Okul Veli İşbirliği
Okullar açıldı. Alışveriş telaşı, servis ayarlamaları, alışma süreci derken hızlıca bir haftayı bitirdik. Okula uyum süreci özellikle okullarına yeni başlayan çocuklar için halen devam edebilmekte. Uyum sürecini daha sağlıklı atlatabilmek ve çocukların okullarında daha mutlu olmalarını sağlayabilmek için ailelerin çocuklarının öğretmenleriyle iletişim halinde olmaları çok önemli.
Çocuklarımızın eğitim ve öğretimi konusunda tek sorumlu birim okul- öğretmen değildir. Başarı ve verimlilik, aile ve okulun etkili ve doğru iletişiminden etkilenmektedir. Çocuklar ailelerinin onlara yüklediği değer ve davranışlarla şekillenir ve okul bunun üzerine katkı yapar. Evde doğru şekilde ilgi görmeyen çocukların hem akademik hem de ruhsal yaşantıları bu durumdan etkilenir. Aynı şekilde ev ortamında doğru şekilde yetiştirilen çocuklar doğru öğrenme ortamlarında bulunmadıkları takdirde yine hem akademik hem de ruhsal yaşantıları zarar görecektir. Ailelerin bu konudaki görev ve sorumluluklarını göz ardı ederek okulu ve öğretmenleri taciz edercesine taleplerde bulunmaları karşılaşılabilen durumlardır.Çocukların öğretmenlerine ve okuluna yapılan fazla müdahaleler ise fayda değil zarar verir. Çünkü ailelerin, bu tavırları ilk olarak, çocuklarının baskı altında hissetmesine neden olmaktadır. Çünkü ebeveynlerinin bu denli müdahalesine tanık olan çocuklar, dolaylı olarak kendileri üzerinde de aynı baskıyı hissedebilirler. Aileler her ne kadar bu durumun çocuğa yansıtılmadığını da düşünseler dahi, çocuklar sözlerden çok davranışlardan ve tavırlardan etkilenmektedirler. Ve ne yazık ki çocuklar tüm bu müdahalelerin amacının kendisini “birinci yapmak” olduğunu anlarlar. Burada “Benim çocuğum en iyi olmak zorunda” alt mesajı yatmaktadır. Dengenin çok iyi kurulması, hem çocukları hem de işini yapmaya çalışan öğretmenleri yormadan ve bunaltmadan durum takip edilmelidir. Eğitimcileri en zorlayan diğer veli grubu ise kayıtsız velilerdir. Çocuklarının ödevleri, durumu, beslenmesi, kılık kıyafetiyle ilgilenmeyen ve okulla işbirliğine girmeyen ebeveynler de çocuklarını yeterince destekleyemezler. Bu nedenle dengenin sağlanması, empati kurulması, çocukların tavırlarının takip edilmesi, belli aralıklarla öğretmen ile görüşülmesi, çocukta görülen tavır ve davranış değişikliklerinin takip edilerek öğretmeninin bilgilendirilmesi daha faydalı ve etkilidir.
Ailelerin çocuklarıyla ilgili aşırı beklentileri de çocuklara zarar vermektedir. Bu konuda eğitimciler daha öncesinde pek çok çocukla çalıştıkları için beklentiler konusunda daha akla yatkın sınırlar çizerken, aileler çocuklarını hep en iyi, en başarılı görmek istedikleri için çocuklarını zorlayabilirler. Bu konuda beklentileri gözden geçirerek mutlaka öğretmenlerle iletişim halinde olmakta fayda vardır.
Mutlu, sağlıklı, başarılı, eğlenceli ve verimli bir eğitim öğretim yılı dileklerimle…