Stratejik Derinlik, Darbe, Pizzagate, Trump Ve Büyük İsrail

Hayatın doğal akışı birçok zaman hadiseleri tecrübe ederek kanaat oluşmasına neden olabilir.

Stratejik Derinlik iddiası ile şekillendirilmeye çalışılan derin yapı destekli iç ve dış siyaset güncelin dışına çıkıp genel itibarı ile tüm hinterlandlarımızı kapsaması gerekirken ilk hedef aldığı Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da çöktü.

Görünen hali ile bedeli bir hayli ağır olacak. Altından kalkabilmek pek mümkün görünmüyor.

Kendimize akut bazı oyalanabileceğimiz alanlar bulsak da aslında kronikleşme eğilimindeki sorunlar ciddi kafa ve çözüm becerileri istiyor.

Bu sıkışma içerisinde toplumsal edinimleri kökünden değiştirmeye yönelik dehşetli bir darbe ve sonrası süreç son hızla sürdürülüyor.

Bu kadar süratli gündem içerisinde yapılmak istenenlerin gerçek içeriğini çözebilme becerilerimiz iflasın eşiğinde.

Şimdi kendisine kısmi alan açılan İran ve Rusya güneyimizde ki malum bölgede çok operasyonel olma gayreti ile kan dökerken , aslında sıkıştıkları coğrafi alanın aleyhlerine geliştirdikleri tehlikeleri göremeyecek derecede hırslı tavırları bizi de onların boğulacağı bataklığa çekme gayretinde olan batılı yapılanmaları çok heyecanlandırmışa benziyor.

Bu kadar aşırı tepkiler ile Rusya ve daha doğuya itilmemiz sanırım bu bölgede beklenen olası dev çatışmaların ortasında yok olup gitmemiz arzusunun tecellisi olsa gerek.

Bütün bu maskeli balo haricinde olanlar gerçekte ABD üzerinden yapılan değişim ve sansasyonel yapılandırma faaliyetinin bizim gözümüzden kaçırılması çabasından başka bir şey değil.

Pizzagate skandalı ile iyice açığa çıkan dejenere insan kullanma ve tüketme eylemleri o derece dışa vurdu ki meydana getirebileceği yok oluşa karşı İsrail Trump’un kazanması için bütün kozlarını oynadı ve her şeye rağmen pragmatist tüccarı başkan seçtirebildi.

Aksi halde tüm bilgileri elinde tutan Clinton beklide statükocu devleti sürdürme gayreti ile bütün bildiklerini açıklayarak ABD’yi bu sapık şantaj çetesinin elinden kurtarabilme gayretini gösterecekti.

ABD savaş mı yoksa ricat mı noktasına çoktan geldi bile.

Bu büyük oyunun ilk hamlesine Obama’nın verdiği cılız tepki tıpkı Carter zamanında olduğu gibi İsrail tarafından çok kolay savuşturulabilecek bir hamle olmaktan başka bir işe yaramadı.

BM ninde bu çocukça tepkisi beklide tasarıya evet oyu verenlerinde başlarının belaya girmesinden başka bir işe yaramayacak.

En güçlü rakibi olan Türkiye ile buzları eriten ve sorunlarını çözme noktasında hızlı adımlar atan İsrail daha büyük oyunun kartlarını dağıtmadı.

Fakat çok kısa bir süre içinde yeni oyun başlayacak lakin bana göre bu oyun çok kanlı olacak.

Bir sonraki yazımda bu olayların Türkiye üzerinde oluşturduğu ve oluşturabileceği etkileri tartışacağız.

 STARTSTARTEJİK DERİNLİK , DARBE , PİZZAGATE , TRUMP VE BÜYÜK İSRAİL

Hayatın doğal akışı birçok zaman hadiseleri tecrübe ederek kanaat oluşmasına neden olabilir.

Stratejik Derinlik iddiası ile şekillendirilmeye çalışılan derin yapı destekli iç ve dış siyaset güncelin dışına çıkıp genel itibarı ile tüm hinterlandlarımızı kapsaması gerekirken ilk hedef aldığı Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da çöktü.

Görünen hali ile bedeli bir hayli ağır olacak.

Altından kalkabilmek pek mümkün görünmüyor.

