Şehit Ve Gazi
İnsana karşı, insan.
Zulmün her türüne
her şeyi ile direnmeli.
Böyleyken düşüyorsa yere,
sonsuz enstantane.
Yaşam her an mücadeledir.
Durmadan dirimin ölüme verdiği savaş.
Yaşayabilen herkes,
yaşadığı müddetçe
gazidir; yara almadan yaşam mı olur?
Arınarak yaşamak,
sudan daha yıkayıcı.
Yaralı bereli arınmak.
Aslı hak, adelet;
barışın sofrası.
Paylaştıkça tebessüm.
.jpg)
Diğer tanım şehitlik, gazilik.
Öz yaşam savaşında,
Adil Paylaşımcı Barış için
yeni cephe açmak.
Herkese kendi kadar özenerek
yaşamı sonlandırmak;
olamazsa
yara almaktır.Diğerleri yakıştırma.
Tanrı,
AdilPaylaşımcı Barışa
adanan insanı,
üflemişti balçığa.
Tuttuğu yolda, ömrünü yitirmesi;
bu uğurda aldığı yarasını taşıyıp ölmemesi.
Tanrı bunu önemser,
O’na arşında yer seçer.
Tanrı,
şerefe erişene
çok özel ikramını muştuluyor.
Öyle ki
yanına hiçbir şeyi yakıştırmadan.
Yalın, kurban, adanan.
Tüm makamlar, unvanlar, güvenceler …
silinir gider.
Kırıntısı kaldıysa
Yaradan’a şirk varlığa tekrar zulüm.
O kimseler,
mazlum varlığın
acısını dindirmek için
girişir, didinir tereddütsüz.
“Sihir”,
buatılım dağının
ardında bekliyor.
Bütün elçiler
yaşamın niteliğini
varlığın öz savunmasında değil,
diğer varlığa adanmada
olduğunu söyler.
Var olan
kutsanan;
kendini vazgeçerek keşfedip
varlığı çoğaltan.

Zaman kutsanmış tohumun toprağı,
ağaca koşup filiz veren
güdülmeden, isteyerek.
Ormana,
ormanda olmak için.
Varlık bu yolda
Durmadan yürüyecek.
Er ya da geç,
Her şey o şerefe erecek.