O Bildirgeyi Rusya-ABD'mi Hazırladı?
Akademisyenlerin bildirgesini okuduğumda böyle bir metin dilinin akademisyen sıfatı taşıyan birisi tarafından kaleme alınamayacağını; bu dil ve üslubu hiçbir akademisyeninde kullanamayacağını düşünüyorum. Çünkü bildiri de yer alan ifade ve tanımlamalara ve üsluba baktığımızda böyle bir metni bir terör örgütü ele alabilir ama kendisine akademisyen diyenler asla böyle bir dil kullanamaz. Böyle bir dili kullanan akademisyende ben iyi niyet aramam. Bir ifade özgürlüğü olarakta bakamam. Ya fanatik bir etnisite tapınakçısı olması lazım, ya ihanet sarmalı, ya müstemlekeci, ya terör yandaşı bunları çoğaltabiliriz ama böyle bir bildirgeyi kaleme alan, imza atan kişiler özgürlük savunuculuğu, insan hakları savunuculuğu yapıyor hiç diyemem.
AMAÇ BİR MAĞDURİYETİ DİLE GETİRMEKSE
Bakın bir mağduriyeti dile getirmek farklı bir durum. Buna kimsenin itirazı olamaz. Devlet dediğimiz aygıt hatasız işleyen bir aygıt değildir. Devlet ergleri veya güvenlik unsurları yanlış davranışlarda bulunabilir. Bu yanlışların oluşturduğu bir mağduriyeti dile getirmek, devleti bu yanlışlardan dönmeye davet etmek hepimizin kabul edeceği insani bir olaydır. Ortada gerçekten insani bir durum var ve bu haklı gerekçelere dayanıyorsa bu mağduriyetin giderilmesini talep etmek bir insanlık olayıdır.
O METİNLERDE TERÖSTLER NEDEN YOK
Bu sözde akademisyenlere buradan bir soru sorayım. Sizin o saldırgan bir dil kullandığınız, sadece devleti suçladığınız bildirgeniz de neden teröristlere tek bir satır bile yer vermediniz. Silahlı yakıp yıkan, masum insanların kanını akıtan en çokta kürt halkına zarar veren teröristi masum, bunu önlemeye çalışan devleti hemde olmayacak en saldırgan bir dille devleti suçlu ilan ediyorsunuz.
Bu satırların yazarı her zaman insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışını savunmuştur. Devleti hatasız yanlışsız işleyen bir sistem olarak gören ve onu insandan öte tutup kutsayan bir anlayışta değiliz. Ancak vatan sevgisini biz aynı zamanda öğretilerimizin de bir bütünü olarak kabul ederiz. Bu nedenle ‘vatan sevgisi imandandır’ öğretlerini referans alan vatan sevgisi bizim için en temel varlık nedenlerinden birisidir.
SİZ HALKLARIN HAKLARINI SAVUNAMZSINIZ
Ey kendisine aydın diyen ama vatan sevgisinden yoksun olan dış mihrakların sözcülüğüne soyunan, ancak emperyalist güçlerin kullandıkları kandil piyonlarının yazabileceği bildirgeyi yazan ve imza atanlar. Siz asla Kürt halkının savunuculuğunu yapamazsınız. Hedefiniz amacınız bunu savunmak değildir. Siz bu dil ve bakış açısıyla başta Türkiye ve Müslüman coğrafya da mazlum halkların üzerinde emelleri olan sömürgeci güçlerin piyonu olabilirsiniz! Ama siz asla benim Müslüman Kürt kardeşimin savunucusu olamazsınız. Onların bir kardeşi olarak ben Kürt kardeşlerimin sonuna kadar yanındayım. Kim onlara sadece etnisite üzerinden bakarsa, kim Kürt diye zulmederse onun karşısında olacak, Kürt kardeşimi savunacak onun için kendisini siper edecek Türk kardeşi benim. Siz sadece emperyalist güçlerin sözcüsü olabilirsiniz. Kürt kardeşimi kullanarak Türkiye’yi arkadan hançerleyen bu zihniyet ne Kürt, ne Türk kardeşime hizmet edemez.
Biz her türlü ırkçılığa da mezhepçiliği de karşıyız. Biz demokrasi, özgürlük, insan hakları kavramını hem duruşumuz olarak görürüz. Hem de ilahi öğretilerimizin bir parçası olarak kabul ederiz.
BU DİLİ ANCAK RUSYA, ABD, KANDİL KULLANABİLİR
Bu terör diline kesinlikle karşıyız ve asla bu dili kabul etmiyoruz. Bu aklı selim olmayan fanatik dilin sahibi Rusya, Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkeler olabilir. Kandil böyle bir dil kullanabilir. Ama kendisine aydın diyen bir insan, içinde zerre kadar vatan sevgisi varsa bu metne imza atamaz. Atmamalıdır. Gerçek bir mağduriyet varsa ki olabilir de, bunu hep birlikte dile getirelim. Ama sen amacı Müslüman hakları birbirine kırdırmak, bölmek ve parçalamak isteyen devletlerin piyonları olan eli kanlı silahlı şehirleri yakıp yıkan teröristleri masum, buna karşı mücadele de devleti tek suçlu ilan ediyorsan senin amacın Kürt kardeşimin hakkını savunmak değildir.