Kendimize akut bazı oyalanabileceğimiz alanlar bulsak da aslında kronikleşme eğilimindeki sorunlar ciddi kafa ve çözüm becerileri istiyor.

Bu sıkışma içerisinde toplumsal edinimleri kökünden değiştirmeye yönelik dehşetli bir darbe ve sonrası süreç son hızla sürdürülüyor.

Bu kadar süratli gündem içerisinde yapılmak istenenlerin gerçek içeriğini çözebilme becerilerimiz iflasın eşiğinde.

Şimdi kendisine kısmi alan açılan İran ve Rusya güneyimizde ki malum bölgede çok operasyonel olma gayreti ile kan dökerken , aslında sıkıştıkları coğrafi alanın aleyhlerine geliştirdikleri tehlikeleri göremeyecek derecede hırslı tavırları bizi de onların boğulacağı bataklığa çekme gayretinde olan batılı yapılanmaları çok heyecanlandırmışa benziyor.

Bu kadar aşırı tepkiler ile Rusya ve daha doğuya itilmemiz sanırım bu bölgede beklenen olası dev çatışmaların ortasında yok olup gitmemiz arzusunun tecellisi olsa gerek.

Bütün bu maskeli balo haricinde olanlar gerçekte ABD üzerinden yapılan değişim ve sansasyonel yapılandırma faaliyetinin bizim gözümüzden kaçırılması çabasından başka bir şey değil.

Pizzagate skandalı ile iyice açığa çıkan dejenere insan kullanma ve tüketme eylemleri o derece dışa vurdu ki meydana getirebileceği yok oluşa karşı İsrail Trump’un kazanması için bütün kozlarını oynadı ve her şeye rağmen pragmatist tüccarı başkan seçtirebildi.

Aksi halde tüm bilgileri elinde tutan Clinton beklide statükocu devleti sürdürme gayreti ile bütün bildiklerini açıklayarak ABD’yi bu sapık şantaj çetesinin elinden kurtarabilme gayretini gösterecekti.

ABD savaş mı yoksa ricat mı noktasına çoktan geldi bile.

Bu büyük oyunun ilk hamlesine Obama’nın verdiği cılız tepki tıpkı Carter zamanında olduğu gibi İsrail tarafından çok kolay savuşturulabilecek bir hamle olmaktan başka bir işe yaramadı.

BM ninde bu çocukça tepkisi beklide tasarıya evet oyu verenlerinde başlarının belaya girmesinden başka bir işe yaramayacak.

En güçlü rakibi olan Türkiye ile buzları eriten ve sorunlarını çözme noktasında hızlı adımlar atan İsrail daha büyük oyunun kartlarını dağıtmadı.

Fakat çok kısa bir süre içinde yeni oyun başlayacak lakin bana göre bu oyun çok kanlı olacak.

Bir sonraki yazımda bu olayların Türkiye üzerinde oluşturduğu ve oluşturabileceği etkileri tartışacağız.

 EJİK DERİNLİK , DARBE , PİZZAGATE , TRUMP VE BÜYÜK İSRAİL

Hayatın doğal akışı birçok zaman hadiseleri tecrübe ederek kanaat oluşmasına neden olabilir.

Stratejik Derinlik iddiası ile şekillendirilmeye çalışılan derin yapı destekli iç ve dış siyaset güncelin dışına çıkıp genel itibarı ile tüm hinterlandlarımızı kapsaması gerekirken ilk hedef aldığı Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da çöktü.

Görünen hali ile bedeli bir hayli ağır olacak.

Altından kalkabilmek pek mümkün görünmüyor.

Kendimize akut bazı oyalanabileceğimiz alanlar bulsak da aslında kronikleşme eğilimindeki sorunlar ciddi kafa ve çözüm becerileri istiyor.

Bu sıkışma içerisinde toplumsal edinimleri kökünden değiştirmeye yönelik dehşetli bir darbe ve sonrası süreç son hızla sürdürülüyor.

Bu kadar süratli gündem içerisinde yapılmak istenenlerin gerçek içeriğini çözebilme becerilerimiz iflasın eşiğinde.

