Tarihi Gerçek; İki Türk Bir Araya Gelince Devlet Kurar

08 Tem 2017 - 07:53 YAYINLANMA

Birisi 2 Temmuz tarihli diğerleri 7 Temmuz tarihli köşe yazıları ve yine 7 Temmuz tarihli bir mahkeme kararı.Yazarlar Levent Gültekin, Yusuf Kaplan, Ahmet Taşgetiren ve Mehmet Ocaktan. Haber ise darbeye katılan Başçavuşa verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası.

 

Şimdi aşağıda yazacağım her paragraf birbirinden alakasız görünse de aslında tam bütünlük sağlıyor. Önce Başçavuşa gelelim; darbenin emir komuta zincirinde emir verici olanlar mahkeme salonlarında ve başka mahfillerde rakkaseleri aratmayan kıvırtma ve kaytarmayı yaparken, devasa yıldızlı rütbelere sahip olanların irtibatı henüz tespit edilemiyor ve lakin sıradan bir Başçavuş suçu sabit görülüp müebbeti yani eski nizamla idam cezasını yiyor. Hadi bakalım bu işin suyunu kim çıkarıyor bilin?

 

Diğer devasa kalem ehline gelince, yahu hiç mi utanmanız yok? Yanında yer aldığınızı söylediğiniz insanı böyle yok etmeye çalışmak sizin asli işiniz mi? Reisicumhuru insanların ve dış kamuoynun gözünde bu hale düşürmek bu kadar mahir bir yetenek ister. Şimdi anlıyorum ki Kemal Kılıçdaroğlu’nun eylemi, başlangıçta kendi muhiplerince şüphe ile karşılanıp kararsız kaldıkları halde bile iktidar ve küçük iktidar ile taraftarı yazan, çizen, konuşan ehli tarafından ters baskı anlayışı altında büyütülmesi ancak bu kadar olabilir.

 

Ben adalet yürüyüşü ile alakalı yorumumu daha evvel yaptığım için bu bahise girmeyeceğim. Dikkat çektiğim bu konular dışında, yazılarımı takip edenler güncel ve süregelen olaylara ilişkin değerlendirmelerime vakıf olduklarından mevzuyu uzatmayacağım.

 

Bir Başçavuşu müebbete mahkum ederek ve ülkenin Cumhurbaşkanını çeşitli ithamlar ile zan altına alıp dolaylı ve direk amaca ulaşmak bu millete ve bu topraklara sökmez.

 

Dip not olarak belirteyim, savcıların hazırladıkları darbe iddianamelerinden anladığım kadarı ile o kahpe kalkışmayı planlayanlar aslında son derce mükemmel bir darbe planı yapmışlar, lakin bu işin hitama ermemesinde asıl kahramanlık yine bu ordunun tam kendisindedir.

 

Evet bende yazdım, memleket tam bir kuşatma altında. Bu işe müsebbip arayıp birbirimize düşme zamanı değil. Olmuşa çare üretme zamanındayız. Lakin kamu bürokrasisi üzerinde tesis edilen Fetöcü baskısı karar almada ve atamalarda sistemi tıkamış durumda. Acil bu konuyu çözmezsek işin cılkı çıktı. Siyaset kamu idaresi adına yerelde tıkandı bunu genele sari olmadan çözmek de yönetenlerin acil işi olmalı. Kamu vicdanını rahatsız eden onlarca hadise yanında iktidar partisi içinde yer almış bir takım tufeylilerin de defteri dürülmezse vatandaş yaşadıklarını unutmaz. Ak Parti ve hükümet içinde tavsiyem, o pavyona girecek ve o konsomatris hanımın karşısına çıkacak cesareti tekrar göstermezse kimse kusura bakmasın bu hal muhal yeni hal izmihlal olacak.

Geçmişin laikçileri artık inançlarla savaşılmayacağını öğrendi. Gösterilerinde mehteri bile kullanmakta bir beis görmüyorlar. Cenaze namazları dışında camilere de girebiliyorlar. Bu da iyi.

Başçavuşlar herkesten önce darbeden ceza alıp küçük memurlarda Fetöden kovuluyorlar ise ağa babalar yurt içinde ve dışında dokunulmaz vaziyetteyken bazı şeylere iyi bakmak lazım.

 

Sonuç itibarıyla ben umutsuz değilim. İki Türk bir araya gelince devlet kurar, bizde orada huzurla yaşarız. Koca Selçuklu bir Osman Bey ile koca Osmanlı da gönüllü sürgün Sultan Vahideddin ve elbirliği yapan Mustafa Kemal Atatürk ile bir devlet kurduysa, bize her yer Türkistan. Gönül yinede  mevcudu muhafazadan yana. Hadi bakalım.  

 

YORUMLAR

Maksimum karakter sayısına ulaştınız.

Kalan karakter: