İsrail, Batı Şeria'daki Sebastia arkeolojik sit alanını kamulaştırarak ele geçirmeyi planlıyor
Kamulaştırma planı, İsrailli yerleşimcilerin Beytüllahim yakınlarında yeni bir yasa dışı yerleşim yeri kurmasıyla aynı zamana denk geldi ve İsrail hükümetinin yerleşimcilerin şiddetine karşı sert önlemler alması yönündeki baskının artmasıyla birlikte gerçekleşti.
İsrail'in Batı Şeria'daki arkeolojik sit alanına ev sahipliği yapan Sebastia'nın büyük bir bölümünü kamulaştırarak ele geçirmeyi planladığı belirtildi.
Yerleşim karşıtı gözlemci grup Peace Now, alanın yaklaşık 450 dönüm olduğu için bu hamlenin arkeolojik açıdan önemli arazilerin ele geçirilmesinde en büyük örnek olduğunu belirtti.
Örgüt yaptığı açıklamada, “Plan, Burqa ve Sebastia adlı Filistin köylerine ait, binlerce zeytin ağacının da bulunduğu yaklaşık bin 800 dönümlük araziyi ele geçirmeyi öngörüyor” dedi ve “arazi özel mülkiyet olup, Filistinli sahipleri tarafından tapu siciline kayıtlıdır” diye ekledi.
Associated Press (AP) haber ajansı tarafından görülen hükümet belgesine göre, Filistinlilere karara itiraz etmek için 14 gün süre tanınıyor.
Sit alanı, eski İsrail krallığının başkenti Samiriye ile ilişkilendiriliyor. Hristiyanlar ile Müslümanlar, Hz. Yahya'nın burada gömüldüğüne inanıyor. Bu antik yer, 2012 yılından beri UNESCO'nun Filistin Devleti için Dünya Mirası Aday Listesi'nde yer alıyor.
İsrail, kamulaştırmanın nedeni olarak mirasın korunmasını gösterdi ve uzun süredir Sebastia'yı talep etmek için Yahudi İncil mirasını koruma retoriğini kullanıyor. 2023 yılında İsrail hükümeti, burayı bir turistik cazibe merkezi haline getirme planlarını açıkladı ve 30 milyon şekel (8 milyon euro) ayırdı.
Ancak insan hakları örgütleri, bu hamlenin bölgedeki Filistinlileri yerlerinden edeceği ve bölgedeki Filistinliler tarafından yürütülen turizmin sonunu getireceği konusunda uyarıda bulunuyor.
Peace Now, “Deir Qal'a ve Deir Samaan örneklerinde, bu alanlar şu anda Alei Zahav ve Peduel yerleşimlerinin içinde bulunuyor ve Filistinliler bu alanlara erişemiyor,” dedi.
“İşgal altındaki toprakları düzenleyen uluslararası hukuka göre, kamu yararına kamulaştırmalar ancak yerel halkın ihtiyaçlarını karşıladıkları takdirde izin verilir,” diye ekledi.
İsrail'e yerleşimcilerin şiddetine karşı önlem alması için baskı
Bu hareket, İsrailli yerleşimcilerin Beytüllahim yakınlarında yeni bir yasa dışı yerleşim yeri kurmasıyla aynı zamana denk geldi ve İsrail hükümetinin yerleşimcilerin şiddetine karşı sert önlemler alması yönündeki baskının artmasıyla birlikte gerçekleşti.
Yerel Etzion yerleşimci konseyi başkanı Yaron Rosenthal, yerleşimin “krallarımızın atası Rachel'in ve Kral Davut'un şehrine dönüş” olduğunu iddia etti ve bunun Etzion ile Kudüs arasındaki “bağlantıyı güçlendireceğini” düşündüğünü belirtti.
İsrail, 1967'de İsrail ile Arap devletleri koalisyonu arasında çıkan Altı Gün Savaşı'nın sonunda Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs'ün kontrolünü ele geçirdi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da, büyük ölçüde İsrail askerî yönetimi altında yaşayan yaklaşık üç milyon Filistinli ve yarım milyondan fazla İsrailli yerleşimci bulunuyor.
Uluslararası toplum, Batı Şeria'daki yerleşimlerin uluslararası hukuka göre yasa dışı olduğunu büyük çoğunlukla kabul ediyor.