Şimdi kendisine kısmi alan açılan İran ve Rusya güneyimizde ki malum bölgede çok operasyonel olma gayreti ile kan dökerken , aslında sıkıştıkları coğrafi alanın aleyhlerine geliştirdikleri tehlikeleri göremeyecek derecede hırslı tavırları bizi de onların boğulacağı bataklığa çekme gayretinde olan batılı yapılanmaları çok heyecanlandırmışa benziyor.

Bu kadar aşırı tepkiler ile Rusya ve daha doğuya itilmemiz sanırım bu bölgede beklenen olası dev çatışmaların ortasında yok olup gitmemiz arzusunun tecellisi olsa gerek.

Bütün bu maskeli balo haricinde olanlar gerçekte ABD üzerinden yapılan değişim ve sansasyonel yapılandırma faaliyetinin bizim gözümüzden kaçırılması çabasından başka bir şey değil.

Pizzagate skandalı ile iyice açığa çıkan dejenere insan kullanma ve tüketme eylemleri o derece dışa vurdu ki meydana getirebileceği yok oluşa karşı İsrail Trump’un kazanması için bütün kozlarını oynadı ve her şeye rağmen pragmatist tüccarı başkan seçtirebildi.

Aksi halde tüm bilgileri elinde tutan Clinton beklide statükocu devleti sürdürme gayreti ile bütün bildiklerini açıklayarak ABD’yi bu sapık şantaj çetesinin elinden kurtarabilme gayretini gösterecekti.

ABD savaş mı yoksa ricat mı noktasına çoktan geldi bile.

Bu büyük oyunun ilk hamlesine Obama’nın verdiği cılız tepki tıpkı Carter zamanında olduğu gibi İsrail tarafından çok kolay savuşturulabilecek bir hamle olmaktan başka bir işe yaramadı.

BM ninde bu çocukça tepkisi beklide tasarıya evet oyu verenlerinde başlarının belaya girmesinden başka bir işe yaramayacak.

En güçlü rakibi olan Türkiye ile buzları eriten ve sorunlarını çözme noktasında hızlı adımlar atan İsrail daha büyük oyunun kartlarını dağıtmadı.

Fakat çok kısa bir süre içinde yeni oyun başlayacak lakin bana göre bu oyun çok kanlı olacak.

Bir sonraki yazımda bu olayların Türkiye üzerinde oluşturduğu ve oluşturabileceği etkileri tartışacağız.

 HaSTARTEJİK DERİNLİK , DARBE , PİZZAGATE , TRUMP VE BÜYÜK İSRAİL

Hayatın doğal akışı birçok zaman hadiseleri tecrübe ederek kanaat oluşmasına neden olabilir.

Stratejik Derinlik iddiası ile şekillendirilmeye çalışılan derin yapı destekli iç ve dış siyaset güncelin dışına çıkıp genel itibarı ile tüm hinterlandlarımızı kapsaması gerekirken ilk hedef aldığı Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da çöktü.

Görünen hali ile bedeli bir hayli ağır olacak.

Altından kalkabilmek pek mümkün görünmüyor.

Kendimize akut bazı oyalanabileceğimiz alanlar bulsak da aslında kronikleşme eğilimindeki sorunlar ciddi kafa ve çözüm becerileri istiyor.

Bu sıkışma içerisinde toplumsal edinimleri kökünden değiştirmeye yönelik dehşetli bir darbe ve sonrası süreç son hızla sürdürülüyor.

Bu kadar süratli gündem içerisinde yapılmak istenenlerin gerçek içeriğini çözebilme becerilerimiz iflasın eşiğinde.

Şimdi kendisine kısmi alan açılan İran ve Rusya güneyimizde ki malum bölgede çok operasyonel olma gayreti ile kan dökerken , aslında sıkıştıkları coğrafi alanın aleyhlerine geliştirdikleri tehlikeleri göremeyecek derecede hırslı tavırları bizi de onların boğulacağı bataklığa çekme gayretinde olan batılı yapılanmaları çok heyecanlandırmışa benziyor.

Bu kadar aşırı tepkiler ile Rusya ve daha doğuya itilmemiz sanırım bu bölgede beklenen olası dev çatışmaların ortasında yok olup gitmemiz arzusunun tecellisi olsa gerek.

Bütün bu maskeli balo haricinde olanlar gerçekte ABD üzerinden yapılan değişim ve sansasyonel yapılandırma faaliyetinin bizim gözümüzden kaçırılması çabasından başka bir şey değil.