OYUNLARI KAVRAMAKTAN ACİZ AYDIN OLAMAZ
Eğer sen emperyalist güçlerin oyuncağı olmuş, müstemlekeci bir bakış açısına sahipsen, kendine aydın deyip emperyalist güçlerin Müslüman coğrafya üzerinde ki oyunlarını, kardeş kavgalarını böl, parçala yut yaparak bütün İslam coğrafyasını tam kontrol altına alma isteklerini kavramaktan aciz olamazsın. Müslüman coğrafyanın yer altı-yerüstü zenginliklerini sömürmeye devam etme emellerini çözemediysen, bu öngörülerden yoksunsan sen zaten bir aydın olamazsın. Bende halkın vicdanı olarak seni aydın olarak kabul etmiyorum. Siz artık halkın vicdanında emperyalistlerin sözcülüğüne soyunmuş bunun içinde benim Kürt kardeşimi kullanmaktan çekinmeyen müstemlekeci bir güruhsunuz.
TÜRKİYE HANGİ GÜÇLERLE SAVAŞIYOR
Ey sözde aydınlar şunu bilin ki Türkiye Güneydoğu ‘da PKK ile değil, 7 düvel ile savaşıyor. PKK onların sadece taşeronudur. Türkiye orada Rusya ile savaşıyor, Amerika ile savaşıyor, İngiliz, Fransız, Almanlarla coğrafyamız üzerinde açık ve gizli emelleri olan bilumum güçlerle savaşıyor. PKK Kürt halkının savucusu değil, düşmanıdır. Bu güçlerin Kürt kardeşimin haklarıyla yakından uzaktan ilgisi yoktur. Kürt kardeşlerimiz batılı güçlerin umurlarında değildir. Onlar ancak Kürt kardeşimi kendi emellerine ulaşmak için kullanmaya çalışırlar. Çıkarlarına kavuşunca da canı cehenneme yaparlar. Bunların bırakın Kürt kardeşimin hakkını savunmasını bunlarda insanlık vicdanı dahi yoktur. Tarih onların insanlık vicdanı karşısında nasıl sustuklarını yakın zamanlarda dahi Filistin’de Bosna da, Suriye’de, Asya’da Ortadoğu’da gözlerimizle tanıklık ettik. Değil mi ki nüfus cüzdanında din hanen İslam, onlar için bu yeter. İnsanlık vicdanı harekete geçmez.
SÖMÜRGECİLERİN SAFINDA YER ALMAYIN
Onun için diyorum ki bu oyunlara gelmeyin, batıdan medet ummayın, onların taşeronluğunu, sözcülüğünü yapmayın. Gerçekten aydınsanız Müslüman halkların emperyalistlerin bu oyunlarına gelmemeleri için uyarıcı olun. Bu çatışmaların sebebinin sömürgeci güçlerin coğrafyada yeniden sadece kendilerinin kazanacakları ve bölge halklarının da sadece kendilerine hizmet edeceği hakimiyet alanları oluşturmak olduğunu halka anlatsınlar. Bölünmeyin parçalanmayın sömürgeci güçlerin oyunlarına gelmeyin, kardeşlikten vazgeçmeyin; birbirinize düşman olmayın desinler. Yayılmacı güçlerin oynanan oyunlarını gören, halkını bu oyunlara karşı uyaran, sömürgeci batılı güçlerin yanında değil; sömürülmek istenen bu mazlum, mağdur ve masum Müslüman halkların yanında saf tutan, o güçlere karşı en ön safta kendi halklarına liderlik eden bir aydın istiyorum.
ONURUNUZLA İSTİFA EDİN
Eğer batılı güçlerin yanında saf tutacaksan, emperyalistlerin sözcülüğüne soyunacaksan o görevlerinizden derhal istifa edin. Devletten maaş alarak, dış güçlerin maşası olamazsınız. Siz Bohem hayatlarınızla bir halka önderlikte edemezsiniz. Üniversitelerinizde savcılıkta hakkınızda haklı olarak soruşturma başlattı. Eğer gerçekten onurluysanız sonuçları beklemeden istifa edin. Çünkü artık siz halkın vicdanında Üniversite de ders verebilme yetkinliğinizi kaybettiniz. Size artık öğrencileriniz bile hain gözüyle bakacak. Onun vatanseverliği, yurtseverliği karşısında ezileceksiniz. Ya pişman olun, ya da sözcülüğünü yaptığınız efendilerinize gidin.
Ben halkın vicdanı olarak artık size güvenimi kaybettim. Sizlerde onurunuzla bulunduğunuz üniversitelerden soruşturma sonuçlarını veya üniversite yönetimlerinizin sizinle ilgili kararlarını beklemeden istifa edin.
SİZ MAZLUM HALKLARIN HAKLARINI
SAVUNACAK İRADEYE SAHİP DEĞİLSİNİZ
Sizin gibi taşeronların ne Türk, ne Kürt kardeşimin nede diğer halklarımızın; haklarını savunabileceğinize inanmıyorum. Siz mazlum halkların, haklarını savunacak iradeye sahip değilsiniz. Sizin derdiniz özgürlük, demokrasi, insan hakları değil. Siz mazlumların yanında saf tutanlardan değilsiniz. Siz ancak sömürgeci efendilerinizin taşeronluğunu ve sözcülüğünü yapabilirsiniz. Halkların vicdanı olarak mazlumların yanında değil, bazı güçlerin sözcülüğüne soyunan bu sözde aydınlara hakkımızı helal etmiyoruz.