Sosyal Medyanın Gücü
Sosyal medya uzakları yakın, imkânsızı mümkün hale getirmeye devam ediyor. Ama bazen de doğruluğundan bile emin olmadığımız pek çok haberle zaman zaman yıkılıp zaman zaman da seviniyoruz. Bunun son örneğini fark ettiniz mi bilmem ama Adana’da bir düğünde istismara uğrayan çocuk ile ilgili haberlerde gördük. İstismara uğrayan minik yavru ile ilgili o denli çok haber ve fotoğraf paylaşılmıştı ki hangisine inanacağımızı şaşırdık. Hatta başka bir çocuğa ait cenaze namazı fotoğraflarının altına bile yorumlar yazıldı. Olayın Şubat ayında gerçekleştiği bilinmesine rağmen yaz günü çekildiği belli olan fotoğraflara kimse şüpheyle yaklaşmadı. Bu konuda doğruyu araştırmaya çalışanlar da ne yazık ki istismarcı gibi tepkilere maruz kaldı. Bu durum ise mağduru ve ailesini çok yıpratmaya, travmalarına arttırmaya yaradı sadece. Düşünsenize, anne baba olarak en büyük acıları yaşarken, evladınızın ölümü de her dakika her saniye düşündürülüyor size.
Sosyal medyanın tepki birliği oluşturma ve kitlelere bunu duyurma noktasında çok büyük bir işlevi de var. Bundan on sene önce dünyanın diğer bir noktasında haberimiz bile olmayacak yaşanan bir acıyı, olayı, iyiliği öğrenme ve harekete geçme şansı verdi bize. Bu gücü asla yadsınamayacak olan sanal ortam kullanımında sağduyu, sakinlik, sınırları bilme ve özenin elden bırakılmaması gerekli. Adana’daki olayda olduğu gibi, olayları mağdurlar için daha iğrençleştirebildiğimiz, zaman gelip yaşayan insanları öldürüp travmaları katlandırdığımız gibi, zaman gelip masumları da katil ilan edebiliriz. Özellikle istismar olayları gibi hassas konuların veriliş şekli, yeni sorunların oluşması için ortam hazırlamaya müsait olduğu için çok dikkat edilmesi gereken bir nokta. Bu insanların sapık, insanlıktan uzak zihniyeti her olayı bir emsal kabul etmeye hazır. Bu yüzden haberlerin yeni istismar olaylarını doğurmayacak şekilde verilmeye çalışılması son derece önemli. Ancak herkesin haberci, herkesin muhabir olduğu bir mecrada bu haberlerin sağlıklı ve doğru şekilde aktarıldığına inanmak çok da doğru olmaz. Tepki vermek isterken ortam hazırlamanın, emsal ve yol göstermenin ne denli zararlı olduğunu varın siz düşünün.
Elimizde öyle bir güç var ki, iyilikleri arttırmak gibi kullanabileceğimiz kadar, her şeyi berbat etme etkisi de var. Elimizdeki gücü iyilikleri arttırmak amacıyla kullanılması dileğiyle.