Pizzagate skandalı ile iyice açığa çıkan dejenere insan kullanma ve tüketme eylemleri o derece dışa vurdu ki meydana getirebileceği yok oluşa karşı İsrail Trump’un kazanması için bütün kozlarını oynadı ve her şeye rağmen pragmatist tüccarı başkan seçtirebildi.

Aksi halde tüm bilgileri elinde tutan Clinton beklide statükocu devleti sürdürme gayreti ile bütün bildiklerini açıklayarak ABD’yi bu sapık şantaj çetesinin elinden kurtarabilme gayretini gösterecekti.

ABD savaş mı yoksa ricat mı noktasına çoktan geldi bile.

Bu büyük oyunun ilk hamlesine Obama’nın verdiği cılız tepki tıpkı Carter zamanında olduğu gibi İsrail tarafından çok kolay savuşturulabilecek bir hamle olmaktan başka bir işe yaramadı.

BM ninde bu çocukça tepkisi beklide tasarıya evet oyu verenlerinde başlarının belaya girmesinden başka bir işe yaramayacak.

En güçlü rakibi olan Türkiye ile buzları eriten ve sorunlarını çözme noktasında hızlı adımlar atan İsrail daha büyük oyunun kartlarını dağıtmadı.

Fakat çok kısa bir süre içinde yeni oyun başlayacak lakin bana göre bu oyun çok kanlı olacak.

Bir sonraki yazımda bu olayların Türkiye üzerinde oluşturduğu ve oluşturabileceği etkileri tartışacağız.

 yatın doğal akışı birçok zaman hadiseleri tecrübe ederek kanaat oluşmasına neden olabilir.

Stratejik Derinlik iddiası ile şekillendirilmeye çalışılan derin yapı destekli iç ve dış siyaset güncelin dışına çıkıp genel itibarı ile tüm hinterlandlarımızı kapsaması gerekirken ilk hedef aldığı Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da çöktü.

Görünen hali ile bedeli bir hayli ağır olacak.

Altından kalkabilmek pek mümkün görünmüyor.

Kendimize akut bazı oyalanabileceğimiz alanlar bulsak da aslında kronikleşme eğilimindeki sorunlar ciddi kafa ve çözüm becerileri istiyor.

Bu sıkışma içerisinde toplumsal edinimleri kökünden değiştirmeye yönelik dehşetli bir darbe ve sonrası süreç son hızla sürdürülüyor.

Bu kadar süratli gündem içerisinde yapılmak istenenlerin gerçek içeriğini çözebilme becerilerimiz iflasın eşiğinde.

Şimdi kendisine kısmi alan açılan İran ve Rusya güneyimizde ki malum bölgede çok operasyonel olma gayreti ile kan dökerken , aslında sıkıştıkları coğrafi alanın aleyhlerine geliştirdikleri tehlikeleri göremeyecek derecede hırslı tavırları bizi de onların boğulacağı bataklığa çekme gayretinde olan batılı yapılanmaları çok heyecanlandırmışa benziyor.

Bu kadar aşırı tepkiler ile Rusya ve daha doğuya itilmemiz sanırım bu bölgede beklenen olası dev çatışmaların ortasında yok olup gitmemiz arzusunun tecellisi olsa gerek.

Bütün bu maskeli balo haricinde olanlar gerçekte ABD üzerinden yapılan değişim ve sansasyonel yapılandırma faaliyetinin bizim gözümüzden kaçırılması çabasından başka bir şey değil.

Pizzagate skandalı ile iyice açığa çıkan dejenere insan kullanma ve tüketme eylemleri o derece dışa vurdu ki meydana getirebileceği yok oluşa karşı İsrail Trump’un kazanması için bütün kozlarını oynadı ve her şeye rağmen pragmatist tüccarı başkan seçtirebildi.

Aksi halde tüm bilgileri elinde tutan Clinton beklide statükocu devleti sürdürme gayreti ile bütün bildiklerini açıklayarak ABD’yi bu sapık şantaj çetesinin elinden kurtarabilme gayretini gösterecekti.

