Tek Yol Diplomasi

30 Mar 2017 - 19:15 YAYINLANMA

Çok hızlı bir gündem bizi hazırlıksız yakaladı.Bu gündeme bakarsak Türkiye'nin yönetilemez hale getirilmesi için yapılaması gerekenler  elbirliği ile yapılıyor.

 

Sıralamak gerekirse; Kerkük'e çekilen Barzaniztan bayrağı, banka genel müdürünün tutuklanması, Adil Öksüz'ün ABD sefaretinden aranmasının medyaya servis edilmesi, Avrupa restleşmeleri, Rusya ile tarım ürünleri boykotu, TSK nın ihtiyacı bazı kritik ürünlere konulan ambargo, ABD ve Rusya'nın Suriye'de istedikleri değişikliği yapabilmek için tüm tekliflerimizi red edip başka tercihler yapması, Mehmet Emin Karamehmet  gibi çok önemli bir iş adamının aldığı hapis cezası ve bir çok konuyu sıralayabiliriz.

Yargının artık iddianameleri oluşturup karara doğru yürüdüğü darbe süreci ile alakalı yetersiz bir takım siyasi ve sair şahsiyetlerin kendilerine alan açma çabalarını saymıyorum.

Yada kaynağı meçhul yerlerden gelen emir doğrultusunda bir takım yandaş gazetecilerin darbede Fethullahçılardan başka Kemalistler de vardı iddialarının ekranlarda eski askerler ile tartışılması işin cabası.

 

Tüm bu olanlar Milli İstihbarat Teşkilatına havale edilmiş olmalı ki siyasiler referandum telaşı içinde hiç bir konuya bakamaz oldular. Hakan Fidan bu süreci götürme arzusunda olsa bile en azından medya yapılanmasında tercih ettiği faniler çok çapsız.

 

Her şekilde batı reste rest çekmekte daha üstün oluyor.

İçeride felaketlerden fırsat çıkarırım mantığı ile hukuk ve adalet göz ardı edilince sisli havayı sevenlere çok büyük alan açıldı.

Bu alan ancak stratejik diplomasi ile doldurulabilir. Aksi bu korku, karasızlık ve parçalanmışlık içerisinde idare edilemez.

 

Devlet Başkanı bir şey söylüyor ve bir bakıyorsunuz tribüne oynayan bir başka bakan çok uç açıklamalar yapmakta mahsur görmüyor. Bu alttan alttan hamleler bana göre çokta istişari faaliyetler sonucu gibi görünmüyor.

Şahıs veya kamu hayatında yapılacak bir eylem aleniyet kuralları dışında olursa bunu toparlamak çok kolay olmaz. Mücadele ettiğimiz rakiplerimizin etki alanı bizi çok aşar.

Gelecek adına var olacaksak ve eğer bu sıkıştırılmışlık içinde bir ikbal beklentimiz yoksa bizim gibi gücü sınırlı olanlar ancak alenen mücadele edersek başarılı oluruz.

Yoksa elin oğlu dayatma ile daha dün bize ağıza alınmayacak lafları edenleri dibimize sokar, onlarda en hayati yapılarımızı ele geçirip bir de bize akıl veririler. E artık bu kargalar bir de kılavuz olursa ki biz buna asla müsaade etmeyelim.

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: