu düşünürsek, 1 kilo yemin maliyetini çıkartamıyoruz. Aracıların daha fazla para kazandığı ve üreticinin daha fazla zarar ettiği bu dönemde, üreticiye yazık oluyor diyorum. Mahalleleri gezerek süt satan arkadaşlarımız da var. Onların da en pahalı sattığı süt 5 liraya ulaşıyor. Bu üreticiden direkt satılıyor. Baktığımız zaman benden alınan sütün yağ oranıyla orada işlenen sütün yağ oranı çok farklı. Bizdeki oran yüzde 60’lara ulaşıyorken marketlerden alınan sütlerdeki yağ oranı yüzde 5- 15 arasında olduğunu görüyoruz” diye konuştu.