ABD savaş mı yoksa ricat mı noktasına çoktan geldi bile. Bu büyük oyunun ilk hamlesine Obama’nın verdiği cılız tepki tıpkı Carter zamanında olduğu gibi İsrail tarafından çok kolay savuşturulabilecek bir hamle olmaktan başka bir işe yaramadı.

BM ninde bu çocukça tepkisi beklide tasarıya evet oyu verenlerinde başlarının belaya girmesinden başka bir işe yaramayacak.

En güçlü rakibi olan Türkiye ile buzları eriten ve sorunlarını çözme noktasında hızlı adımlar atan İsrail daha büyük oyunun kartlarını dağıtmadı.

Fakat çok kısa bir süre içinde yeni oyun başlayacak lakin bana göre bu oyun çok kanlı olacak. Bir sonraki yazımda bu olayların Türkiye üzerinde oluşturduğu ve oluşturabileceği etkileri tartışacağız.

Hayatın doğal akışı birçok zaman hadiseleri tecrübe ederek kanaat oluşmasına neden olabilir.

Stratejik Derinlik iddiası ile şekillendirilmeye çalışılan derin yapı destekli iç ve dış siyaset güncelin dışına çıkıp genel itibarı ile tüm hinterlandlarımızı kapsaması gerekirken ilk hedef aldığı Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da çöktü.

Görünen hali ile bedeli bir hayli ağır olacak.

Altından kalkabilmek pek mümkün görünmüyor.

Kendimize akut bazı oyalanabileceğimiz alanlar bulsak da aslında kronikleşme eğilimindeki sorunlar ciddi kafa ve çözüm becerileri istiyor.

Bu sıkışma içerisinde toplumsal edinimleri kökünden değiştirmeye yönelik dehşetli bir darbe ve sonrası süreç son hızla sürdürülüyor.

Bu kadar süratli gündem içerisinde yapılmak istenenlerin gerçek içeriğini çözebilme becerilerimiz iflasın eşiğinde.

Şimdi kendisine kısmi alan açılan İran ve Rusya güneyimizde ki malum bölgede çok operasyonel olma gayreti ile kan dökerken , aslında sıkıştıkları coğrafi alanın aleyhlerine geliştirdikleri tehlikeleri göremeyecek derecede hırslı tavırları bizi de onların boğulacağı bataklığa çekme gayretinde olan batılı yapılanmaları çok heyecanlandırmışa benziyor.

Bu kadar aşırı tepkiler ile Rusya ve daha doğuya itilmemiz sanırım bu bölgede beklenen olası dev çatışmaların ortasında yok olup gitmemiz arzusunun tecellisi olsa gerek.

Bütün bu maskeli balo haricinde olanlar gerçekte ABD üzerinden yapılan değişim ve sansasyonel yapılandırma faaliyetinin bizim gözümüzden kaçırılması çabasından başka bir şey değil.

Pizzagate skandalı ile iyice açığa çıkan dejenere insan kullanma ve tüketme eylemleri o derece dışa vurdu ki meydana getirebileceği yok oluşa karşı İsrail Trump’un kazanması için bütün kozlarını oynadı ve her şeye rağmen pragmatist tüccarı başkan seçtirebildi.

Aksi halde tüm bilgileri elinde tutan Clinton beklide statükocu devleti sürdürme gayreti ile bütün bildiklerini açıklayarak ABD’yi bu sapık şantaj çetesinin elinden kurtarabilme gayretini gösterecekti.

ABD savaş mı yoksa ricat mı noktasına çoktan geldi bile. Bu büyük oyunun ilk hamlesine Obama’nın verdiği cılız tepki tıpkı Carter zamanında olduğu gibi İsrail tarafından çok kolay savuşturulabilecek bir hamle olmaktan başka bir işe yaramadı.

BM ninde bu çocukça tepkisi beklide tasarıya evet oyu verenlerinde başlarının belaya girmesinden başka bir işe yaramayacak.

En güçlü rakibi olan Türkiye ile buzları eriten ve sorunlarını çözme noktasında hızlı adımlar atan İsrail daha büyük oyunun kartlarını dağıtmadı.

Fakat çok kısa bir süre içinde yeni oyun başlayacak lakin bana göre bu oyun çok kanlı olacak. Bir sonraki yazımda bu olayların Türkiye üzerinde oluşturduğu ve oluşturabileceği etkileri tartışacağız.