Hiçbir şey bizim çocukluğumuzdaki gibi değil
Hiçbir şey bizim çocukluğumuzdaki gibi değil diye yakınan pek çok kişi var. Bayramlarda bu başkalaşımdan nasibini alıyor. Yoğun çalışma koşulları, hayatın getirdiği zorluklar derken bayram tatilleri de başkalaştı. Memlekettekiler mesajla hatırlanır en kıymetliler de telefonla aranır oldu.
Bizler yetişkinler ve orta yaşlılar yaşadık ama çocuklarımıziçin bayram tatili, otele gitmek, eğlenmek için zamanlara dönüştü.
Evet, hayatın zorlukları var, zaman kısıtlı, ekonomik zorluklar da cabası. Bu bayram yapılamasa bile mutlaka diğer bayramları bayram gibi geçirsin çocuklar. Aileler ziyaret edilsin, büyükler hatırlansın, gönül alınsın. Aile büyükleri her ne kadar zorlukları ve tatil ihtiyacını anlıyor olsalar dahi.
Bu ziyaretleri, büyüklerimiz için değil çocuklarımız için yaptığımızda unutulmamalı. Onların aile bağlarına değer vermesi, geçmişleriyle bağlarını koparmaması, gelenek ve görenekleri unutmamaları hatta öğrenmeleri ve anne ve babalarını örnek almaları gerekli. Bir taraftan toplumun yozlaştığına, eski tatların kalmadığına üzülürken bir taraftan da bu bağların kopmasına yardımcı olmak aslında çocuklarımızı bu çıkmaza ellerimizle sürüklemek demek. Onlar yetişkin bireyler olduğunda yalnızlaşmasınlar diye bayram gerçek bayram olsun bir kere.
Bırakın ziyaretlerde sıkılsınlar, her gittiğiniz yerden hemen kalkmak istesinler, sizi bunaltsınlar. Onların zihinlerinde bu şemaları ve anne ve babalarını örnek alması bu modelleri oluşturmak onlara kalıcı faydalar sağlayacaktır.
Kurban bayramıyla ilgili iki küçük hatırlatma:
1- Lütfen kurban kesimini çocukları travmatize edecek şekilde gerçekleştirmeyin. Çocuğunuzun kaldıramayacağı görüntülere maruz bırakmayın.
2- Lütfen kurbanlarınızı ihtiyaç sahiplerine ulaştırın. Paylaştıkça çoğalır. Ailenizden, yakınlarınızdan başlayın ve mutlaka ihtiyacı olanları bulmaya çalışın. Unutmayın paylaşmak için kurban kesiliyor derin dondurucu da depolamak için değil.
Herkese iyi ve güzel bayramlar…